Merhaba arkadaşlar bu akşam sizlere hüzünlü bir kitap ile geldim. Gülsarı'nın içler acısı hikayesi... İnsanın en sevdiklerine veda etmek zorunda kalışının acı bir hüznü var kitapta. Kitabın kahramanı Tanabay'a birçok konuda kızsam da sevdiklerine veda edişinde,başkaldırmalarında kendini sevdirdi. Evet Gülsarının da hikayesi etkileyiciydi. Ancak daha çok, Gülsarıdan çok Kırgız köylüsünün sıkıntılarını, dertlerini çağresizlikleri gözler önüne serilmiş. Rejimi kullanarak köylü insanları sömüren kodamanlara başkaldıran adamın, rejim uğruna dostlarını kaybedişini görüyorum. Kitabı çok sevdim, Gülsarıyı ayrı sevdim kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri.
"Ünlü bir attın sen, Gülsarı. Benim dostumdun, Gülsarı. Giderken en iyi Yıllarım alıp götürüyorsun, Gülsarı. Seni her zaman anımsayacağım, Gülsarı. Seni şimdi böyle anıyorsam, ölüyorsun da onun için, benim Yiğit Gülsarım. Bir zaman gelecek, seninle öbür dünyada da buluşacağız. Fakat ne yazık ki, oradan nal seslerini duyamayacağım. Çünkü orada yol yok, toprak yok, ot yok, yaşam yok. Ben yaşadıkça ölmeyeceksin, Gülsarı. Çünkü seni hep anacağım. Nal sesinin kulaklarımdaki yankısı en sevdiğim türküm olacak..."