Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kerim Köksal Kaya

250 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Osmanlı Türkçesinde Kendini Geliştirmek İsteyenler İçin Birebir
Kitâb-ı Cihân-Nümâ klasik devir Osmanlı kaynaklarından biridir. Eserin müellifi II. Bayezid devrinin önemli müderrislerinden ve âlimlerinden Mevlana Mehmed Neşrî'dir. Eserin 13 tane yazma nüshası tespit edilmiş olmakla birlikte, üstadlarımız Prof. Dr. Mehmed Altay Köymen ve Faik Reşit Unat'ın hazırlamış olduğu bu eser 5 nüshanın incelenmesiyle Viyana nüshası esas tutularak hazırlanmış ve ilk cildi 1987, ikinci cildi 1995 tarihlerinde neşredilmiştir. Eserin dili Osmanlı Türkçesi'dir. Bununla birlikte kitabın sol sayfaları Arap harfli Osmanlı Türkçesi, sağ sayfaları da transkribe edilmiş Osmanlı Türkçesi'dir. Bu bakımdan hem araştırıcıya büyük kolaylık sağlamakla ve hem de Osmanlı Türkçesi öğrenmeye çalışanlar için son derece faydalı olmaktadır. Eserin başında muhtasar bir Oğuz ve Türkiye Selçuklu tarihi bulunmakla birlikte Osman Gâzî'den Fatih Sultan Mehmed'in ölümüne kadar ki Osmanlı Tarihi eserin asıl içeriğini oluşturmaktadır. Pek çok açıdan orijinal bilgiler veren eser güvenilirdir ve içindeki bilgilerin pek çoğu Osmanlı'nın diğer kronikleriyle mukayese edildiğinde gayet tutarlıdır. Benim araştırma alanım olan Anadolu Türk beylikleri konusunda ise özellikle beylikler arası münasebetler hakkında son derece kıymetli kayıtlar tespit ettim. Bu açıdan eser Anadolu Türk beylikleri konusunda da çok büyük bir ehemmiyete sahiptir. Kullanılan dil genel olarak ağır olmasa da bazı yerlerde bir Osmanlı Türkçesi sözlüğü lazım olabilir. Eseri okurken bunu da göz önünde bulundurmak lazım.
Mehmet Neşri Kitab-ı Cihan-nüma Neşri Tarihi
Mehmet Neşri Kitab-ı Cihan-nüma Neşri TarihiFaik Reşit Unat · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 20139 okunma
Reklam
568 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
140 günde okudu
1081-1118 Yıllarında Bizans İmparatorluğu yapan Alexios Komnenos'un kızı Anna tarafından yazılan eser Bizans gözüyle ilk Haçlı seferi, Türkiye Selçuklu Devleti'nin ilk zamanları, Normanların Bizans üzerine hareketleri gibi konularda önemli bilgiler vermektedir. Anna Komnena, babasının tarihini yazdığı için doğal olarak babasını idealleştirmede, onun hatalarını göz ardı ederek çok yaptığı her işi kutsamakta, işine gelmeyen olayları kısacık bilgilerle geçmektedir. Örneğin Alexios Komnenos'un kat'i zafer elde ettiği Bohemod ile yaptığı antlaşmayı her detayına kadar verirken; Bizans'ın zararlı çıktığı I. Kılıç Arslan'a yapılan antlaşmayı bir kaç satırla vermektedir. Bu bakımdan eseri okurken devrin diğer kaynaklarıyla eserdeki bilgileri karşılaştırmak daha sağlıklı bir okuma sağlayacaktır. Eser 15 bölümden oluşuyor. Alexios'un tahta çıkması, Normanlarla ve Türklerle yapılan savaşlar ve kurulan münasebetler, Bizans'ın iç meseleleri ve Alexios'un ölümü bu bölümler arasında kronolojik olarak kaydedilmiş durumda. Eserin farklı dillerde de çevirisi bulunmakla beraber galiba en iyi çevirisi Bilge Umar tarafından yapılan Türkçe çevirisidir. Bilge Umar, eseri dipnotlardaki açıklamalarıyla son derece zenginleştirmiş ve neredeyse anlaşılmayacak hiçbir yer bırakmamıştır. Çevirinin dili de gayet akıcı. Böyle kıymetli bir eserin maalesef piyasada baskısı kalmamış olması da son derece üzücü. Ama yine de konuya ilgi duyan herkes kütüphanelerden temin ederek de olsa okumalı.
