Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Ayşe DENİZ
Ayşe DENİZ
@Bir_cocuk_kesfet
89 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Kendini terbiye edemeyen, çocuğunu terbiye edemez!
Çocuğumuzun özünde nasıl biri olduğunu, "fıtrat" penceresinden seyretsek ne güzel olurdu. Yanıbaşımızdaki dünya güzeli yavruyu keşfetme sırrının heyecanıyla yaklaşabilsek, ebeveyn dünyası bambaşka tanımlarla anlatılırdı. Çocuktan beklentilerimizi geleneksellikten çıkarsak mesela.Anne-Baba rolü şimdikinden daha farklı yazılırdı.
Çocuk eğitimi konusunda "neleri bilmeliyim?" "nelerin farkında olmalıyım? "nasıl yapmalıyım?" gibi soruların cevabını ararız.Hepimiz bu işin bilgi boyutunu odaklanırız.Böyle olunca bilgili anne- baba oluruz ama örnek ebeveyn olamayız.Aile içi iletişimin kurallarını biliriz fakat davranışsal boyutuna gelince tıkanır kalırız. Kültürel değerlerimiz ezberimizdedir, ama çocuğumuza şeklen gösteremeyiz. Çocuğumuzun ay ay gelişim özelliklerin biliriz lakin bizi örnek alarak öğrendiğini- geliştiğini idrak edemeyiz.Sadece fikren anne- baba oluruz , geliştiren anne-baba olamayız.
Doğan Cüceloğlu geliştiren anne babanın, hem zihnen hemde davranışsal olarak kendini eğitmiş kişiler olabileceğini 5 başlık altında anlatmış. Anne babaların gelişme aşamalarına referans olabilecek bir kitap.Kitap aynı zamanda kendi "çocukluk yolculuğumuza" farkındalık ekliyor.
Ve yazarımız;
Bilen,anlayan,seven gözlerle bakmak kendi elinizde ,diyerek bizlere nasihat ediyor.
Hicret & Tenha Sözler
" Olayların kuşatması altındaysanız,bir yoğun hüzün ağlamaktaysa üstünüze... Günler, saatler bunalımın ortağını kurmuşsa içinizde, sıkıntı bezirganı haraca bağlamışsa sizi..Aczden başka sermayeniz kalmamış gibiyse .. Dualar yüreğinizin semtine uğramadan çıkıyorsa ağzımızdan..Kendi sesiniz bile yabancı düşüyorsa kulaklarınıza.. Şiirler Okumalısınız..." diyor değerli şairimiz Akif İNAN.
Şiir; bir ömür yaşadıklarını iki kelimeyle anlatmaktır.Gözlerini buğulandıran hislere tercümandır. Yürek yarasına dil olmaktır.
Şiir; kaybolmuş anıları tazelendirir.Umut ülkesine yolculuk yaptırır. Kendine bile anlatamadığın acılarını döküverir ortaya.Özlemlere türkü,sevgiliye mektup olur şiir.
Kitap (Hicret) ve ( Tenha Sözler) olarak iki bölümden oluşuyor. "Yedi güzel adam" namıyla tanınan Akif İNAN' ın şiirlerine yorum yapmak, altın ustasına demir satmaktır benim gözümde.Şiir okumak isteyenlerin kütüphanesinde kesinlikle bulunması gereken bir eser.Şiir okuyalım dilimiz kibarlaşsın.(Vesselam)
Çile
Anladım işi,sanat, Allah'ı aramakmıs;
Marifet bu, gerisi yalnız çelik- çomakmış...
Üstadın kalemini bu kadar güçlü yapan, gayesinin kutsiyetiymiş meğer. Marifeti yakalamak, işini sanatlaştırmak..
Marifet yolculuğunu şiirle anlatmak..
