Halil Cihan Karaaslan
@HCKaraaslan
Üniversite
Kütahya
29 Ekim 1997
18 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Ne gelir elden, seven sevdiğinin kaderini paylaşmak zorunda.
Sayfa 486Kitabı okudu
Ehemmiyetsiz şeyler de hatırlanmalıdır.
Sayfa 393Kitabı okudu
Kaç kere söyledim size, en büyük hatanız insan gözündeki manayı küçümsemeniz. Şunu anlayın, dil gizleyebilir hakikati ama gözler asla!
Sayfa 211Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Ne kadar kendime hakim olsam içerimde böyle şeylere tahammül edemeyen bir yer vardı ve insan herhalde beş on günde değişik başka bir adam oluvermiyor.
Sayfa 102Kitabı okudu
Şehre bir türlü ısınamadım, çünkü ısınmak niyetinde değildim. İçimde gizli bir hiddetle buraya gelmiştim, sebebi basit;
Şiddetle âşıktım ve bana âşık olmayı aklından bile geçirmeyen sevgilimi İstanbul’da bırakmıştım.
Sayfa 83Kitabı okudu
Uçsuz bucaksız gökte bir kuğu gibi ağır ağır yüzen küçük beyaz bulutlar benden bir tek teselliyi, unutmayı alırlardı.
Sayfa 40Kitabı okudu
Bir mahpusu dünya ile hiç alakası olmayan bir zindana kapamak ona en büyük iyiliği yapmaktır. Onu en çok yere vuran şey, hürriyetin elle tutulacak kadar yakınında bulunmak, aynı zamanda ondan ne kadar uzak olduğunu bilmektir.
Sayfa 39Kitabı okudu
Beni teselli etmeye çalışacaklar, bana birtakım sözler söyleyecekler, sözler, sözler; bana ne yardımı olacak ki sözlerin? Biliyorum ki sonra yine bir başıma kalacağım. Ve insanlar arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yok.
Sayfa 19Kitabı okudu
Geleceğin önüne bir duvar çekildiğini, yaşam enerjimle hevesimin sona erdiğini ve mezara kadar huzur bulamayacağımı düşünmeye başladım. Böyle düşünmeye başladım; ama bu düşünce acının ilk şokunu yaşadığım anda yoktu. Yavaş yavaş buna dönüştü.
Üzüntümü tam olarak anlamam biraz zaman aldı ve zihnimin, sonsuza dek kapanan o tatlı hikayedeki masum ve güzel olan şeylere dayanarak teselli bulabildiği bu sürede, en keskin sızılarımın geçtiğini sandım.
Sayfa 965Kitabı okudu
“Sevgi,” dedi, “olgun sevgi, saygı, bağlılık, kendini kolay kolay göstermez. Sesi az çıkar. Alçakgönüllü ve mahcuptur, pusuya yatar, bekler de bekler. Böylesi olgun bir meyvedir. Bazen bir hayat süzülür gider ve o hâlâ gölgede olgunlaşmaya devam eder.”
Sayfa 747Kitabı okudu
Öte yandan, içinde bulunduğumuz o gençlik coşkusuyla gerçekten ileriye ya da geçmişe baktığımızı veya hiçbir şeyden haberi olmayan şimdinin ötesinde bir arzumuz olduğunu sanmıyordum.
Sayfa 609Kitabı okudu
Tıpkı onun hissettiği gibi, aramızdaki her şeyin bittiğini hissediyordum. Beni nasıl hatırlıyordu, hiçbir zaman bilmedim -herhalde fazla bir önemi yoktu ve kolayca unutulabilirdi- ama o benim hatıralarımda, ölmüş de olsa, hep çok değerli bir dost olarak kaldı.
Sayfa 567Kitabı okudu
Sonunda suya atlanacaksa kıyıda oyalanmanın anlamı yok.
Sayfa 290Kitabı okudu
“Daha az hisseden biri olsaydım daha fazla şey yapabilirdim.”
Sayfa 183Kitabı okudu
Niçin bu kadar hülya esiri olmuştu?
Biraz hayatın somut gerçeklerini düşünmüş, bu toprak parçasının üstünde bir şiir bulutuna sarınarak uçmak için çalışmamış olsaydı bugün bu kadar mağlup olmayacaktı.
En küçük sebepleri en büyük hülyalara yeterli kabul etmiş, kendisine sahte esaslar üzerine kurulmuş bir hayat vücuda getirmişti. İşte şimdi hakikatin insafsız rüzgarları üzerinden geçtikçe o hülyaları hep birer birer düşürmüş, onu şuracıkta en küçük bir yaşamak arzusundan tam bir yoksunluk içinde bırakmıştı.
Sayfa 241Kitabı okudu
