Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Davut

Davut
@DavutArslan
Honeste vivere, Alterum non laedere, Suum cuique tribuere
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludu İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur
Reklam
Yalnızlık şiiri
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar, aydınlık fikirler gibi tavanda salkım salkım bu gece dağ başları kadar yalnızım. Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından, dudaklarımda eski bir mektep türküsü karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim, gözlerim, gözlerini arıyor durmadan; nerdesin?
Sayfa 109
Life’s barely long enough to get good at one thing. So be careful what you get good at.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar, aydınlık fikirler gibi tavanda salkım salkım ...
Oysa insanlar Tanrı’nın her şeyi tam olması gerektiği gibi yarattığını duymak istiyorlar.
Reklam
Gerçekten bütün hayatınızı böyle yalnız, zorluklar ve keder içinde, dostça tek kelime duymadan, yabancılardan odalar kiralayarak mı geçirdiniz?
Asıl aradığımı, o mükemmel ve hiç noksansız şeyi, o mahz güzel şeyi bulamıyorum, hatta bunun ne olduğunu bile kestiremiyorum. Bildiğim bir şey, her istediğim ve koşup atıldığım şeyi elime alınca: Hayır, bu değildi dediğimdir. Dünya çok güzel, muhakkak. Dünya çok enteresan, bu da muhakkak. Fakat ben bir türlü "buranın malıyım!" diyemiyorum.
Kaptan
... Sen kendine yetmiyorsun hiç kimse sana yetmiyor Birini bitirmeden aklın öteki yolculukta
Ey dağların dertlerini dinleyen rüzgar! Benim artık yalnız sana itimadım var. Gelmiş gibi uzaktaki bir seyyareden Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben. Etrafımın sözlerine aklım ermedi, Etrafım da bana asla kulak vermedi. Senelerden beri hala anlaşamadık, Ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık. Gözlerimde hakikati sezen bir nurla Etrafımı süzüyorum biraz gururla.
ne değişir
ben kan diye başlamak isterim oysa gülün derdi başkadır lâle bahardan yanadır çiğdem güneşten konu değişir hepsine pekâlâ amma bilirim gülün derdi uydurma kıpkırmızı en çok yakışırken kendine onu değişir lâle mayıs ayıdır mora turuncuya filan boyanır pek güvenmem yabancıdır bakarsın yönü değişir çiğdem cefaya katlanır alışmıştır kendi yeşiline haklıdır bakımsızdır yağmurun durmadan günü değişir hoş olsun bütün verdikleri aldıkları şu çiçeklerin gül susar çiğdem uyanır tüfek başlar konu değişir hep böyle süreceği sanılır bu gül hikâyesinin hep böyle sürer gerçi amma bir gün sonu değişir
Reklam
“Ne yazık, hasta değilmişim. Ertesi gün, beni revirden çıkardılar. Hücreme geri döndüm.”
“Bütün bu yazdıklarım, bir gün başkalarına yararlı olsa; idam hükmü vermeye hazırlanan yargıçları durdursa; suçlu ya da suçsuz, zavallı insanları benim yaşadığım ölüm acısından kurtarsa. Ama neden? Neye yarar ki bu? Bir şeyler değiştirir mi? Benim başım kesildikten sonra, başkalarınınkini de kesmişler, bana ne?”
“Şimdi rahatladım. Her şey bitti artık, tamamen bitti. Müdürün ziyaretinin yarattığı o korkunç heyecandan sıyrıldım. Ancak şunu söylemeliyim ki umudum vardı hâlâ. Şimdi ise, Tanrı’ya şükür, umudum kalmadı artık.”
“Affedersiniz bayım! Acıttım mı?” dedi. Bu cellatlar da, pek hoş adamlar oluyor doğrusu”.
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.