Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Baki Eren

Baki Eren
@BakiEren
31 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Hayatımızın maruz olduğu en büyük değişmelerden biri, zaman ölçümüzün değişmesidir. Çocuklar için bir aylık zaman bir yıl kadar uzuyor. Şimdi yılların birer ay kadar çabuk geçtiğini görüyorum. Eskiden hep sinemanın "ralanti" sahneleri gibi geçen hayat, şimdi hızını gittikçe arttıran mecnun, yani bozulmuş bir çark gibi dönüyor. Transatlantiklerin, otomobillerin, tayyarelerin müthiş süratinden bahsolunuyor. Halbuki zaman bunların hepsinden daha çabuk geçiyor. Halbuki zaman kuyrukluyıldızların süratine tutuluyor, kuyrukluyıldızların süratiyle uçup gidiyor!
Reklam
Tehlikeli bulduğumuz her sözü açığa vurmak için bir karantina devrine tabi tutarız. Zehrini bildiğimiz her söz, çiçekler arasında dolaşan bir yılan gibi, başka sathî sözler altında gizlene gizlene süründükten sonra ifadesinin imkânını bulur ve meydana çıkar.
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı insanlar yaptıkları işte o kadar ileriye giderler ki arkadan gelerlere o yolda başarılacak bir şey bırakmazlar. Arkadan gelenler de başarı için yeni yollara sapmak zorunda kalırlar. Jack Londa da bu insanlardan biridir kanımca. Eserleri her yönüyle mükemmeldir. Onu okuyan anında güçlü ve usta bir kalemle karşı karşıya kaldığını fark eder. Bayaz Diş de Jack London'un harika yapıtlarından biridir. Bir canlının, çevresindekilerin davranışlarıyla nasıl değiştiğini bir köpeğin ağzından enfes bir şekilde anlatır. Bu yönüyle öğretmenlerin de okuma listelerinde mutlaka olmalıdır. Ayrıca Levent Cinemre'nin harika çevirisiyle herkesin - özellikle gençlerin - bir solukla okuyabileceği bir kitaptır Beyaz Diş.
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202076,7bin okunma
Henüz dışarıdaki koca dünya hakkında hiçbir şey bilmediği için varoluşunun dar sınırlarında asla bunalmıyordı.
Reklam
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Beyaz Diş
Beyaz DişJack London
8.5/10 · 76,7bin okunma
Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekânlar âlemine ait değildirler sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası belirli bir ânın özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi uçup gider.
Sayfa 398Kitabı okudu
Ama bir inanç yok olduğu zaman, yeni şeylere gerçeklik kazandırma gücümüzü kaybettiğimizde, bunun yokluğunu telafi etmek üzere inancımızın bir zamanlar hayat verdiği eski şeylere fetişistçe bir bağlılık, sanki ilahi güç bizim içimizde değil, onların kendisindeymiş ve inançsızlığımız tesadüfi bir sebepten, tanrıların ölümünden kaynaklanırmış gibi, gitgide güçlenerek varlığını sürdürür.
Sayfa 396Kitabı okudu
Çünkü çoğunlukla her mevsimde, başka bir mevsime ait, yolunu şaşırmış günler bulunur; bu günler, derhal ait oldukları mevsimleri kafamızda canlandırarak, bizi alıp o mevsime götürerek, bize o mevsime has zevklerin arzusunu aşılarlar ve kurmakta olduğumuz hayalleri bölerek, parça parça birbirine eklenen Mutluluk takviminde bir başka bölüme ait olan bu kopuk sayfayı daha öne ya da arkaya yerleştirirler.
Sayfa 362Kitabı okudu
Çünkü insan eski benliğinin duygularına boyun eğmeyi sürdürerek değişemez, yani başka birisine dönüşemez.
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
İnsan bir şeyi kafasında canlandırabilince öyle sakinleşiyor ki! Asıl korkunç olan, hayal edilemeyen şeyler.
Sayfa 341Kitabı okudu
Ne var ki hayatta bir kere var olmuş olan her şey tekrarlanma eğilimi gösterir;
Sayfa 340Kitabı okudu
Sanki müzisyenler cümleciği çalmaktan ziyade, cümleciğin ortaya çıkmak için şart koştuğu törenleri yerine getiriyorlar, bu mucizeyi yaratıp birkaç saniye sürdürebilmek için gereken büyülü sözleri söylüyorlardı; cümleciği, sanki morötesi bir âleme aitmişçesine göremeyen ve ona yaklaştığında maruz kaldığı geçici körlükte adeta bir başkalaşımın tazeliğini bulan Swann cümleciğin varlığını hissediyor, onu aşkının koruyucusu ve sırdaşı olan bir tanrıçaya, kalabalığın içinde Swann'a ulaşıp onu bir kenara çekerek kendisiyle konuşabilmek için kılık değiştirmiş ve ses görünümüne bürünmüş bir tanrıçaya benzetiyordu.
Sayfa 325Kitabı okudu
Bilmek her zaman engelleyebilme imkânı sağlamaz, ama hiç değilse bildiğimiz şeyleri, avcumuzun içinde tutamasak da zihnimizde kullanıma hazır bulundururuz ve bu da bize üzerlerinde hâkimiyet kurduğumuz yanılgısını yaşatır.
Sayfa 296Kitabı okudu
"O"nun ne olduğunu anlamaya çalışıyordu; çünkü aşkla ölüm arasındaki en büyük benzerlik, her zaman sözü edilen muğlak benzerlikler değil, her ikisinin de bizi gerçekliğini kavrayamamaktan, elimizden kaçırmaktan korktuğumuz kişiliğin sırrını daha derinlemesine sorgulamaya itmeleridir.
Sayfa 289Kitabı okudu
549 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.