Beden için, sihirli halının yanı sıra, başka simgeler de vardır. Bunlardan birini, üçle ilgili bir öyküyü bana Fahtah Kelly anlatmıştı. Bu Öykünün sade bir adı vardır: “Sihirli Hah Masalı.” Masalda, padişah üç oğlunu “yeryüzündeki en güzel nesneyi” aramaya gönderir. Hangi kardeşin en büyük hâzineyi bulduğu kabul edilirse, o, bütün krallığı kazanacaktır. Bir kardeş, aramalarının sonunda, içinden ne istenirse görülebilen bir fildişi asa getirir. Bir kardeş, kokusu her hastalığı iyileştirebilen bir elma getirir. Üçüncü kardeş de, bir yeri sadece düşünmekle bile insanı oraya götürebilen sihirli bir halı getirir.
“Pekâlâ, en önemlisi hangisi?” diye sorar padişah. “Uzağı görebilmek mi? İyileştirebilmek mi? Yoksa ruhsal olarak uçabilmek mi?”
Sırayla, her kardeş bulduğu nesneyi göklere çıkarır. Ancak padişah, sonunda elini sallayarak şöyle der: “Bunların hiçbiri diğerinden daha önemli değildir, biri olmadan ötekilerin hiçbir yaran olmaz.” Ve krallık, üç kardeş arasında eşit olarak paylaştınlır.