"Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. Üzülürsün. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın.
Hayattaki her şeyi sevgisi, nefreti, hüznü, aşkı mesleği olan bir adamdan mesleğini alırsanız adama ne olur? Ondan geriye ne kalır? Peki yüzlerce yıl önce meydana gelen bir olayın laneti hala devam eder mi? Peki bu lanet ne kadar daha devam edecek? Bu lanetin bir gün sizi bulma ihtimali var mı?
Kitap askerlik mesleğini hayatının merkezine koyan Selim Pusat'ın hiç beklemdiği anda mesleğinin elinden alınması ile aslında hayatta savaş ve askerlikten başka durumların mevcut olduğunu fark etmesi ve kendine yasakladığı duyguları yaşamasıyla başından geçen olayları anlatıyor. Bu olaylar sırasında Selim Pusat'ın ruhunun derinliklerine iniyor ve orada kopan fırtınaların hayatını nasıl etkilediğini görüyoruz. İnsanın mantığı ve ruhun çelişmesi sonucu meydana gelen olayları Selim Pusat nasıl karşılıyor kitap boyunca bunu görüyoruz. Kitabın sonunda ise bize başta anlatılan efsane acaba Pusat'ı mı buldu diye sorduruyor.
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayıncılık · 201527bin okunma
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu?
Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve kor- kutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım. Ama Horiki konuşurken birden anladım.
"Toplum dediğin şey sen değil misin?"
(Toplum bunu kabul etmez.)
(Toplum değil. Sen kabul etmezsin, değil mi?)
(Eğer böyle yapmaya devam edersen, toplum sana iyi davranmaz.)
(Toplum değil yani. Sen.)
(Toplum seni canlı canlı gömer.)
(Toplum değil. Beni gömecek olan sensin, değil mi?)