Güneş henüz batıyordu ve otelimin terasında,her zamanki yerimde oturmuş,avucumda sıkıştırdığım ,dörtte biri dolu minik bir içki kadehi ile oyalanarak,yeni hayallerimin dipsiz tünellerinde kaybolmaya hazırlanıyordum.
İnsanlar , yalan söyler ,bu sıradan bir şeydi.Bu kadar şaşmamalıydı ,evet şaşmamalıydı ,onu bu kadar sarsan kendi sersemligiydi ,umuduydu,umut tehlikeli,bütün silahlardan bütün kötülüklerden tehlikeli ,işte görmüştü.
Yalnızlığı seviyorum.Haftanın 2-3 günü tek başıma adaya gidiyorum.Düsunmek icin her gun en az bikac saat yalnız kalmaya ihtiyacım var .Bütün günde oturup hindi gibi düsünürüm.Genelde de bir sonuca varamam
2009
Göktuyuznde bulutlar arasında barınan birtakım ejderhalar varmış.Rivayete göre ilkbahar gelince melekler gökteki bu ejderharlardan birini seçip ayagını zincire baģlayarak bulutlardan aşağıya doğru sarkıtırmış.Buluttan sallanan ejderhanın kuyruğu güneye dönerse bolluk doguya donerse kıtlık olurmuş.Gökteki melekler oldu da zinciri zapt edemeyip ejderhayı yanlışlıkla düşürürse işte o vakit büyük felaketler baş gösterirmiş yeryüzünde
"Depresif bir yaşama şekli "dedi Pamela "Bir özgürlük ve açıklık ilüzyonu yaşıyosun ama bir süre sonra her şey bulanıklaşıyor.İnsanlar şehirler fikirler yüzler ... hic bir zaman net odağa gelmeyen ve hicbir yere varmayan degisen parcaları sadece.'."