Yazar sunumunun ahlak dışı yaklaşımına ahlaki bir itirazı olanlar için; duygularınızı anlıyorum ama bence asıl noktayı kaçırıyorsunuz.
Tarih boyunca meydana gelen; çağdaş, özel ve kamusal yaşamlarımızda şüpheli güç oyunları hakkında ne hissedersek hissedelim, gerçek şu ki; varlar.
İşte, etik olarak kabul etseniz de etmeseniz de, hayatınızın
“Yazmak zor,
Kelimeler ise kifâyetsiz.
Dilim lâl kesilirken elim varmıyor kaleme, kâğıda.
Kalbim hissetmek istemiyor, kulaklarım ise duymayı kesiyor.
İdrak edemiyorum ama bu salt gerçek ve ben bunu iliklerime kadar biliyorum.”
Bizler yaşamın kıyısında duran varlıklarız, bir ayağımız uçurumdan aşağıya doğru dururken diğeri bizi hayatta tuttuğunu zannediyor; hangisinin ağır geleceğini
bilmiyor, o an aldığımız nefes soluk borumuzda mı kalacak bilmezken soruyorum size: bize bu cesaret nereden geliyor?
yüreğimizi veda edemediklerimizden koparamazken, bir kenarda veda edemediğimiz ruhlar dururken; vedalar, bazen insana bahşedilmiş bir lütuf gibi gelir.