....Çok çirkin bir görüntüye,
yarısı ezilmiş ama hâlâ sürünüp duran bir solucana bakıyorsunuz. Ben de düşünürdüm, ‘Daha pek çok işin hakkından geleceğim, ölüm de neymiş! Görevlerim var, ben zaten bir devim!’ diye. Şimdi ise devin görevi adam gibi ölebilmek, hoş, bu kimi ilgilendirir ki... Yine de kuyruğu dik tutacağım.”