Alexiad Malazgirt'in Sonrası İmparator Alexios Komnenos Döneminin Tarihi
Alexiad Malazgirt'in Sonrası İmparator Alexios Komnenos Döneminin TarihiAnna Komnena · İnkılap Kitabevi · 199725 okunma
414 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
XVII. Yüzyıl'da Osmanlı Devleti'nin önemli âlimlerinden olan Müneccimbaşı Ahmed, Sultan IV. Mehmed devrinde yaşamış ve "necm" ilmi(Gökyüzü bilimleri) konusunda kendini ön plana çıkarmıştır. Ki bu konudaki ehliyetinden dolayı "Müneccimbaşılık" mevkiine kadar gelmiştir. Ancak müneccimbaşılık konusundaki yetkinliğinden ziyâde biz Ahmed Efendi'yi yazmış olduğu Câmîü'd-Düvel adlı Dünya tarihiyle tanıyoruz. Bu eser Osmanlı'da en son hazırlanan genel bir Dünya tarihi olması bakımından önemli olmakla birlikte eserin hacmi, referans olarak gösterilen kaynaklar ve en önemlisi yazarın bir konudaki bilgiyi farklı kaynaklardaki bilgilerle kıyaslayarak ortaya koyması kaynağın güvenilirliğini arttırıyor. "Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Tarihi" adıyla okuduğumuz kısım ise Câmîü'd-Düvel'in Osman Gazi'den Fatih Sultan Mehmed devrinin sonuna kadar Osmanlı tarihidir. Şu anda Mardin Artuklu Üniversitesi'nin rektörü bulunan Ahmet Ağırakça hoca bu kaynakla doktorasını tamamlamıştır. Yani eser bir doktora tezinin kitap olarak neşredilmiş hâlidir. Bu bakımdan yer yer dipnotlardan dolayı boğulabilirsiniz. Ancak ilmî bir çalışma yürütenler için son derece kolaylık sağladığını da itiraf etmeliyim. Dipnotlara göz atmadan doğrudan sadece metni okursanız çok akıcı. Ama bu durumda da bilgileri analiz etmekten yoksun kalabilirsiniz. Çevirisi gayet başarılı, anlaşılması kolay. Bu bakımdan Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecine ilgi duyan herkes okuyabilir. Bununla birlikte araştırıcıya inanılmaz kolaylık sağlayan müthiş bir dizine de eserin sonunda yer verilmiş. Böylece herhangi bir konuya veya kavrama kolayca ulaşmak mümkün oluyor.
Osmanlı Devletinin Kuruluş Tarihi
Osmanlı Devletinin Kuruluş TarihiMüneccim Ahmet İbn Lütfullah · Akdem Yayınları · 20145 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
400 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Muazzam Eser, Kötü Yayınevi
Ebü'l-Fidâ Coğrafyası olarak Türkçe'ye çevrilmiş olan Kitabü'l-Büldân, Ortaçağ İslam coğrayfa eserlerinin son ve en önemli örneklerindendir. Eser 1321 yılında tamamlanmış ve eserin müellifi Ebu'l-Fidâ, İbnü'l-Esir, İbn Havkal, İbn Hurdadbih gibi devrin önemli tarihçilerinin ve coğrafyacılarının eserlerinden nakillerle kendi bildiklerini
Ebü'l Fida Coğrafyası
Ebü'l Fida CoğrafyasıEbü'l Fida · Yeditepe Yayınevi · 20176 okunma
431 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Destanların her milletin kendi kültürü münasebetiyle son derece büyük ehemmiyete sahip olduğunu herkes bilir. Türkler gibi zamanının çoğu cihan hakimiyeti için sürekli savaş ve mücadelelerle geçen milletlerin kahramanlarının ve kahramanlıklarının edebiyata yansımasıdır destanlar. Türk tarihi, kültürü ve edebiyatı da bu bakımdan son derece zengindir. Dânişmend Gazi Destanı, Anadolu'nun fethi ve Türk vatanı haline gelmesi sürecinde Büyük Selçuklu emirlerinden Melik Dânişmend Gazi'nin askerî ve siyasî faaliyetleri anlatıyor. Tabii olarak destanın gereği abartılara manzum ve mensur şekilde yer vererek.. Pokemon çizgi filmini duymayan yoktur sanırım. Orada ana karakterimiz Ash'le sürekli uğraşan ve sürekli yenilen bir roket takımı vardı. (Jesse, James kardeşler.) İşte Danişmend Gazi Destanı'nda bu durumu çok sık görüyoruz. Melik Gazi'yi sürekli ortadan kaldırmaya çalışan kafirlerin sürekli yenilgileri.. Yenilen pehlivan güreşe doymaz misali... Spoiler vermek istemediğim için destanın en önemli kahramanlarının ismini vermekte iktifa edeceğim. Melik Gazi, Artuhî, Efrumiyye baş karakterlerdir. Bunların çerçevesinde şekillenen destanda neredeyse her bölümde birden fazla rüya motifleri işlenmiş durumda. Türk kültürüne dair pek çok unsurun yer aldığı destanda savaş aletleri, yemekler, içecekler, bozkır hayatı hakkında da bilgiler edinmek mümkün. Bu bakımdan okunmlı, okutulmalı.
