“Ama, ben farklı bir cins erkeğim, Meryem. Benim geldiğim yerde, bir yanlış bakış, bir uygunsuz söz, kan dökülmesine yeter. Geldiğim yerde, bir kadının yüzü sadece kocasını ilgilendirir. Bunu daima hatırlamanı istiyorum. Anlıyor musun?”
“Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,” dedi Nana. Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.”
Duygularımız tıpkı bir virüs gibi salgın yapar. Eğer çevreye yaydığımız duygu şiddetse, o dönem şiddet kol gezer dünyada, sevgiyse yumuşacık sarar hepimizi.
Bunca yıldır bana nasıl yalan söyleyebilmişti? Hasan’a ? Küçükken beni kucağına oturtmuş, gözlerimin içine bakmış ve şöyle demişti: Tek bir günah vardır. O da hırsızlıktır... Yalan söylediğin zaman, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun.