Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kerim Köksal Kaya

Tarihin uzak zamanlarında sayılmayan bir devrede (M.Ö. 146) Romalılar, Kartaca'yı zapt edip bütün Kartacalıları kılıçtan geçirdikten sonra, bir daha toprak üzerine çıkmasınlar diye toprağı üç kere sürdükleri tarihî bir gerçektir.
Sayfa 124 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Reklam
Bizim egemenliğimiz Hindistan'da 900 yıl, İngilizlerin egemenliği ise 100 yıl sürmüştür. İngiliz egemenliği sayısız diller arasında ortak bir anlaşma vasıtası olarak İngilizceyi bırakmıştır. Fakat 900 yıllık egemenliğimiz sona erdiğinde Ganj ırmağı kenarında yaşayan diller varlıklarını devam ettiriyor, birbirleriyle anlaşırken dilleri yeni kavramlara sahip olarak gelişiyordu. Zira bizim egemenliğimiz İngilizlerden farklı olarak, yerli halklara ikinci sınıf insan veya tutsak muamelesi yapmıyor, onları sömürmek amacını gütmüyordu.
Sayfa 122 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Türk'e göre devlet demek, düzen demektir.
Sayfa 101 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Fakat" diye düşündü, "ben her işimi hesapla yaparım. Ne var ki kısmetim yok. Ama kim bilir, belki bugün. Günün her doğuşu yepyeni ayrı bir gün getirir. Talihim bugün yaver gidiverir bakarsın. Ben işimi eksiksiz yapayım da kısmet geldiğinde beni aradığı yerde bulsun."
Sayfa 29 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Bağımsızlık bir bütündür. Böyleyse vardır, aksi halde yoktur. Bağımsız olmayan bir devletin kimliği yoktur. Türkiye'nin, toprağının ve nüfusunun beşte birini veya altıda birini kaybettiği bir dönemde, Türk Ulusu, geriye kalan ülkeyi yönetmeye gücünün yetmeyeceğini her halde ilan edemez. Bugün bir Türk Ulusu ve ulusçuluğu vardır ve bu ulus kendi siyasî kimliğini koruyacaktır... Dünya ulusları topluluğu arasında Türkiye, boyun eğmeyi değil sadece işbirliğini kabul edebilir.
Sayfa 83 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yoksulluk, gerçeklik olmadığı zaman dahi, sürekli bir tehditti.
Sayfa 46 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Genç insanların, tüm gelecekte savaşı imkansız kılmak için savaşa katılmalarından sonra, yaşlı insanlar, tüm gelecekte barışı imkansızlaştıracak bir barış yapmaya kendilerini adadılar.
Sayfa 13 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ya İstiklal Ya Ölüm" Anlayışı Türklerde Hep Vardı
Antakya Hâkimi Yağısıyan süvarilerini ve piyadelerini şehirden üzerimize gönderdi. Başarısından emin olduğundan askerlerin peşinden kale kapılarının kapatılmasını emretti; bu şekilde askerlerinden ya çarpışmayı kazanmalarını yahut helak olmalarını istiyordu.
Sayfa 84 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
Eyle sermestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir Men kimem sâkî olan kimdir mey-i sahbâ nedir
Sayfa 543 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Bu esnafın içine bir kanlı katil veya bir hırsız girse, hepsi baş kaldırıp o suçluyu hâkime vermezler. Ancak o suçlu da ölünceye kadar bunların içinden kurtulamaz. Bir hizmete tayin ederek sanat öğretir ve kâr ettirerek o adamı hırsızlıktan kurtarırlar.
Sayfa 527 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Ulu fethin 570. yılı kutlu olsun.
"Fetholduğu İslâmbol yârâna alâmetdir. Târîhini yazmışlar, küffâra kıyâmetdir"
Sayfa 97 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Yârin dehânı sırr-ı nihândan haber verir Güftâre gelse sihr-i beyândan haber verir Hışmile baksa vermez amân Rüstem-i zaman Kirpiği kaşı tîr-i kemândan haber verir
Sayfa 282 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Ah elinden ey adâletsiz felek feryâd ü dâd Sen murâdın aldın ancak oldu hep halk nâ-Murâd.
Sayfa 249 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
Padişah [Kanunî] geçici dünyaya veda ederek ebedî saltanata 974 [1566] tarihinde göçtü. Bundan 7 gün sonra Sigetvar Kalesi de âsaf tedbirli vezirin güzel tedbiriyle ve kılıç zoruyla fethedildi. 70 gün boyunca padişahın hastalığını ve öldüğünü hasodalılar bile bilmeyip "Sigetvar, Göle ve Komar Kalesi'ni Süleyman Han'ın ölüsü aldı" derler.
Sayfa 222 - Yeditepe YayıneviKitabı okuyor
680 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.