Trajik ile komik, düş ile gerçek ya da beden ile usun birer yansıması; birbiriyle çatışsa, birbirinden uzaklaşsa da asla kopamayan iki yalnız yabancı, aynı "ben" in iki yarısı.Amaçsız ve anlamsız bir yolculuk için bir araya gelir Mercier ile Camier. Modern karşı kahramanların parçalanmış iç dünyasına yapılacak ürkütücü ve karanlık bir yolculuktur bu. Ama hüzünlendirirken aynı zamanda eğlendirir. Yazarın karşı konulmaz bir sevgiyle yaklaştığı bu iki berduş arasındaki sarsak dayanışma yer yer zorlaşsa da, kaosun yükünü, hep var olan trajikomik iletişim hafifletir. Beckett'ın erdemi, durumun acıklılığına ağıt yakmak değil, kendi kendini alaya alabilmektir