Kerim Birkan Demirel

"Bir sefer esnasında idi ki, Resûlullah halkın toplandığını ve birini güneşten gölgelediğini gördüğünde sordu: "Bu adamın zoru nedir?" Asháp: "Oruçludur, yâ Resûlullah!" dediler. Allah Resûlü: "Seferde (böyle meşakkatle) oruç tutmak (fazîletli) ibadetlerden değildir," buyurdu." Buhari,Savm,36
Reklam
İslâmi anlayışa göre umûmî hayattan kopuk; belli sınırlar içine alınmış bir dinî hayat söz konusu değildir. Bütün yön- leriyle hayat, iç içe bir bütünlük arz eder. İslâm kişilere âhiret mutluluğu vaat eder; bununla beraber dünya mutluluğundan da uzaklaştırmaz. 321 Hatta dünya hayatı âhiretten önce olduğu için Müslüman kişi İslâm'ın gereklerine uyarak önce dünya- da mutlu olur. Bu yüzden Resûlullah, dinî hayatın zevkleriy- le, sıkıntılarıyla bir ölçü içerisinde olmasını istiyordu. Çekil- mez, yaşanması insan tahammülünü aşan durumları ibâdet gâyesiyle bile olsa hoş görmüyordu. Bu sebepledir ki, "Allah, hiçbir nefse gücünün üstünde teklif yüklemez... Güç yetire- meyeceğimiz yükleri bize yükleme Allah'ım!"322 âyetinin ışı- ğında Müslümanları îtidale yöneltiyordu.
Sağlıklı bir din eğitimi için itidâlin önemini görmezlikten gelemeyiz. Aksi takdirde din eğitimi, kişilerin kendi mizaç ve istidatları istikametinde ya ifrata giderek marazi bir din- dar tipinin yahut tefrite düşerek dinî yaşayışı zayıf bir kişiliğin doğmasına yarayacaktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bil ki, sebepler tasarruf-u kudretin bir perdesidir. Çünkü izzet ve azamet, sebepler perdesini iktiza ediyorlar. Lâkin tasarruf eden ve iş gören kudret-i samedaniyedir. Çünkü tevhid ile celal, böyle isterler.
Eğer Sultan Abdülhamid, Bediüzza man'ın Medresetüzzehra projesinde yer alan dini ilimler ile yeni bilimlerin birbirleriyle "mezc ve dere"ine dayalı te lifine itibar edebilseydi mekteplerin doğurduğu bu olum- suz sonuçların manevi sorumluluğundan belki bir derece kurtulabilirdi.
Reklam
Reklam
1.719 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.