Neden bataklığın içine atlamalı ? Bir sünger gibi emdiğinin çamur oldugunu bile bile ? Belki de kimileri için yüreğinin şiirini duymanın tek yolu, cehenneme alevlerle yaklaşmaktır. Yaralar çoğu kez dilsizdir, ama bir konuştular mı sesleri korkutucudur ve yalan söylemeyi beceremezler. Ellinci yazıyı da buruk bir gülümsemeyle bırakıyorum: Gitsin. Söz de uçar, yazı da... Geriye kalan ne ? İnanın bilmiyorum.
Aslında insanlar metaya dönüştükten sonra konuşmalarının da incir çekirdeğini doldurmamasına şaşmamak gerek. Nitekim pazardaki metalar konuşabiliyor olsaydı, tüketicilerden, satış personelinin davranışından, yüksek fiyata gitme beklentilerinden ve bunun olmayacağı anlaşıldığında yaşayacakları hayal kırıklığından söz etmeyecekler miydi ?