Danişmend Gazi Destanı
Danişmend Gazi DestanıNecati Demir · Ötüken Yayınevi · 201810 okunma
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şiir Kitabı Okuma Etkinliği münasebetiyle okuduğum Ahmed Arif, serbest tarzda şiirin ustalarından olmakla birlikte, değeri sonradan anlaşılmış. Bunun sebebi Garip şiiriyle aynı döneme denk gelmesi ve buna bağlı olarak bu akıma karşı duramamasıdır. (Garip akımı Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet gibi bir takım şairlerin öncülüğünü yaptığı akımdır. Şiirlerinin en temel özelliği "serbest tarzda" olmasıdır. Yani hece ölçüsü kullanmaksızın yazılan şiirlerdir. Ayrıca GARİP deyince aklınıza ZAVALLI anlamı gelmesin. Buradaki GARİP kelimesi "ilginç, enteresan" anlamındaki gariptir.) Ahmed Arif'in bu eserinde pastoral şiir ile lirik şiiri harmanlamış ve nihayet pastoral şiirin içinde lirik şiiri hissettiren büyük usta olduğunu kanıtlamış. Eser 4 ana bölümden oluşmakta olup; üç bölümü Ahmed Arif'in şiirleri ve son bölümü de Ahmed Arif hakkında yazılan bir yazı ile 2 adet şiirden müteşekkildir. Bazı şiirleri anlamak için Ahmed Arif hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor. Zira şiirde geçen ve alaka kuramadığınız bir cümlenin aslında Ahmed Arif'in hayatına doğrudan etki etmiş olan bir vakadan esinlenildiğini ancak Ahmed Arif hakkında az çok bilginiz varsa anlayabiliyorsunuz. Bu bakımdan Ahmed Arif'i anlarsanız şiirini anlarsınız; şiirini anlarsanız Ahmed Arif'i anlarsınız. Şairin ustalığı da bu anlamanın bir neticesi olarak ortaya konuyor. Okurken lütfen buna dikkat ederek okuyun. Son olarak kitap maalesef Cem Yayınevi'nden çıkmış. Punto baskıları kalitesiz, Kapak ve sayfalar normal. Ama bu durum gözünüzü korkutmasın, kitap bir çırpıda bitiyor.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Cem Yayınevi · 200140bin okunma
320 syf.
4/10 puan verdi
·
225 günde okudu
Kitap 1 giriş, 8 ana bölüm ve eklerden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümlerinde güncel ekonomik krizlerden, kapitalizmin yaşadığı bir takım sarsıntılardan bahsedilmiş; sonraki bölümlerinde ise daha çok ideolojik ve felsefik bir yaklaşımla yaşanan bu sarsıntı ve krizlere dayanarak acaba Marx Haklı mıydı? sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Yazara göre Marx haklı çıkmıştı. Ancak yine de eserin son bölümlerinde Marx'ın haklılığını veya haksızlığını ortaya koymak yerine daha çok Marx'ın ideolojisini nakletmekle yetinilmiş. Ayrıca eserin sonuna ufak bir sözlük eklenmekle birlikte bu sözlüğün eserin başına eklenmesi daha çok kullanışlı olabilirdi. Bu bakımdan bölümler arasında kronolojiyi beğenmedim. Eser teknik açıdan ise ilk başlarda benim için umut vericiydi. Kaliteli bir kapağı var, yazı puntoları gayet kolay okunur. Ancak eserin son bölümlerinde kopyala-yapıştırdan dolayı mıdır, eseri tashih edenin hatası mıdır bilmem inanılmaz yazım hataları mevcut. İlginç bir merakla başladığım kitabın sonu beni hayal kırıklığına uğrattı. O yüzden okumaya değer mi? Şüpheliyim..