Her satırı sayfalar dolusu mâna hissiyatı yaşattı ÇİLE.. Üstad ifade edemediğim,kendimden bile sakladığım mâna yüklü hisleri- duyguları kalbime dokunurcasına kaleme almış. ÖLÜMÜN, karanlık tasavvuru kayboldu zihnimde. AYRILIK-BEKLEMEK kavuşturdu bütün açtığı yaraları. GÖKYÜZÜ, GÜNEŞ ve DENİZ bir başka güzellikte döküldü gönül sayfama. YALNIZLIK soğuk gecelerini yaz akşamlarının meltemine bıraktı. KELİMELERİM bahar mevsiminde yeşeren tomurcuklar misali yeniden açmaya başladı..
Bu zamana kadar ki şiir okumalarımda yakalayamadığım mâna bütünlüğünü bu kitapta çok fazla hissettim.Şiir okunacaksa "bu kitaptan başlanmalı" kanaatini verdi. Kısakürek' in sadece bu eseri değil, diğer kitapları da bi bu kadar kıymetli diye düşünüyorum. Şiir serüvenime böyle güzel kitapları dahil etmek için heyecanlanıyorum
.
Okur Takip Önerileri
AİŞE (r.a) Meleklerin Selam Verdiği Kadın..
"Ben, Aişe...
Muhammed' in Aişe 'siyim..."
Salat ve selam üzerine olsun...
Karasevdalısıyım Resulullah'ın...
Salat ve selam üzerine olsun...
Efendimiz ve Aişe validemizin hikayesi...
Risalet davasının genç hanımı Hz.Aise.. Peygamberimizin gözbebeği.
Saadet kokan bir ev..
Kördüğüm misali bir aşk..
Sahabe hayatını okuyan insanın, okudukça özlemi daha da artıyor.Peygamberimizin gölgesinde yaşamanın şerefi ayrı bir hayranlık uyandırıyor.Alemlere rahmet olan Peygamberimizi görmek, konuşmak aynı hanede bulunmak... Düşündükçe insanın Asrı Saadette olası geliyor.
Hz.Aişe'nin hayatını her okuduğumda yada dinlediğimde aynı heyecanı aynı özlemi tekrar tekrar yaşıyorum. Hayalen Hz.Aişe validemizle sohbet ediyor, ondan Medineli günleri dinliyorum. Peygamberime olan sevgimi daha içten yaşıyorum.Cennette de Hz.Aişe validemizle bir arada olmak için dua ediyorum.
Asr-ı Saadeti, akıcı dille anlatan "mutlaka okunması" gereken bir roman.
Doğal Süper Gıdalar
Kitapta 3 ana konuya değinilmiş.Bunlar:
Dünyada ve Türkiye'de en çok bilinen süper gıdalar.
Hastalıklara karşı süper gıdalar ile hazırlanmış reçeteler.
Süper gıdalarla hazırlanmış tarifler..
Süper gıda kavramıyla bu kitapta tanıştım.Adını ilk defa bu kitapta duyduğum
(Maca kökü,Goji Berry,Camu camu) gibi daha birçok gida var. Yazar; dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilmeye başlanmış ve yeni yeni gün yüzüne çıkmakta olan bu gıdalar, hangi vitaminleri ve mineralleri içeriyor tek tek açıklanmış. Türkiye'de yetişip evimize misafir olan(sumak,dut üryan eriği) gibi gıdaların da süper gıda olma yolculuğundan bahsetmiş.
Süper gıda olarak tanıtılan besinlerin vücudumuza takviyede bulunduğu alanları listelemiş.Kitabın son kısımlarında, süper gıdalarla hazırlanmış ilaç mahiyetindeki reçeteler sunulmuş.Glutensiz, şekersiz sağlıklı ekmek yapımının ve daha birçok besinin tarifi verilmiş.
Ben bu kitap sayesinde adını duymadığım varlığından bihaber olduğum yiyeceklerle tanıştım.Mutfağımızda var olan "süper gıdalara" farkındalık kazandım.Sağlıklı beslenme alanına ilgi duyanların okuyabileceği güzel bir kitap...
Yuvadaki mutluluğun şifresi; rıza, vefa,sevgi ve sabır...
