Kitabı henüz bitirdim. Kafamda "kitap hakkında bir şeyler yazsam mı?" diye düşünürken diğer yazılanlara bir göz attım. Gördüm ki, insanlar günümüz iktidarına olan nefretinden kitabı tamamen o cihette okuyup, anlamışlar. Tabii herkes istediği gibi düşünüp, anlamakta hürdür.
Kitaptan benim anlayıp, çıkardığım manâları yazayım... Yazar, dünyada yüzyıllardır süregelen "devrim" ve "inkılapları" hayvanları kullanarak ve kendi fikirleriyle de harmanlayarak yazmış.
Devrimler iyi maksatla ya da devrim yapan kişilerin kendilerini "iyi bir şey yapıyoruz/maksat ediniyoruz" diye kandırarak başlar. Zira bunu anlamak için ülkemizin tarihine ufak bir seyahat yapmak kâfi olacaktır.
Evvelâ iyi maksatlar gözetilerek devrim yapılır ve ardından devrimi yapanlar birbirlerini arkadan vurmaya başlarlar. Ülkemizin tarihinde bunu da açık seçik görebiliriz. George Orwell'in, kitaplarını yazarken Türkiye'de olup bitenleri de hem bu kitabında hem de 1984 adlı kitabında işlemiş olduğunu düşündüm.
Halkın faydası için devrim yapanların zamanla nasıl şekil değiştirdiği, insanları söyledikleri yalanlara nasıl inandırdıkları, eskiyi kötüleyip, yeniyi övmeleri, insanların varlıklarının ve diğer her şeyin sebeplerini bile kendilerine bağlamaları, Hayvan Çiftliği kitabında kısa ama öz bir şekilde, karanlık bir atmosferde anlatılmış.
Söylenecek daha çok şey var elbette... Iyi okumalar...