Yoksa Marx Haklı mıydı?
Yoksa Marx Haklı mıydı?Aytekin Gezici · Tutku · 201319 okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Hepimizin Hikayesi
Beni son derece etkileyen Küçük Prens aslında içimizdeki çocuk yanımızın bir yansımasını temsil ediyor. Kitap Herkesin özünde, içinde, kendi dünyasında kalan çocuksu masum tarafı en akıcı haliyle anlatıyor. Saf, pürüzsüz, masum bir dünyanın hikayesi bu. Günlük koşuşturmalarımızın arasında, -en önemli işlerimizin arasında- göz ardı ettiğimiz her şeye bir göndermenin hikayesi bu. Yaptığımız, gördüğümüz, hissettiğimiz her şeyin kendine özgü bir yöntemle bizi mutlu edebilmesinin hikayesi bu. Ölümün bir son olmadığının ve hayatın doğal akışının bir gerekliliği olduğunun hikayesi bu. Bu aslında hepimizin hikayesi..
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Yakamoz Yayınları · 2015235,9bin okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
“Öykü, kendini yaratan kişiyi öldürmek zorunda olan bir adamı anlatıyor.” Kitabın özünü kitap içindeki bu alıntı anlatıyor. Kitapta hayalleri ile gerçekleri sentezleyen ve bu ikisini de ustalıkla kullanan yazar, bazen sizi içine öyle bir çekiyor ki romanın karakterleri sizden birisi oluveriyor. Hikaye içinde hikaye kurgusu son derece anlaşılır ve başarılı. Kitap Amerikan Edebiyatının fantastik özelliklerini de içinde barındırıyor. Hayalî olarak kurulan yeni Amerika ve yaşanan iç savaş, kıyamet sonrasını konu alan romanların öz tadını yansıtıyor. Beni de en çok etkileyen hayalî kıyamet sonrası Amerika ile romandaki gerçeklik arasındaki geçişlerin inanılmaz başarılı olması. Bu bakımdan eser okuması kolay, eğlenceli..
Karanlıktaki Adam
Karanlıktaki AdamPaul Auster · Can Yayınları · 2017447 okunma
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Gündelik hayatlarımızda yaşadığımız ama çoğu zaman göz ardı ettiğimiz şeyler var ya işte tam o şeylerin özetlenmiş hali bu kitapta. Sokakta karşılaştığımız toplayıcı kadın, duygularımızı açamadığımız saçları güzel kız, savaş mağdurları, çocukluğun ne olduğunu bilmeyen çocuklar... Hepsine dair küçük denemeler kitabı oluşturmuş. Yoğun akademik çalışmalardan ve okumalardan sonra arada böyle çerez niyetine kitapları okumak kafa rahatlatıyor. Sakinleşmek için bir çırpıda okunabilir. Dili hafif, anlaması kolay. Odaklanmakta zorluk çıkarmayan sevimli kitabın baskısı normal. Ancak en büyük eleştireceğim yanı ise 13. baskıda bile kitapta bir kaç yazım hatası gördüm. Kitabı tashih edenler bu bağlamda daha sıkı çalışmalılardı. Ama yine de kitaptaki yazıların sıcaklığı bu durumu unutturdu.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Profil Yayıncılık · 20198bin okunma
Reklam
694 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Türkiye Selçuklu tarihi, İbn Bibi'nin eseri olmadan kaleme alınamaz. Piyasada Türkiye Selçukluları tarihine dair mevcut olan her araştırmanın 2 temel kaynağından biri(diğer baş kaynak Anonim Selçuknâme'dir) olan el-Evâmirü'l-Alaiyye fi Umuri'l-Alaiyye, 1280 yılına kadar olan devri ihtiva ediyor. Eserde Türkiye Selçuklularının siyasî, iktisadî, askerî rolleri hakkında orijinal kayıtlar var. Ayrıca Moğol istilası ve sonrasında Anadolu'nun genel durumu ele alınmış. Eserin adındaki Alaiyye'den de anlaşılacağı üzere, eser hem Türkiye Selçuklu Devleti Sultanı Alaeddin Keykubad ile İlhanlı devlet adamı Alaeddin Ata Melik Cüveyni'ye ithaf edilmiştir. Doğal olarak eserde Moğol-İlhan taraflı bir dil kullanılmış ve bu da eserin objektifliğine gölge düşürmüştür. Ancak bu durum yine de eserin muhtevası açısından kaynak değerinden bir şey kaybetmesine neden olmamıştır. El-Evâmir son derece ağır bir Farsça ile yazılmış olsa da tercümesi büyük üstat Mürsel Öztürk tarafından yapılmış, bu bakımdan da çok kıymetli. Orijinaline göre çeviri dili de gayet açık, akıcı ve anlaşılır. Sonuçta Türkiye Selçuklu tarihini öğrenmek isteyen herkes okuyabilir.
