Bilim, bir gün aslında bu kadar çok sayıda hastalığın olmadığını keşfedecektir.
Görünürdeki çokluklarının ve semptomlarının karmaşıklığının ötesinde, sadece tek bir hastalık vardır: "Düşünce"
sen olmasan öldürmek ne
çürümek ne zindanlarda
özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne
kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni
hasan hüseyin korkmazgil
Bazen sonu acı verdiği için bile mutluluğa sadık kalmaz bellek. Gerçek mutluluğun yalnızca sonsuza kadar sürmesi beklendiği için mi ? Bilincine ve farkına varılmamış bile olsa, ancak daima acı vermiş bir şeyin acıyla sona erebileceğine inanıldığı için mi? Ama bilincine ve farkına varılmamış acı nedir ki?
"Bizler çok ciltli kitap takımlarıyız. Hayatımızın bir bölümü duvara toslayıp yansa da, her zaman bizi bekleyen bir bölüm ve sonra başka bir bölüm daha vardır."
1. Ye
2. Dinlen
3. Aralarda dolaş
4. Sadakat göster
5. Çocukları sev
6. Ay ışığında gevezelik et
7. Kulaklarını ayarla
8. Kemiklere kulak ver
9. Seviş
10. Sık sık ulu
Vahşi Kadın'ı yeniden çağırmak istiyorsanız, tutsak olmayı reddedin. içgüdüleriniz dengeye ayarlanmış olsun - beğendiğiniz yere atlayın, dilediğinizce havlayın, var olanı alın, etrafınızdaki her şeyi keşfedin, bırakın gözleriniz duygularınızı göstersin, her şeye baksın, görebileceklerinizi görsün. Kırmızı ayakkabılarla dans edin, fakat bunların, ellerinizle yaptığınız ayakkabılar olduğundan emin olun. Yaşam dolu bir kadın olacağınıza söz verebilirim.
"Bir kadın, gündüzleri istediği her şeyi tam anlamıyla yapamayacağını hissettiğinden, garip bir ikili hayat sürdürmeye başlar.
Gündüz saatlerinde "miş" gibi yaparken, fırsatını bulduğunda bambaşka bir şekilde davranır."
“Yine de, en dolu haliyle aşk bir ölüm ve yeniden doğuşlar dizisidir. Bir aşamayı, aşkın bir yönünü bırakıp başka birine gireriz. Tutku ölür ve geri getirilir.”