İşte bunu anlayamıyordum; insanlar kendilerini öldürmüyor, çıldırmıyor, siyaset hakkında tartışmaya devam edebiliyor, umutsuzluğa düşmüyor ve varlıklarını devam ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlarsa çektikleri acılar gerçek olabilir miydi?
Bir insanın cenneti araması gerekmez. Onu haketmek için herhangi bir şey yapması gerekmez. Öğrenmesi gereken tek disiplin, cehennemini, yani anlayışsızlığını yok etmektir.
İnsanın iyiliği, ruhunun yetilerinin mükemmellik ve erdem ile uyum içinde olma etkinliğidir…
Dahası, bu etkinlik tüm bir ömür boyu sürmelidir;  çünkü ne tek bir kelebek bahar getirebilir, ne de tek bir güneşli gün.
-Aristoteles
“İnsan özgür doğar; ama her yerde zincire vuruludur. Kişi kendini diğerlerinin efendisi sanır, ama onlardan daha da köle olan kendisidir.”
Jean-Jacques Rousseau, 1782
“Herkes bilir ki, mükemmelliğe giden yol taşlıdır ve erdem de bu yolda her zaman engellerle karşılaşır, günahı ve kötülüğüyse şans öylesine destekler ki…”
Ve zaman, küçük mutluluklarıyla yeniden akmaya başlamıştı; ama artık günler, kendileri için yaşanmıyordu. Bugünler, hep gelecek günlerdi artık, bundan böyle hep ve yalnızca yarınlar olacaktı, hep gelecek günler.