Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda Gündoğdu

Eda Gündoğdu
@E_d_aa
Homo homini monstrum
159 syf.
10/10 puan verdi
Çocukluğuma dair,
Bir arkadaşımın hediyesi ile tekrar karşılaştım Acımak ile. Çok önceleri çocukluğumda bir dönem bu kitabı okuduğuma emindim. Hatta baş karakterin adını dahi hatırlıyorum, Zehra. Bir de kitabın sonunda çok ağladığımı... Ama o ağlama sonrasında nasıl bir savunma mekanizması geliştirdiyse beynim, kitabın içeriğine dair başka hiçbir şey
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,3bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlahi Dante!
Hristiyan kesim tarafından neredeyse İncil'le eş değer kutsiyet yüklenen, bir kısım Müslüman kesim tarafından lanetlenen bir eser! İşte sırf bu yüzden Dante, sen de benim gözümde 9. Dairede, bozguncu ve ikiye bölünesicelerdensin :) İşin şakasını bir yana bırakıp, olayı ciddiyetle ele alacak olursak; Eser 1300lü yıllarda Dante tarafından
İlahi Komedya - Cehennem
İlahi Komedya - CehennemDante Alighieri · Nilüfer Yayınları · 20132,533 okunma
124 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Bu eser sayesinde, tarihe geçmiş bir savaşı bir de karşı tarafın gözünden izleme fırsatı buluyorsunuz. Savaşlara her zaman hümanizmin penceresinden bakmaya çalışmışımdır. Birileri çıkarları için, emperyalizm ateşleri yakıyor. Sonucunda ise ateşi yakan el değil de hayatlarının baharında körpecik gençler tutuşuyor, o ateş en sonunda ailelerinin ocaklarına düşüyor... "Hayatlarının baharında, en parlak zamanlarında hayatlarını öylece veriyorlardı..." diyor günlüğün sahibi John Monaghan. Bizde ise bunu şöyle dile getirmiş İhsan Ozanoğlu: "Kimimiz nişanlı kimimiz evli off gençliğim eyvah!" İşte iki taraftan da dile getirilmiş bu sözler ne demek istediğimi anlatıyor. Ama en nihayetinde her milli şuura sahip Türk evladı gibi burada da hümanizmi bir kenarı bırakarak,topraklarını savunurken hayatını kaybeden binlerce şehidimize yas tutuyorsunuz. Allah hepsinin mekanını cennet eylesin. Tüm bunlardan bağımsız olarak kitap hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var. Yazar, Elinde "günlük" gibi değerli birincil el kaynak varken, bu günlüğü sadece çevrip bırakmayı tercih etmiş. Oysa böylesine önemli bir belgenin altına tarihi bilgiler içeren parantezler açılabilirdi diye düşünüyorum. Ve ve ayrıca kitaplarda genel olarak en çok muzdarip olduğum konu ise yine ve yeniden yazım yanlışları :) o kadar fazlalar ki sevgili editööör sevgili editör diyorum:)) İncelemeyi yazardan bir cümle ile sonlandırmak istiyorum: "21 Ağustos 1915'te hayata gözlerini yuman John Monaghan, Gazi Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi artık Türk topraklarının bir evladı olarak Çanakkale'de yatmaktadır." Ruhları şad olsun.
