Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşe Uğuz

Bulduğun şey, saf maddeden yapılmışsa hiçbir zaman çürümeyecektir. Ve oraya bir gün geri döneceksin. Bir yıldız patlaması gibi bir anlık ışıktan başka bir şey değilse o zaman geri dönüşünde hiçbir şey bulamayacaksın. Gene de en azından bir ışık patlaması görmüş olacaksın. Yalnızca bu bile, yaşamış olmanın zahmetine değer.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
İster hayatımız ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.
Çünkü dünyada bir büyük gerçek vardır: Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evrenin ruhunda bir istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Korku ve arzu. İstenilen şeylerle gerçek dünya arasındaki çizgi. Kaybedeceklerini hesaplayan bir yetişkinle gözü kapalı işe dalan bir çocuk arasındaki fark. Aralarındaki dünyalar. Fark hem çok büyüktü, hem hiç yoktu.
Sayfa 1206Kitabı okudu
"Kaykayın üstünde dikkatli olamazsın, adamım!" -bir çocuk
Reklam
Biliyorsunuz ki sizleri çok sevdim çocuklar. Hem de çok.
Sayfa 1199Kitabı okudu
Haberin haber değeri taşıması için olay kadar nerede olduğu da önemlidir. Bu yüzden Los Angeles' taki depremde on iki kişi öldüğünde manşet olurken Ortadoğu' da üç bin kişi öldüğünde kimse yazmaz.
Sayfa 709Kitabı okudu
Annesi ve babasının arasındaki soğukluk o kadar güçlüydü ki Bill'in ısısı onunla baş etmeye yetmemişti. Kanepeden kalkmak zorunda kalmıştı çünkü ailesinden yayılan soğuk, yanaklarını donduran ve gözlerini yaşlarla dolduran türdendi.
Sayfa 277Kitabı okudu
Ne ekersen onu biçersin. Bedelini ödeme zamanı geldi. Belki bu yüzden Tanrı bizleri önce çocuk olacak şekilde tasarlamıştır; en önemli dersi öğrenene dek defalarca düşüp kendimizi yaralayacağımızı bildiği için. Ne alırsan bedelini ödersin, ancak bedelini ödediğin şeyin sahibisindir... Ve sonunda, sahip olduğun şeylerin acısını senden çıkarırlar.
Çocuklar ölüyor üstat. İnsanlar ise her şeyi meşrulaştırıyor. Yoruldum... Bir serçenin cadde ortasında yağmura yakalandığı için uçup uçmamak arasındaki kararsız bekleyişi vardır ya, işte ölümü ya da yaşamı öyle beklediğimi hissediyorum.
Reklam
Artık emin olduğum bir şey daha vardı. Yalnızlık asla yeterli değildi, insanın acımasız yaşam yolunda tek başına yürüyebilmesine. Çünkü her devrilip de tekrardan ayağa kalkan ben değildim bu amansız kavgada: Bizdik ...
Sayfa 180Kitabı okudu
O zaman daha iyi anlamıştım; hiç tanımadığımız insanların farkında olmadan birbirlerinin hayatlarını nasıl kontrol ettiklerini, hiç tanımadığımız insanların başka yaşamları kendi elleriyle nasıl tuttuklarını. Görünmeyen ince bir iplikle bağlıydık birbirimize. İpliklerden biri koparsa hepimiz kopacaktık.
"Seni mutlu edecekse insan her koşula ayak uydurur, acısına da katlanır oğul, " derdi annem. İnsan her koşula ayak uydurur ya da her koşul dönüşür insana.
Bu kusurlu dünyada her şeyin mükemmel olmasını bekleyemeyiz.
Sayfa 324Kitabı okudu
Artık anlamaya başladım, büyümenin en kötü tarafı bu. Çocukken çok istediğin şeyler, onlara ulaştığın zaman o kadar da harika görünmüyor.
Sayfa 312Kitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.