Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Heyv

Heyv
@Busrairen
Sıkı Okur
Akıllı isen ganimettir sana şu dem..
Ankara
20 Şubat
31 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Te Dilê Min Şikand 🥀 Bir ses düşünün ki hem dert hem deva..🌙 Yüreğe misafir ediyor.. Sesin huzur Memoste 🤍 youtu.be/tuPYVfabDxg?si=...
Mem Ararat
Mem Ararat
Reklam
…Sonra araya zamanlar girdi, mekanlar girdi, insanlar girdi. Yaşamak, düşlerin büyüklüğüne göre acı veriyordu insana. Yine de dünya, herkesten bir kalıba dökememişti seni. Bir gece yolculuğunda karşılaşmıştık, anımsar mısın? ikimizde içimizdeki çocuğu dışımızdaki büyükle gizliyorduk. Ay ışığının sabaha kadar eksilmediği trenin camlarından, saatlerce bozkırın yalnızlığı akmıştı. Herkesin şarkısını göğsüne düşürdüğü gecenin geç vaktinde, baktığı camlar buğulanan iki iç çekiş olarak kalmıştık. “Gücenik güceniği saçının telinden tanır” demiştim, gözlerimi usulca indirerek suskunluğuna. Yüzünü camlardan toplayıp dönmüştün uzun yolculuğunundan. Gülüşün, derin bir gölün menevişlenmesiydi. Nasıl da yakışmıştı sözüme ve geceye. Gizlice gönenmiştim. Gözlerindeki ağrıya güvenerek uzanmıştım parmaklarına. “Sözcükler çok cılız bir terazidir yüreğin yükünü tartmada” demiştin; “gücenik elbette tanır güceniği, canına yapışmış durgunluktan” Bir şeyin parçalarını bir araya getirmek gibi dönmüştün yeniden camlara. Gece daha mı kolaydı, daha mı zor, seçemez olmuştum. “Her duyguyu dile getirmek gerekmiyor biliyor musun? Nasıl her duyguya isim koymak gerekmiyorsa” Alnındaki bulutları öperek çekilmiştim kıyılarıma. Bunu elbette en iyi ben bilirdim; adını koyduğu her şeye yenilen ben. Gecenin verdiğini sabaha teslim ederek inmiştik trenden. Senin aklında, benim gövdemde bir karıncalanma, geldiğimiz yol kadar uzun bir suskunlukla bakmıştık denize, bir imkansızlığı ezber eder gibi. Sen yitirdiğini arıyordun, ben koruduğumu koyacak yer bulamıyordum.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
… Kişi kendi kendisiyle baş başa kalabildiğinde kendini olumlu bir noktada bulamayınca, içinin gittikçe boşalmakta, benliğinin gittikçe bir şeyler yitirmekte olduğunu ayırt ediyor. En azından, bir yoğunluk azalmasıdır bu. Yoğunluğunu yitiren birkaç damla cıva düşünün, civalığı kalır mı onun? İnsanın özü de böyledir. Pisliklere bulaştıkça aşınır, azalır, sonunda yok olur. Ve bu durumdan kurtulmak için sığınılacak, sarınılacak tek şey sevgidir bence. Sevginin kapısını her zaman açık bulabiliyorsunuz. Hele de insan sevgisinin. Öteki çoğu kapılar gibi sırtı dönük durmuyor kişiye. Ve o kapıdan girince içeriye, göz alabildiğine derin bir ırmakla, sonsuzluğa uzanan bir aydınlıkla karşılaşıyorsunuz. Gözleriniz kamaşıyor. Ne demişti Sait Faik “Bir insanı sevmekle başlar her şey” daha da genişletebiliriz: Her şeyi sevmekle başlar, en başta da insan olmak..