Ölümün Seyir Defteri
Ölümün Seyir DefteriJohn Monaghan · Yeditepe Yayınevi · 201562 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitabın temeli aşk üzerine oturtulmuş olsa da, kitapta aşktan çok daha öte mesajlar mevcut. Olaylar, onu gören insanların "Annesi ne günah işledi de Tanrı bu garip yaratığı ona verdi." diye düşünmesine sebep veren, tavşan dudaklarla, sağır, dilsiz ve şekilsiz olarak dünyaya gelen Herkül etrafında gelişiyor. Günümüz 21.yy toplumlarında
Bir Garip Aşk Öyküsü
Bir Garip Aşk ÖyküsüCarl-Johan Vallgren · Metis Yayıncılık · 2019583 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Kitap iki bölümden oluşmakta. Giriş bölümünde, efsane hakkında, (etimoloji, diğer halklarda söylemi vb) çalışmalarla başlayıp, efsanenin diğer türlerle benzer ve farklılıkları belirtiliyor.Son olarak efsane türleri küçük başlıklarla tasnif edilmiş güzel bir akademik çalışma diyebiliriz. İkinci bölümde ise ülkemizdeki her şehir için efsaneye yer verilmiş. Yapacağım olumsuz eleştiri ise burada editör ve düzeltmene olacak, ciddi derecede rahatsız eden,anlam kaymalarına sebep olan zaman kipi sorunsalı... Yani eser size bir anda duyulan geçmiş zaman, mış-miş ile seslenirken bir anda aslında gördüğünü iddia ederek -dı - diler ile bitiriyor cümlesini. Arada geniş zamana da göz kırpmayı ihmal etmiyor tabii :) Az da olsa yazım ve imla hataları da eklenince bir an olsun okumayı bırakmak isteyebilirsiniz. Ama bırakmayın. Kulakları çınlayasıca editöre rağmen, efsaneleri okurken kendinizi çocukluğunuzda soba başında, ninenizin sesini duyarken buluyorsunuz. Çünkü anlatılanlar aslında hep duyduğumuz, bizi biz yapan söylenceler... Efsaneler, kelimenin temel anlamı olan "hurafe, gereksiz söylence"den çok daha öte benim için.Efsaneler toplumların kimlikleridir, folklorik ögelerin menşeidir. Bunun en tatlı örneğini bugün öğrendiğim bilgi ile verebilirim; Bingöl'e özgü kartal oyunu aslında, bir ağanın en sevdiği kuzunun kartallar tarafından parçalanışını, bu trajediyi dilsiz çobanın işaret dili ile anlatmaya çalışması imiş. Bunu öğrenen biri oyunu izlerken salt izlemenin ötesinde bir duygu yaşamaz mı sizce de?
Anadolu Efsaneleri
Anadolu EfsaneleriSevtap Yazar · Nesil Yayınları · 20204 okunma
Reklam
344 syf.
10/10 puan verdi
Kürtajın yasak olduğu bir yaşam kanunun hüküm sürdüğü distopya dünyası! Aileleri tarafından çeşitli sebeplerle "ıskartaya" çıkarılmış, 13-18 yaş arasındaki çocukların, hayat ile ölüm arasında, o incecik çizgide yaşama nasıl tutunmaya çalıştıklarını okuyorsunuz. Derinden sarsıcı bir eser, mutlaka okunmalı. Aynı zamanda "ıskarta" kavramının günümüzde bizlere de yabancı olmadığını farketmemi sağladı. Tek bir fark ile; onlar bedenlerinin her bir parçasını dağıttılar, bizler ise tutunmaya çalıştığımız bu hayatta "ruhumuzun" her bir parçasını başkalarında bırakıyoruz...
Iskarta
IskartaNeal Shusterman · Pegasus Yayınları · 2019391 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okurken (her ne kadar aşka sonsuz saygı duysam da) benim gibi dibine kadar romantizm ağdasına batırılmış aşk hikayelerinden hoşlanmayanlar biraz sıkılabilir. Bunun yanında esere sadece "aşk hikayesi" gözüyle bakmak oldukça sığ bir yorum olacaktır. Burda, zerafeti ve güzelliği sayfalarca betimlenen Selma'yı, Halil Cibran'ın da deyimiyle Orta Doğu'nun ezilmiş ulusların simgesi olarak görüp okuyabilirsek, kadının toplumdaki rolü penceresinden bakabilirsek oldukça çarpıcı sosyolojik çıkarımlar yapabiliriz.
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,6bin okunma
252 syf.
·
Puan vermedi
Van Gogh deyince gözümün önünde -eserlerinde en baskın renk olduğundan mıdır bilmem- hemen "sarı renk" belirir. Sarı da beraberinde hüznü getirir... Bu kitap, Van Gogh'un kardeşi Theo'ya yazmış olduğu mektupların derlenmesinden oluşuyor. Kitapta ressamımızın "kendini arayış yolunda" onunla birlikte yürüyorsunuz. Birlikte gerek umutsuzluğa kapılıyor, gerek umut doluyor, gerek kıt kanaat geçiniyor - belki karnınız aç kalıyor ama ruhunuz tıka basa doyuyor:) - ama en çok da hüzünleniyorsunuz.. Resme, sanata ilgisi olan arkadaşlarıma tavsiyemdir okuyunuz okutunuz. Hatta kitabı bitirdikten sonra ressamımıza dair yapılan filmlerle üzerine cila çekerseniz hiç de fena olmaz :) Son olarak: "Kimi kez bir şeyi görebilmek için ona az çok inanmak gerekiyor." der Van Gogh. Hepimiz aynı yıldızlı gecelere bakıyoruz. Peki sizce gerçekten görebiliyor muyuz?
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Yapı Kredi Yayınları · 20136,2bin okunma