Bu tür kitaplar için yazmakta gerçekten güçlük çekiyorum, bu tür kitapların okur sayısının da fazla olmasını gördükçe hep kendime kuşkuyla bakıyorum. Kitap kötü, başarısız manasında bir fikir beyan etmeyeceğim, lakin gördüğü ilgi kadar mükemmel değil diyeceğim. Ben satın almadım, ev de bulduğum için okudum, kimlerin satın aldığını da biliyorum. 361 sayfa kitap bir günde okunuyorsa, bunu da sorgulamak gerek bence. Lakin hep inandığım bir şey olmuştur, en azından hep inanmak isterim, her kitaptan bir şeyler çıkartılacağına; okurken kitaptaki tema için düşünmedim dersem yalan olur, yaşamla ilgili bir şans daha olsa şunları yapardım gibi düşünceleri hayatın içinde insanlar kendilerine bir şekilde yöneltirler. Kitapta bunu düşündürtüyor, konu sizi meraklandırıyor, en azından sonu nasıl bağlanacak diye merak ediyorsunuz. İnsanlığın yaşadığı felaketleri Amerikan gözüyle de olsa yakın tarihin önemli olaylarını yüzeysel bir şekilde hatırlıyorsunuz kitabı okurken. Benim en çok hoşuma giden iki şeyden birini sizle paylaşayım, gözlerden uzak, iletişimden kopuk, küçük bir kasabada Jeff'in yaşadığı evi hayal ettim. Radyodan tek bir dalgadan aldığı yayınla bazı şeyleri takip etmek dışında tamamen her şeyden uzak bir yaşantı. Sonuç olarak, sahilde şezlong üzerinde okunacak bir kitap benim için.