Şafaktan önce hep karanlık olur. İlişkilerimizde başarılı olmak için aşkın çeşitli mevsimlerini kabullenmek ve anlamak zorundayız. Kimi zaman aşk kolayca ve kendiliğinden, su gibi akar gider; kimi zaman da çaba gerektirir. Bazen yüreklerimiz doludur, bazen de boşalmışızdır. Eşimizden her zaman sevgi dolu olmasını, hatta sevgi dolu olmayı hatırlamasını bile beklememeliyiz. Kendimize de anlayışlı olma armağanını vermeli ve sevgi dolu olma konusunda tüm öğrenmiş olduklarımızı her zaman hatırlayacağımızı ummamalıyız.
Erkek öfkelenmeden ve sinirlenmeden bir kadının duygularını dinleyebildiğinde ona harika bir armağan vermiş olur. Onun kendini ifade ettikçe, sesini duyurup anlaşıldığına inanır ve erkeğe daha fazla sevgi, güven, takdir, hayranlık, onay ve teşvik gösterebilir.
Her erkeğin içinde beyaz atlı bir şövalye yatar. Her şeyden çok, sevdiği kadını korumak ve ona hizmet etmek ister.Kendisine güvenildiğini hissetiğinde, bu soylu yanı harekete geçer daha şefkatli olur. Kendisine güvenilmediğinde canlılığının ve enerjisinin bir bölümünü kaybeder ve bir süre sonra artık aldırmamaya başlar.
Erkek, kadının ihtiyaçlarına öncelik verir, onu tatmin etmeye ve desteklemeye gururlanarak kendini adarsa, kadının bağlılık gereksinimi karşılanmış olur.
Erkek kadının duygu ve istekleri konusunda tartışmak ya da karşı çıkmak yerine onları kabul edip hak verdiğinde, kadının beşinci temel ihtiyacı da karşılanmış olur.
Erkek kadının duygularıyla ilgilenirse, o da sevildiğini hisseder. Böyle şefkatle yaklaşarak kadına kendini özel hissettirdiğinde erkek, onun en önemli gereksinmesini karşılamış olur.
Erkekler öncelikle güven, kabul, takdir, beğenilme, onay ve teşvik beklerler. Kadınlarsa özellikle şefkat, anlayış, sevgi, bağlılık, haklı görülme ve güvence ararlar.