Aile saadetini yaşamak adına ne yaptık bugüne kadar?
Hep birbirimizin gözünün içine baktık harekete geçmek için. Nezaketin inceliklerini ,sevgi dilini göz ardı edip el el üstüne koyup huzuru bekledik. Maddemizi doyurduk şen şakrak ama manen aç kaldık.Ruhumuzun huzur huzur iniltilerine kulağınızı tıkadık.Şükür sebebi olan ailemizi şikayet ede ede bedbaht olduk!
Rabb'imiz ayetleriyle ve hadisleriyle hane saadetini nasıl muhafaza edeceğimizi bizlere beyan etmiş.Peygamber Efendimiz (s.a.v)ile de tatbikini bizlere sunmuş.Bizlere düşen görev ise hak ve hukukunu bilmek, sorumluluklarımızı en güzel şekilde öğrenip- yerine getirmektir.
Aile saadetine talip olanlar için bu kitap,bir kılavuz mahiyetinde yazılmış.Karı- kocanın birbirine karşı görevleri- hakları örneklerle izah edilmiş.Huzurlu, mutlu (anne- baba ve çocuk) için manevi tedaviler sunulmuş.Aile için çok mühim olan ; sevgi, saygı,muhabbet,kanaat, şükür vb. kavramlar ayetler ve hadisler ışığında açıklanmış.
DERS KİTABI olarak rafa kaldırdığım bu kitabı, tekrar tekrar okumanın faydasını göreceğimi düşünüyorum.
Rabb'im!Bize göz aydınlatacak eşler ve zürriyetler ihsan et.Bizi takva sahiplerine rehber ve önder yap.(Furkan,74) Aminn...
Gaibi Kurcalayan Çilingir
"İnsan bu,su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya."
Bu dizeleri hem şair hem okur sahiplenir herhalde.Hepimiz şöyle bir hayat yolculuğumuza bakarsak, su misali oradan oraya aktığımızı görebiliriz. Doğduk, çocuk olduk ve yaşamın doğal akışına ayak uydura uyduya yetişkin olduk. Kimi zaman bu akışta, zorlandık, yorulduk belki de yolunuzu kaybettik.Bunların yanında güldük, eğlendik... Kimi zaman öğrendik, kimi zaman öğrettik.
Bu kitap Necip Fazıl Kısakürek'in hayat yolculuğunu anlatan biyografik bir eser.Usta şairin - hayatının dönüm noktaları-onu daha da ustalaşmış.Psikolojik olarak yaşadığı sarsılmalara ve yaşadığı zamanın sosyolojik olaylarına rağmen şiirden vazgeçmemiş.
Şiirin; kelimelerle değil, ruhla alakadar olduğunu hayat serüvenini okunca daha iyi anlıyor insan.
Göklerde son ilâm:
Allah bir ,bir İslam.
Şekiller, elif lâm;
Ne bir harf, ne kelâm;
Esselâm,esselâm...
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Siyer okumak , Asr-ı Saadeti bir nebze de olsa yaşamaktır.Bu yüzden tekrar tekrar okusakta bizi sıkmaz.Her okuyuşta aynı heyecanı özlemi hissederiz.Peygamberimize olan hasretimizi , ümmet bilincimizi daha derinden yaşarız.
Dünya Siyer Ödülü Birincisi olan kitap, anlatımı ve üslubu her kesime hitap edecek tarzda. Siyer okumak isteyenlerin ilk başvuracağı eser olabilir.
Allah'ım! Bizi bu dünyada Resûlünün sünnetinden ayırma;ahirette ise şefaatinden mahrum bırakma.(Amin)
Müslümanca Düşünme Üzerine...
Müslüman tabiki müslümanca düşünür!
Yoksa insan " müslümanca düşündüğünü mü" zanneder?Kitaba başlamadan önceki iç seslerim bunlar.