Burhan Günel
Burhan Günel

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Unutmayın ki ; Mumu, bağrına bastığı ip eritir…
Reklam
Düş düştür de, neden kişi gün gözü, üzerine dikilmiş bakışların ışıltısını, kirpiklerin çıtırtısına dek sezinler, ensesinde ılık bir soluk duyar ? Bakmayınca görünen, kulak verilmese de seslenen, kişiyi benliğinin ötelerinde yad yad düşüncelere salan ne ola ?
Mazhar Candan
Mazhar Candan
Sabahları yatağınızdan çıkınca neler duyumsuyorsunuz ? Dipdiri bir kalkış, silkelenmiş mi, yoksa daha o sırada omuzlarınıza yüklenen dağlar mı var? Günlük gecelik yorgunluklar değil düşündüğüm. Yaşamın sürüp gidişindeki uyumsuzluklar, tekdüze, sıkıcı bir ortam. Hep acı, hep yılgınlık, hep umutsuzluk… Yok mu umut gerçekten, güzellikler öldü mü, sevgiler yitirildi mi tümden? Ve yaşamın bir ucundan tutup ayağa kalkmak için direnişimiz sona mı erdi? Bu direnmedeki yorgunluğu ya da diriliği düşünüyorum. Ayaklarınız kalın urganlarla bağlanmış gibi mi ? Yoksa alabildiğine geniş, sonsuz bir okyanusun aydınlık kıyısında, yüce bir dağın erişilmesi zor doruğunda mısınız? En azından, ağır gelen yüklerinizi her şeye karşın dirençle taşıyabiliyor musunuz?…
Burhan Günel
Burhan Günel
Sen bir insan arıyorsun . Yüreğin sızısını ve varoluşun ürpertisini yüklenecek bir arkadaş. Ruhun uçurumundan aşağı birlikte kendini boşluğa bırakacak bir yaren. Istırap meyhanesinde kalp tokuşturacak bir sarhoş. Aynı hamurdan ve aynı çamurdan yoğrulduğun parçanın arıyorsun. Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirine tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli. “kalbini dosta açan, mucizelere de açar”.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Bulunduğun anı tekrar yaşayamacağının bilincinde olursan hayat sana daha anlamlı gelir.
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu
… Ne olur sabaha karşı rıhtımda, Seslendiğini duysam Pia'nın: Sırtında yoksul bir yağmurluk, Çocuk gözleri büyük büyük; Üşümüş, ürpermiş, soluk. Ellerini tutabilsem Pia'nın, Ölsem; eksiksiz ölürdüm.
Attila İlhan
Attila İlhan
Reklam
“ ‘Biz yaşlandık Muzo’ dedi Bahar, ‘Erdem’e sarı bir defter verip aşklarını yazmasını bekleyeceğiz bundan sonra’ ‘Bu beklemek mi, yoksa bitişi hiçbir şey yapmadan izlemek mi ?’ dedim.‘İzlemek’ dedi Bahar. ‘Bu yaşa kadar her mevsimde yaprakların yeşerdiğini, çiçeklerin açtığını gördük ve dallara konan kumruların mırıltılarını Vivaldi’nin konçertolarına benzettik. Bundan böyle anılara sığınacağız bize yeniden yaşama gücü versin diye. Erdem ömrünce hiç durma, Şile kıyılarını yontan denizi kese kağıdına koyup sevdiklerine taşı’‘Severek, çok çok severek hayatımızı berbatlaştıran her şeyden öcümüzü al’ dedi Bahar.”
Muzaffer Uyguner
Muzaffer Uyguner
İnsanlardan uzaklaşıp kendi içimize dönmek lazım, Fârâbî'nin de dediği gibi: "Zamanın ters, sohbetin faydasız, herkesin bezgin ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp haysiyetimi korudum."
Farabi
Farabi
Senin gönlün meshur ve musahhardır, Mazursun.. Sen gamın ne olduğunu hiç bilmedin, Mazursun.. Ben, sensiz bin gece kan yuttum, Sen bir gece sensiz kalmadın, Mazursun..
İmam Gazali
İmam Gazali
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.