El-Evamirü’l-’Ala’iyye Fi’l-Umuri’l-Ala’iyye - Selçukname
El-Evamirü’l-’Ala’iyye Fi’l-Umuri’l-Ala’iyye - Selçuknameİbn Bibi · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 201418 okunma
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
30 Ağustos’taki büyük zaferi bizzat yaşayanlardan duymak için okunabilir. Ulu Önderin bu büyük zafer için uyguladığı planı ve büyük zaferin hangi şartlarda kazanıldığını ihtiva eden eser bir anı kitabı niteliğinde. Eser tek nefeste okunabiliyor. Kitap oldukça muhtasar ama Anadolu Türklüğü için son derece mühim olan Büyük Taaruz hakkında genel bilgiler veriyor. Bununla birlikte yer yer Osmanlı Türkçesi cümlelerin ağırlığı hissedilmekte beraber; eserin anlaşılmasını bu durum çok zorlamamakta.
30 Ağustos Hatıraları
30 Ağustos HatıralarıKolektif · Cumhuriyet Yayınları · 200045 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap bilinenin ötesinde bilinmeyenin aslını, işin ehli, çalışkan, işine sadık bir memurun dürüstlüğünden, mertliğinden nasıl ödün verdiğini, bir babanın çocukları için ailesi için nelerden feragat ettiğini ve bunun karşılığında nasıl acınacak hâle düştüğünü ele alıyor. Okurken zaman zaman gözlerim doldu. Keşke sonu biraz daha mufassal olsaydı. Acımak duygusunun sömürüsü, insanın suiistimali ve bunun neticesinin neler olabileceği müthiş bir şekilde işlenmiş. Ayrıca betimlemeler de son derece başarılı. Kesinlikle okunmalı.
Acımak
AcımakReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 202139,6bin okunma
762 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Selçuklu tarihçiliğinin Türkiye'deki en büyük üstatlarından olan Osman Turan'ın en önemli eserlerinden biri olan Selçuklular Zamanında Türkiye, Anadolu Türk tarihini anlamak için vazgeçilmez eserlerden biridir. Eserde Türklerin Anadolu'ya gelmesi, Anadolu'nun Türkleşmesi ve Türk vatanı haline gelmesi, Türkiye Selçuklu Devleti'nin siyasî faaliyetleri ve politikaları, Moğol istilası karşısındaki vaziyet ve faaliyetler ve Türkiye Selçuklu Devleti'nin yıkılışı açık ve akıcı bir üslupla ele alınmıştır. Bütün bunların yanında Türkiye Selçukluları devrinde Anadolu'nun sosyal ve iktisadî durumu hakkında da çok kıymetli bilgiler mevcut. Osmanlı Devleti'ni ve hatta Türkiye Cumhuriyeti tarihini daha iyi anlamak için bu eser mutlaka okunmalı.
Selçuklular Zamanında Türkiye
Selçuklular Zamanında TürkiyeOsman Turan · Ötüken Neşriyat · 2014147 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Sapkowski muazzam bir iş çıkarmış. Eserde Ciri ile Geralt'ın karşılaşması ve tanışması teması üzerine kuruluydu. Yani "kader"in onları karşılaştırması. Özellikle kitabın sonu müthiş bir ironi barındırıyordu. Bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi. Witcher hayranıysanız mutlaka okumalısınız.
Kader Kılıcı
Kader KılıcıAndrzej Sapkowski · Pegasus Yayınları · 20172,198 okunma
49 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.