Sağdan soldan duyduklarımız şekillendirmiş düşünce dünyamızı.Popülerlermis batı dünyası sinsi sinsi oturmuş hafıza kayıtlarımıza.Bu yüzdendir ki, müslümanca yasamak için mücadele edenlerin bile belleği çağdaşlık yolunda.Kelimelerimiz modern dil kanalından,dini kavramlar (-izm'ler) sözlüğünden temin eder olmuşuz artık.
Yazar ,zengin kelime dağarcığını ustaca kullanmış.Dini kavramların yapı taşlarını bir bir doldurmuş.Ben okudukça; müslümanca düşünme üzerine daha çok merak duymaya başladım.
Çakırcalı Efe'nin Yaşam öyküsü...
Çakırcalı Efe, Yaşar Kemal'in okuduğum ilk kitabı. Konusu, yaşanmış bir hayat hikayesi.
Osmanlı zamanında "Efe" namıyla bilinen eşkıya uzun yıllar devlete başkaldırıyor. Bu isyanın sebebi babasının intikamını almak içindır.Bu intikam sayısız insanın canına mal oluyor.Osmanlı devleti kafa tutan bu eşkıyayı yakalamak derdinde.
Bu olay örgüsü sade ve anlaşılır bir dille anlatılmış.Eski Türkçe kelimelerin varlığı, olayların zamansal ve mekansal dönemini daha etkili anlatmaya yardımcı olmuş.Heyecan ve merak duygusunu son sayfalara kadar devam ettiren başarılı bir roman.
İman bir manevi Tuba-i Cennet çekirdeği taşıyor.
İman etmek,teslim olmak, tevekkül etmek, marifeti kazanmak ve muhabbetullaha ulaşmak...
İnsan iman ettiği ve ibadet ettiği Rabbini tanımaz mı? Eğer gaflet içinde geleneksel imanla yoluna devam ediyorsa tabiki tanımaz.
İman' ın şartlarını tek tek sayar ama "iman ettim" dediği Rabbini, peygamberini, kitabını sadece kulaktan dolma
O Kadar Hızlı gidiyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor.
Yavaşla..!
Ama nasıl? Teknolojinin ışık hızında değiştiği bir çağ için güzel bir soru.
Daha biz ne oldu ne bitti demeden gündemdekiler tarih oldu bile.Bu hızlı devrime uyak uydurmak, maraton koşusuna antremansız başlamak gibi. Koşuyoruz büyük hayaller,bitmeyen arzular ve hırslı hedefler uğruna ama kazanan da kaybeden de betbaht.
Ruhlar yorgun ,bedenler bitap...
"Onca varlık içinde bitmez gönül darlığı" diyor ya Yunus Emre,sahip olmak adına harcadığımız eforun neden bize huzursuzluğa sevk ettiğini açıklıyor işte.Anne - babalar en başarılı evlat yetiştirme derdiyle yiyip bitirirken kendini, çocuklar ulaşılamaz hedeflerin altında edildikçe eziliyor.Artık bir arada olmanın huzuru tatmin etmiyor insanı.Paranın, fenomen olmanın ana başlıklarla gündeme getirildiği arkadaş ortamı gönül huzuruyla değil, kaygılı ve stresi bir ruh haliyle son buluyor."Modernlik" iddiası ile dayatılan bencillik, hırs, kibir alıp başını gidiyor.Sevgi, saygı, hoşgörü, merhamet dedelerimizin anlattığı masallar olarak tarihe geçiyor.
Yavaşla ," Bu dünyadan bir dafa geçeceksin diyor Kemal Sayar.Yolun sonu için yaşarken,yolun güzelliğini kaçırırsın diye nasihat ediyor.Bizler için hayati önem taşıyan meselelere birde( yavaşça!)yaklaşmamızı istiyor.Okurken bile ruhunuzun dinlendiğini hissedeceğimiz çok güzel bir kitap..
Panik Atakta
Stres, kaygı, anksiyete ve panik atak...
Bunlar adını sıklıkla duyduğumuz psikiyatrik tanılar.Belki adını bile bilmeden yaşadığımız,kendini bedensel tepkilerle gösteren psikolojik bozukluklar.
