Türk Milliyetçisi, Gazi'nin alnı ak başı dik evladı, gözleri ay ve yıldız timsali parlayan Türk evlatlarının muallimi, hayatını Türk irfanına adayan fikir işçisi.
Tarih Öğretmeni
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi -Tarih Öğretmenliği
Anılar defterinde gül yaprağı
Gibi unutuldum kurudum
Başıma düşmüş sevda ağı
Bir başıma tenhalarda kahroldum
Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle
Kimbilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle
Deli gibiyim sensiz
Bu sessizlikle
Öğretmenin varoluşunda batıl itikatlar, dogmalar, sorgulanmamış gelenekler, görenekler, düşünsel alışkanlıklar olabilir. Öğretmenliği bir sosyal rol olarak tanımlayıp kendini otorite olarak gören, kitap okumayan, gelişmeyen, mevcut inançlarıyla öğretmenliği sürdüren kişi, kendisinin ve öğrencisinin gelişmesine fırsat vermez Bilgiden yoksun, dar görüşlü biri olur ve sürekli kendini tekrar eder. Böyle bir öğretmenin davranışları etik olmayabilir, güzellik taşımayabilir, kendi inançlarını yansıtmanın ötesinde bir eğitim değeri sergilemeyebilir. Böyle bir kişi gelişmez, hep konfor alanındadır, otuz yıl önce nasıl bir öğretmen idiyse bugün de aynı öğretmendir.
İnsana kendinden gayrı hiçbir şey iyi gelemezmiş oysa. Bir insanın kendine yaptığını cümle alem toplansa yine de yapamazmış. Evvela kendin için dik dur azizim, burası dar-ı dünya. Nereye varsan varamadığın yerdesin. Boşver, bir avuç hilkat çamuru ağzı olan konuşuyor, gözü olan yumuyor. Öyle ya burası dar-ı dünya. Sen içinde aslolan sensin.
#D.
Tam da yolun başındayken iyi ki fark ettim dediğim bir kitap.. Şu ana kadar mesleğimde eksik yaptığım bir şeyi fark etmedim. Ancak yetmez, yetmemeli gözleri ay yıldız timsali parlayan çocuklara öğretmenlik yapmak için bire bin katarak devam etmeli. İyi ki aldım, iyi ki her satırından payıma düşeni alıyorum.
Öğretmen OlmakDoğan Cüceloğlu · Final Kültür Sanat Yayınları · 20136,5bin okunma
Her ne olursa olsun mazim bugünkü vaziyetimden bana bütün bir mesele gibi geliyor. Ne ondan kurtarabiliyorum, ne de tamamıyla onun emrinde olabiliyorum.
Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani "hâfızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir."