Yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki; yaşamın geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir
Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.
Seni böyle seversem asarlar beni
Bir deniz fenerinin söndüğünü görürsün
Evlerine kapanır ah bütün gemiler
Sis basınca o limanları kime kalırsın
Seni böyle sevdiğimi bilseler de bilemezler
Ay batar bir bulut kaynar duyamazlar
Seni böyle sevdiğimi bilseler de bilemezler
Gün doğar yer oynar yerinden duyamazlar
Seni böyle sevdiğimi bilseler asarlar beni
Yokluğunu anlatırlar önce bir güzel
Dudaklarım çatlayınca susuzluğuna
Bir sabah tam beş buçukta ipe çekerler
Seni böyle sevdiğimi bilseler de bilemezler
Ay batar bir bulut kaynar duyamazlar
Seni böyle sevdiğimi bilseler de bilemezler
Gün doğar yer oynar yerinden duyamazlar