Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İ.Dündar

İ.Dündar
@Dundar_73
Edebiyat Öğrt.
Yüksek Lisans
12 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Hürriyetin şahsiyetle münasebetini aramayan hukukçu, yalnız fert ve devlet arasındaki münasebet planında kalınca, aptalla zekiye, bilgisizle alime, görgüsüz ile görgülüye aynı rey hakkını tanımak zorunda kalır. Böyle bir hürriyet ve müsavat anlayışıyla iki ahmak bir dahiden üstündür. ... On cahili dokuz alime tercih eden bir sistemde bilginin demagojiye mağlup olmasına şaşar mısınız?
Sayfa 289Kitabı okudu
Reklam
Dinler, insanın -İştah, şehvet, kazanç hırsı ve kibir halinde- kuduran ben’nini Allah’ta eritmeye çalışmışlardır. Hümanizm, onu insanlık idealinde uyuşturmaya savaşır. Nasyonalizm fena fil’milleti emreder. Ben’in Allah’ta yok olmaya koşması azizleri, insanlıkta yok olmaya koşması dahileri, millette yok olmaya koşması kahramanları yaratmıştır.
Sayfa 284Kitabı okudu
Ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin, olacağını farz etmektir. Fakat böyle bir faraziye o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nispetinde kuvvetlidir.
Sayfa 205Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kralına karşı haklı olan bir vekil, kocasına karşı haklı olan bir kadın, subayına karşı haklı olan bir nefer; bunların hepsi iki kat cezaya çarptırılmaz mı? Zayıflar için, haklı olmak bir suçtur.
Sayfa 308Kitabı okudu
Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten. (Ömer Hayyam)
Reklam
Ömer geldiğinde o dönemde din adamlarının en bayıldığı sorun hakkındaki tartışma çoktan başlamıştı: Kainat daha iyi yaratılabilir miydi? Evet diyenler Allah’ın eserine yeterince özen göstermediğini ima ettikleri için, dinsizlikle suçlanıyorlardı. Hayır diyenler de, Yüce Yaratan’ın elinden daha iyisinin gelmeyeceğini kast ettikleri için dinsizlikle suçlanıyorlardı.
Sayfa 155 - YKYKitabı okudu
Ben, mahşer gününün dehşetinden başka iman, secdeden başka namaz tanımayanlardan değilim. Ben nasıl mı namaz kılarım? Bir gülü seyrederim, yıldızları sayarım, yaratılışın güzelliği, onun düzenindeki kusursuzluk karşısında büyülenirim, Rabbimin en güzel eseri olan insanın, onun bilgiye aç beyninin, aşka aç gönlünün, uyanmış veya tatmin edilmiş tüm duygularının karşısında hayranlığa kapılırım.
Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; Kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır.
Sayfa 183Kitabı okudu
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları “kişi”yi anlatırlar.
Sayfa 154 - canKitabı okudu
Ben şarkı yazmak için yaşıyorum Beni kovarsanız eğer Mösyö Yaşamak için şarkı yazarım
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
“O halde; para, kendi bir benliği olduğu düşünülen bireyin ve toplumsal bağların, vs. karşısına bu bozucu güç olarak çıkar. Sadakati sadakatsizliğe, sevgiyi nefrete, nefreti sevgiye, erdemi kötülüğe, kötülüğü erdeme, köleyi efendiye, efendiyi köleye, aptallığı akla, aklı da aptallığa çevirir.”
Sayfa 93 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
“Shakespeare, paranın başlıca iki özelliğini vurguluyor: 1) Para, tüm insani ve doğal özelliklerin kendi karşıtlarına dönüşmesi, nesnelerin evrensel biçimde bozuluşu ve çarpıtılışı olan, gözle görülür bir tanrısallıktır: olanaksızlıkları bağdaştırır. 2) ... “
Sayfa 92 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu