Tek kelime: BEĞENMEDİM.
Sürükleyici bir roman. Sevmeyen insanlar için kitap okuma hevesi yaratabilir belki. Ama size bir şey katmaz. Alıntı yapılabilen bölümlerin hiçbiri yazara ait değil. Kitabın son kısmı merak duygusu uyandırdığı için seriyi tamamlayacağım. Ama bana bir şey katmasını beklemiyorum.
Pia MaterSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 201914,7bin okunma
Usta işi bir eser. Destansı fabl içeriğiyle, akıcı üslubuyla sürüklüyor. Politik taşlamalar olsun, sömürülen toplumların yaşantıları ve bunların nedenlerinin anlatıldığı hikayesi ve eleştirel üslubuyla kritik tespitleriyle ve yer yer alegorik diliyle rutin hayatın içinde görmezden gelinen gerçekleri bütün ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor...
Pandemi başlangıcında daha önceden kısa bir özetini okuduğum bu roman aklıma gelmişti. Okuma fırsatını yeni buldum. Salgın hastalık yaşanan bir şehirde hangi durumların, işleyişlerin yaşandığını, insanların ruhsal ve psikolojik durumlarının anlatıldığı bir roman. Bu bakımdan anlatılan hikaye pandemi dönemini yaşayan herkese çok tanıdık gelecektir. Bunun yanında Camus'un özellikle varoluşçu felsefenin ölüm ve anlamsızlık temaları üzerine kurduğu anlatımları beni çok etkiledi. Belirtmekte fayda olacaktır ki macera, gizem ve gerilim türünde roman arayan okurlara pek çekici gelmeyebilir. Felsefi temaların şekillendirdiği bu güzel romanı ben kendi adıma tavsiye ediyorum...
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020,3bin okunma
Mütareke yıllarındaki İstanbul'da ahlaki çöküş ve karmaşayı anlatan çoğunlukla ahlaki bozulmalara yer veren güzel bir roman. Genç bir kızın kaybolan babasını bulmak için girdiği sosyete ortamında şahit olduğu ahlaki yozlaşmayı güzel bir şekilde ele almış. Sürükleyici bir hikayesi var. Olumsuz yanı olarak yabancı kelimelerin çokluğu diyebilirim. Bunun yanında mutlu sonla bitmesi insana güzel bir his veriyor.
Lermontov ilk ve tek romanında insan varoluşuna dair imgeleri bir felsefeci olarak değil de normal bir insan olarak ele almış. Oldukça dikkate değer kısımlar var ama genel olarak melankolik bir roman olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanında Peçorin karakterinin aslında yazarın kendisini simgelediği izlenimini edindim. 27 yaşında bir düelloda ölen yazar sanki kendi geleceğini öngörmüş gibi.Bunun yanında dünya edebiyatının oldukça iyi bir yazarı genç yaşta kaybetmiş olması da tabi ki üzücü.Bir taraftan boşvermişliklerle diğer taraftan varoluşsal sanrılarla boğuşan bir karakter olan Peçorin tam anlamıyla Zamanımızın Bir Kahramanı...
