Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Harputlu

Çocuk ve gençlere kendi milletlerinin tarih boyunca geliştirmiş olduğu ahlâk kaidelerinin öğretilmesi, onları toplumun yetişkin bir üyesi yapmak yolunda atılan ilk ve en büyük adım olacaktır. Bunu yapamazsak kendi çocuklarımızı yalnızca maddî çıkarlarını düşünen bencil birer insan olarak büyütmüş, onları cemiyetimize ve milletimize zararlı birer asalak hâline getirmiş oluruz. | Erol Güngör, Ahlâk Psikolojisi ve Sosyal Ahlâk, Yer-Su Yayınları, 1. Baskı: Aralık 2020, s. 11.
Harputlu
Harputlu
/
Erol Güngör
Erol Güngör
/
Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak
Ahlak Psikolojisi ve Sosyal Ahlak
Reklam
Orucun hikmeti meşruiyeti pek bedihîdir. Oruç bir emri ilâhîdir. Her emri ilâhî ise bir nice hikmetleri, faydaları cemidir. Binaenaleyh oruç ta dinî, ahlâkî, içtimaî, sıhhi bir çok faydaları ve meziyetleri muhtevidir. Ezcümle oruç tutan bir zat Mabûdi Keriminin emrine imtisal etmiş olacağından bu sebeple bir nice âtifeti ilâhîyeye mazhar olur. Bundan başka nefsine hâkim olmuş, muvakkat bir mahrumiyete katlanmış, hayatın muhtelif cereyanlarına karşı mukavemet edebilecek bir vaziyet almış bulunur. Oruç tutan bir zatta rikkat ve merhamet duyguları tecelli eder. Bir takım fakirlerin, yoksulların hallerini düşünür, kendisinde bir rikkati kalb bir hissi insaniyet zuhura gelir. Mahaza oruç tutan bir zat, muvakkat bir mahrumiyete katlanır, bunun neticesinde nail bulunmuş olduğu nimetlerin kadrini daha iyi anlar, kalbinde daha ziyade hissi şükran parlamağa başlar, sair dinî vazifelerini de bir şevk ile ifaya çalışır durur. Velhasıl orucun daha bir nice faydaları vardır. Elgipte bu güzel vazifeyi bir şevk ve neşe ile bihakkın ifa eden müslümanlara. | Ömer Nasuhi Bilmen Hazretleri
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen
"İnkâr edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar (bu yüzden) iman edenlerle alay ederler. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, kıyamet gününde onların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık obou verir." (Bakara Süresi, 212.) Dünya hayatı kimlere çekici görünür? Dünya hayatı kâfirlere çekici görünür. Kâfirler dünya

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Onlara, Allah'ın indirdiklerine uyun!' denildiğinde onlar derler ki 'Bilakis atalarımızı gördüğümüz hâl ne ise ona uyarız. Onların ataları akletmemiş ve doğru yolu bulmamış olsalar yinede onlara uyacaklar mı?" Bakara Sûresi, 170. Ataların yolu her zaman doğru değildir Bazı kimseler, Allah'ın emirleri ve
"Bir zamanlar İbrâhim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe'nin) temel lerini yükseltiyor ve Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin.' diyorlardı." Bakara Sûresi, 127. - Yaptığımız iyilik ne kadar önemli olsa da kabul edilmesi için dua etmeliyiz Yaptığımız amel ne kadar büyük olursa olsun
Reklam
"Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onun hakkını vererek okurlar. İşte bunlar ona inananlardır. Kimler de onu inkâr ederse, işte onlar ziyana uğrayanların takendileridir." Bakara Sûresi, 121. - Kur'an'ın hakkı nasıl verilir? Kur'an, güzel okunmayı, güzel yazılmayı ve güzelce amel edilmeyi hak eden bir kitaptır.
"Bilmeyenler 'Allah bizimle konuşmalı veya bize bir mucize gelme li değil miydi?' dediler. Onlardan öncekiler de onların dediklerinin benzerini demişlerdi. Bunların kalpleri hep birbirine benzedi! Biz, gerçeği kabul edenlere âyetleri açıkladık." Bakara Sûresi, 118. - Kalplerimiz kimin kalbine benziyor? Tabii ki, kiminle
"Ey iman edenler! 'Râina' demeyin. Bunun yerine 'unzurna' deyin ve dinleyin. Kâfirler için acıklı bir azap vardır." Bakara Süresi, 104. - Din, dile de müdahale eder Kelimeler bazı zamanlarda güzel anlamlar içerirken; bir zaman sonra yan anlamlar ve ek anlamlar kazanarak çok anlamlı olabilir. Bazen de ilk
"Yoksa insanlara iyilik yapmayı emrediyorsunuz da kendinizi unu tuyor musunuz? Hâlbuki sizler kitabı okuyorsunuz. Akletmiyor musunuz?" Bakara Süresi, 44. Kendinizi unutmayın! Bir Müslüman bir taraftan iyiliği öğütlerken, diğer taraftan kendisini yaptığı öğütlerden müstağni görmemelidir. İnsan, öğüdü ilkin kendisine yapmalıdır.
"Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, istediğiniz yerinden rahat ça yiyip için ama şu ağaca yaklaşmayın! Yoksa zalimlerden olur sunuz!" Bakara Sûresi, 35. Peki, biz ne kadar zalimiz? Cennette bir ağaç ama ağacın meyvesi yasak. Allah Teâlâ, Âdem ve Havva'ya ilk kuralı belirledi. Cennette de olsanız bir kurala tabisiniz. Kurala
Reklam
En’âm, 6/116: “Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar ‘zann’a uyarlar ve saçmalarlar.” Bu ayetin tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır kâfirlerle istişare ve onların fikirlerine meyletmenin tehlikelerini şu şekilde açıklamıştır: Eğer sen yeryüzünde bulunanların çoğunluğuna itaat edecek, uyacak, onlardan hakem yapacak olursan, seni Allah'ın yolundan, şeriatından saptırırlar. Çünkü onlar hükümlerinde ilme, hak delile değil, ancak zan ve vehme tâbi olurlar. Ne inançlarında kesinlik, ne kanunlarında, ölçülerinde haklılık, ne de hükümlerinde isabet bulunur. Ve onlar başka değil, ancak kendi mızraklarıyla ölçer; kişisel, nefsânî ölçü ve tahminleriyle keyiflerine göre hüküm verir, yalan söylerler. Mesela "Allah, beşere bir şey indirmedi." derler, Allah'a ortak ve çocuk isnat ederler, putları ve heykelleri yakınlaşma aracı sayarlar. Haklıyı haksız, haksızı haklı, çıkarırlar, helale haram, harama helal derler. Leşi helal sayarlar, deveyi ve benzerlerini haram ederler. Gerçekte yalnız Rabb’ındır ki, en çok bilen O'dur. Yolundan sapanı bilir. Doğru yolda gidenleri en iyi bilen de O'dur. | Elmalılı, Hak Dini, C. lll, s. 503.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır
Mâide, 5/104-105: “Ey iman edenler! Siz kendinizden sorumlusunuz. Siz hidâyet üzere olduğunuz takdirde, dalalet yoluna sapmış olanlar size zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah’adır ve yapmakta olduğunuz her şeyi o zaman Allah size bildirecektir.” Bu âyete göre her fert kendinden sorumludur. Müminler Allah'ın emir ve yasaklarına uyma konusunda
28- Ebû Saîd el-Hudrî (ra) den: “Kul Müslüman olur İslamiyeti güzel olursa (gereğini yaparsa), Allah onun önce kazanmış olduğu bütün günahlarını siler, bundan sonra yapacağı bir hayra on ile yedi yüz hasene (iyilik) verir ve yaptığı kötülüğü Allah affetmemişse; bir misli ile cezalandırır.” | Ömer Ziyaeddin Dağıstani, Zübdetü’l Buhârî Tercümesi Sâlah Bilici Kitapevi, Cilt 1, syf: 26
Ömer Ziyaeddin Dağıstani
Ömer Ziyaeddin Dağıstani
Peygamberimiz (S.A.) in Bizans imparatoru Heraklios'a gönderdiği mektup; 1-ibni A bbâs (R.A)' dan(1) rivayet olunur. «Bismillahirrahmanirrahim; Allah’ın kulu ve resûlü Muhammed'den Rumların büyüğü Heraklios'a: Hidâyete tâbi olanlara selâm olsun.... Bundan sonra ben, seni islâm daveti ile çağırıyorum. Müslüman ol, kurtulursun ve Allah sana iki kat sevap verir. Eğer müslüman olmaktan kaçınırsan elbette bütün sana uyanların günahı senin üzerinedir. Ey ehli kitap (Yahûdiler ve Hıristiyanlar!) Bizimle sizin aranızda aynı olan tevhide (Allah'ı birliyen söze) geliniz: Allah'tan başkasına kulluk etmiyelim. Ona hiç bir şeyi ortak koşmayalım, Allah'ı bırakıp da birbirimizi Rab ve Tanrı edinmiyelim. Ey Müslümanlar! Ehli kitap, bundan kaçınırsa, siz onlara deyiniz ki: Şâhidlik ediniz; biz Müslümanız. Yâni Ulu Allah'ın buyruklarını yerine getirip, Ona uyduk, teslim olduk»?.(2) ___ 1) Bu zat Peygamberimiz (S.A.)'in Ameası Abbâs'ın oğlu olup, Eshabın Fa. kihlerinden ve meşhur dört Abdullah'dan hirisidir. 2) Her ne kadar Heraklios, imân etmek istedi ise de Milletinden korkup bu inancını açığa vuramadı. Gerçi Heraklios, o vakitler Mekke tüccarlarının kafile başı olarak Şam'da bulunan Ebû Süfyan'ı Kudüs'e çağırıp uzun uzadıya karşılıklı görüşmüş, derin incelemeler sonucu kendisinde içten inanç hasıl olmuş, toplu halde imân etmek üzere Rum ileri gelenlerine teklifte bulunmuş ise de red cevabı aldığı için bir türlü kendi inancını açıklayamamıştır. -Mütercim- | Ömer Ziyaeddin Dağıstani, Zübdetü’l Buhârî Tercümesi Sâlah Bilici Kitapevi, Cilt 1, syf: 13-14
Ömer Ziyaeddin Dağıstani
Ömer Ziyaeddin Dağıstani
638 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.