Günümüz psikiyatrları bu terimleri hastalık olarak adlandırıyor.İlaçla ve daracık zamana sıkıştırılmış davranış terapileriyle tedavi etmeye çalışıyor.Zihnimizi ilaca bağımlı hale getiriyor.
Dr.Burns ise ilaçsız ve uygulamalı tekniklerle bu işi çözüyor.Kitapta ilk olarak stres, kaygı, anksiyete ve panik atak hakkında bilimsel verileri veriyor. Böylece yanlış kurgulanmış psikiyatrik rahatsızlıklar netleşiyor.Zihnimizin bize oynadığı oyunları farkedebiliyoruz. Günlük yaşantımızdaki adlandıramadığımız yada baş edemediğimiz duyguları, örnekleriyle ve pratikleriyle anlattığı tekniklerle daha kolay çözümleyebiliyoruz. Ögrendiğimiz her yeni teknik umudumuzu güçlendiriyor.Böylece işe yarayacak teknikleri daha azimle kucaklıyoruz.
Duygu, düşünce ve davranışsal olarak büyük farkındalık sağlayan bir kitap.Dr.Burns'un kendi yaptığı terapi örnekleri vermesi, aldığı sonuçları paylaşması daha da güzeli bir doktor olmasına rağmen yaşadığı psikolojik zorlukları anlatması ve farklı farklı çözümler sunması insanın özgüvenini tazeliyor.Ayrıca ilaçsız bir şekilde iyileşmenin mümkün olduğunu başarılı bir doktorun ağzından duymak ümit verici.Sadece panik atak yaşayanların değil, öğrenilmiş ve kalıplaşmış davranışlarla psikolojik ve bedensel zorluk yaşayan herkes okuyabilir.Okurken zihinsel olarak aradığımız birçok sorunun cevabını bulacağınıza eminim.
Kızlar Aramızda Kalsın(◉‿◉)
Günümüzde gelenekler ve değer yargıları hızla değişiyor.Her yeni gün bir yenisi ekleniyor. Hanım kardeşlerimiz bu değişimden en çok etkilenen zümre. Çevre baskısı, çağdaşlık peşinden koşan evlatlar ve istemesede ayak uydurması gereken teknoloji alanı...Daha bir çok sebep saliha bir hanım tavrını nasıl çizerim?sorusunu beraberinde getiriyor.
Kızlar Aramızda Kalsın kitabı sade ve akıcı bir üslupla cevap aradığımız soruları yanıtlıyor.Müslüman hanımefendinin yaşamını kolaylaştıracak bilgileri konu konu ele alarak açıklamış.Altı çizilmesi gereken önemli tavsiyelerde bulunmuş.Rehber olacak bilgileri listelenmiş.Nereden başlamalıyım diyen bir genç kızın, genel fıkhı konular için kaynak arayan hanımlar için mutlaka okuması gereken bir kitap.
Yazarla tanışıklığım bu kitapla başladı.Basit bir kişisel gelişim kitabı önyargısıyla başladım okumaya.Kitabı bitirirken yazarla birlikte eski günlerin hatıralarına iç çektiğimi fark ettim.
Kelimelere ve kavramlara yüklenen anlamın değişmesiyle , dünyamızın da ne kadar değiştiğini vurgulamış yazarımız. İnsanın maddi yaşamla beslenen ruhunun yorgunluğundan bahsetmiş. Türk kültürünün ve dilinin Batı' ya meyillendikçe, davranışlarının da Batılılaştığını örneklerle izah etmis.Gundelik yaşamda alışkanlık haline gelmiş veya kalıplaşmış olguların insanda farkındalık düzeyini azaltığından yakınmış.
Daha yalın ifadelerle herkesin okurken " kesinlikle doğru" diyerek başını sallayacağı satırlara denk geleceği bir kitap. Üslubun sadeliği "diyet" sonrası hafiflemis gibi hissettiriyor. Bende güncel yaşamda farkındalık sağladı.Okunmasını tavsiye ederim.
