Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih

Dili , dini , rengi ne olursa olsun iyiler iyidir!
Reklam
Unutma: Tek bir önemli zaman vardır, o da şuan!
Sen kötülüğü yok etmek istiyorsun, ama o senin içinde büyüyor. İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar. İnsan öldürenin ruhu kanar. Kötü bir insanı öldürünce kötülüğü de yok ettiğini sanırsın, sonra bir bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Adam bir yılın hesabını yapıyor, oysa akşama kalmadan öleceğini bilmiyor."
Tutuklu olan birinin yalnızca cezaevinden kaçmakla yetinmeyip kaçtığı cezaevini güzel bir saraya dönüştürmek isteği gibi bir şey bu. Kaçarsa cezaevini saraya dönüştüremez, cezaevini saraya dönüştürürse kaçamaz.
Reklam
Kan'ımca yaşam bir sabır oyunu.
İki değişik savaş vardır: Birincisinde 'şövalyeler' birbirleriyle savaşır, biri diğerine gücünü gösterir. Sonunda kaybeden kendi için kaybeder, kazanan kendi için kazanır. Haşeratların savaşında ise kazanan yaşamını sürdürebilmek uğruna diğerinin kanını emer.
Bu konuda biraz kararsızım ancak sonunda şu kesin, ben vazgeçmek zorundayım. "Elimde serçe olması damda güvercin olmasından iyidir" sözü durumuma pek uymuyor. Elimde hiçbir şey yok, damda ise çok şey var ; verdiğim savaşımın koşulları 'hiçbir' şeyi seçmemi zorluyor.
Kimi gün dünya haritasını gözümün önüne getiriyorum , sonra da üzerine seni uzatıp düşünüyorum: Bu dünyada benim ayakta kalabileceğim alanlar senin haritada vücudunun örtemediği yerler.
Biri beş alçak basamağı çıkarken, diğeri beş basamak yüksekliğinde tek bir basamağa çıkmak zorunda. Birinci sadece o beş basamağı değil, yüzlerce, binlerce basamağı da kolayca çıkacak, hareketli ve yorucu bir yaşam sürecek ancak aşağıda bıraktığı sayısız basamağın hiçbiri onun için, çok yüksek tek basamağı çıkacak gücü kendinde bulamayan birincisi kadar önemli olmayacak.
Reklam
O günlerde yaşama olan güvensizliğim gittikçe arttı , varlığımı sürekli kendime yeniden onaylamam gerekti. Ben ailesinden koparılmış sorunlu bir genç adamdım.
... çünkü o yıllarda yazdıklarım yine seninle ilgiliydi, yüzüne karşı şikayet edemediklerimi kaleme aldıklarımla anlatıyordum. Onlar senin neden olduğunu uzun bir vedalaşmaydı ancak hangi yönde ilerleyeceğine ben karar veriyordum.
O günden sonra dünyam üçe bölündü.Birinci bölümünde, sadece benim için uygulanan yasaların baskısında yaşayan, ancak hepsine uymayan köle ben vardım.İkinci bölüm bana çok uzaktı, onun içinde sen vardın, diğerlerini yönetiyordun,emirler veriyordun ve bu emirler yerine getirilmediğinde sorunlar yaşıyordun.Ve üçüncü bölümde emirleri umursamayan diğerleri, mutlu insanlar vardı.
"O günden sonra ben mutlak suretle babasına itaat eden bir çocuk oldum, ancak ruhsal hasar da aldım."
Kim için yaşayabilirim, hangi gaye için? Neyi arayacağım? Ne için savaşacağım? Neyin rüyasını göreceğim? Hayatın çiçekleri döküldü, sade dikenleri kaldı.
-Neler gördünüz yüzümde..? -Tutulmuş gözyaşları. Ne fena bu erkeklerin duygularından utanmaları. Sahte bir gurur. Akıllarından utansalar daha iyi ederler..
Reklam
-Ho, ho! İlya sen şairmişsin be! -Evet, hayat konusunda şairim, çünkü hayat bir şiirdir.
Sayfa 220Kitabı okudu
Ağır ağır yanan bir ateş, ne kadar şairane olursa olsun şiddetli bir yangından daha iyidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Kafası bir kitaplıktı; ama ayrı ayrı ve hiçbiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplık.
"Belki de insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla.."