"başkalarının tutumu hakkında alelacele hüküm vermemek gerek; ona buna nasihat dağıtanlar önce ters giden bir şeyler var mı yok mu diye dönüp kendi hanelerine bakmalı."
"Öğretmeni ödev vermiş
Cumhuriyet şiiri yazın, diye.
Aradı, okudu telefonda:
"Okulumuzu süsledik
Cumhuriyeti kutladık."
Bu kadar mı, dedim
İki dize daha yazsaydın
Daha etkili olmaz mıydı?
Ertesi gün aradı
Yazdım Dede, dedi
Okudu:
"Yazar Ciwan Karaman.""
"Babam çok dövdü beni
Hem de çocukken, hem de ayna ayna büyürken
Hem de ben onu çok severken.
Babama çok kızdım
Sonra kimseyi sevmedim.
Erken öldü. Çok erken
Beni sevmeye zamanı olmadı.
Otuz dokuz yıldır
Ölümden ve yașamdan bir çarmıhta
Çırpınıp duruyoruz ikimiz de.
İyi ki yaşadığım her seyi yaşadım
İyi ki yazdığım her şeyi yazdım
Dünyanın kötülüğünü de
Sevmeyi öğrendim sonunda."
"Çok sonra öğreneceksin ki
Öğretmenin ölümün resmini
Çizmemiş tahtaya
Büyümenin resmini, acının resmini
İnsan bunları ancak
İhtiyarlık çağlarında
Yapayalnız öğrenirmiş
Dönüp o çocukla
Bir daha yaşayarak.
Bunu da ölümden önce öğreneceksin."
"Paydos, diyor öğretmeniniz
Ders bitti.
Yolun tozu boyundan aşıyor
Ağaçlar, serçeler, arklardaki sular
Seninle koşuyor
Rüzgârı geçiyorsun
Bulutları geçiyorsun
Sokaktaki köpekler
Senden önce giriyor avluya.
Annen kapılarda bir yumak telaş
Dinliyor dinliyor dinliyor
Öğrendiğin her şeyi
O da ilk kez seninle öğreniyor
Dünyanın öbür ucundan duyulan
Işık ışık bir iç çekişle
Benim oğlum büyük adam olacak, diyor"
"Beni sevmesen de olur
Seni sevmeme izin ver yeter
Ama canındaki yalnızlıkla izin ver
Unuttuğun bütün acılarla izin ver
İnandığın bütün aşklarla izin ver"
"Yazıp duruyorsun ya dünyada ölüm var diye
Ben de sana senin sözlerinle söyleyeyim
Dünyada ölüm var ama sevgi yoksa
Ölüm de olmayacak biliyor musun
Sonsuz bir çürüme düşecek hepimizin payına."