Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İpek duygu timzan

182 syf.
·
Puan vermedi
·
45 günde okudu
İkili İlişkilerde Duygusal Manipülasyon
İkili İlişkilerde Duygusal ManipülasyonPascal Couderc
8.1/10 · 1.606 okunma
Reklam
Bir pencereden dışarı baktığımız düşünülsün: Bu pencerenin önünden bir adam yavaş yavaş yürüyerek geçsin ve sonra bize görünmez olsun. Onun arkasından da aynı yerden bir başka adam, daha hızlı bir yürüyüşle oradan geçerek görüş alanımızdan kaybolsun. Bence gözümüzün önündeki o yerden yavaş yavaş geçen adam, acele geçen adamdan daha fazla yaşamış değildir. Ben yalnız, -pencerenin önünden ister yavaş ister aceleyle geçmiş olsunlar- bu adamların oradan geçmeden önce var oldukları gibi oradan geçtikten sonra da var olacaklarını bilirim. Dünyada uzun veya kısa yaşamış olanlar da aynen bunun gibidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Daima biraz sonra ölecekmişsin gibi kendini ölüme hazırla! Kalan zamanı da beklenmedik bir hediye gibi kabul et! Marcus Aurelius
Reklam
Kendi içimizde var olan şeyi anlayıp kabul ve tasdik etmedikten sonra dışımızda olan şeyleri bilmemizin bize ne faydası var? Evet, insanın kendisini tanımadan bütün dünyayı tanıması ve anlayıp tasdik etmesi acaba nasıl mümkün olabilir?
Eğer sadece cisim olarak yaşamadığını, ancak ruhen yaşadığını ve sende mevcut olan şeyin dünyadaki varlıkların tamamından daha kuvvetli olduğunu aklında tutarsan derhal her türlü zorlu vaziyetten çıkar ve kurtulursun.
Zayıf düştüğün ve sıkılmaya başladığında sende bir ruh bulunduğunu ve onun yaşayabilme kudretinin olduğunu hatırlamak gerekir. Fakat biz bunun yerine bizim gibi aciz diğer insanların bize destek olacağını ve bizi koruyacağını düşünüyoruz Emerson
Bir başkasını anlamak, bizi kendimize bir adım daha yaklaştı­rır, o hep kızdığımız, bir türlü beğenmediğimiz, kıyasıya suçladı­ğımız, çoğu zaman hiç sahiplenmediğimiz, acımadığımız, merha­met etmediğimiz kendimize.
Daha da önemlisi başkalarını hoş gördükçe, neyi, ne zaman ve neden yaptığını anladıkça kendi sorunlarımıza da başka bir gözle bakmayı öğrenir, gelişir, olgunlaşır, içimizi parçalayan acıların bi­arz olsun hafiflediğini görürüz.
Reklam
Peri masallarında da kahra­manlar hep keyif yapmaz, sürekli mutluluk içinde yüzmezler. Mutluluğu yakalayabilmek için çoğu zaman acı çekmeleri, çok çalışmaları, hayatla kıyasıya mücadele etmeleri gerekir. Büyü, masalın sadece sonunda, onlar murada erip biz kerevete çıkınca değil, masalın en başında başlar. Bizler, prenses acılar içinde kıv­ ranırken bile hissederiz o büyüyü. İçimizden prensesin yerinde olmak geçer. Amacımız acı çekmek değildir, masalın içindeki bü­ yüye kaptırırız kendimizi. Gerçek olmadığını bilsek de, masalla­rın içimize, ruhumuzun derinliklerine aktığını unuturuz bazen. O masalları ne uzaylılar uydurmuştur, ne de insan olmayan baş­ ka varlıklar. İnsan zihninin istekleri, arzuları, hayalleri, korkuları, yaşamak isteyip de yaşayamadıklarıdır o masallar.
Ne ilginç bir hikâye! Geleceğimiz gerçekten de geçmişimiz­ de saklı! İyi bakmayı bilebilsek, bakınca görmeyi becerebilsek, bir fala gibi okurduk kaderimizi.
119 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.