Ondan sessizlik istendiğinde dilsizdir, konuşturmak istersen eğer bir hatip olur. Kitap sayesinde, bir ay içinde, bir uzmanın ağzından bir yaşam boyu öğrenemeyeceğin kadar şey öğrenirsin ve bu yüzden bilgiye borçlanmış olmazsın. Kitap seni iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan ve aptal, anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır .Gece gündüz, hem yolculuklarında, hem yerleşik bir yaşam sürerken itaat eder sana. Gözden düşersen eğer, kitap sana gene hizmet etmeye devam edebilir. Sana doğru ters rüzgarlı etmeye başlarsa, kitap sırtını dönmez. Öyle bir zaman gelir ki kitap yazarından üstün olur..
Neşe kendini açığa vurmak isterken keder kendini gizlemek ister , evet hatta bazen göz boyamak ister. Neşe konuşkan, girişken, açık yüreklidir, kendini dile getirmek ister; keder içine kapanık, suskun yalnızdır ve özüne dönmenin peşindedir.
Tanrım diyorum. "Onlar da insan! Acı onlara.Kendileri gibi, başkalarının da insan olduklarına inandır onları!
Ötekiler, o hayvan gibi sürülüp götürülenler...Onlar da insandı
Toplumun artan atomizasyonu ve narsistleşmesi bizi ötekine sağırlaştırır. Aynı zamanda empati kaybına da yol açar .Bugün herkes benlik kendilik kültürü yüceltiyor .Herkes kendini gerçekleştiriyor ve üretiyor .Demokrasinin krizinden internetin algoritmik kişiselleştirilmesi değil ötekinin kaybı dinleme etkisinden yoksunluk sorumludur.
Dijital Sürüler, sorumlu, politik olarak etkin bir kolektif oluşturmaz. Sosyal medyanın yerini özneleri olan takipçiler, akıllı influencelar tarafından eğitilip sarılan tüketici hayvanlar haline gelmiştir.Siyasetle ilgileri kalmamıştır.
Bilme ve algılama çabasının yerini oyalama işe alıyor. Bunun sonucu, insanın yargı yetisinde hızlı bir çöküştür. Oyalama işi açık bir tehdidi temsil eder: İnsanları ergen haline getirir ya da bir Ergin olmama halinde tutar ve demokrasinin toplumsal temelini aşındırır .Ölümüne eğleniyoruz.
Enformasyon rejiminde özgür olmak; eylemde bulunmak değil tıklamak beğenmek ve paylaşmak anlamına gelir.
Dolayısıyla neredeyse hiç direnç yoktur devrimden korkulmasına gerek yoktur.
Enformasyon kapitalizmi neoliberal iktidar tekniklerine benimser.Disiplin rejiminin iktidar tekniklerine karşıt olarak, zorlama ve yasaklarla değil, aksine olumlu teşviklerle işler. Özgürlüğü bastırmak yerine sömürürler. İrademizi şiddetle kırmak yerine, bilinçsiz bir düzeyde kontrol ederler.
Baskıcı disipline dayalı iktidar, yerine komuta etmeyen aksine fısıldayan buyurmayan ama dürten yani davranış kontrolünün incelikli araçları ile iteleyen akıllı bir güce bırakır.
Tahakkümün kendisi ise asla şeffaf değildir. Şeffaf tahakküm diye bir şey yoktur. Şeffaflık, görünürlükten kaçınan bir sürecin ön yüzüdür. Şeffaflığın kendisi şeffaf değildir. Arka yüzü vardır. Şeffaflığın makine dairesi karanlıktır. Algoritmik Kara kutunun giderek artan gücüne kendimizi bu şekilde teslim ediyoruz.
Şeffaflık enformasyon rejiminin görselleştirme politikasının adıdır.
Şeffaflığı yalnızca enformasyon politikasını kamuya açık hale getiren kurumlar ve kişiler açısından düşünmek Onun gerçek anlamını gözden kaçırmak olur .Şeffaflık enformasyon rejiminin sistematik bir zorlamasıdır .Şeffaflığın buyruğu şudur Her şey enformasyon olarak mevcut olmalıdır.