İnsanın kendini arayışı bir ömür boyu sürer bazen. İnsan olmanın tüm değişkenleri işin içine girdiğinde bu arayış çok daha karmaşık bir hal alır. Zorunluluklar ya da toplumun kişiye biçtiği roller bu arayışı ötelemek zorunda bırakır çoğu kez. Ama en kötüsü aramaktan vazgeçmek değil, aradığını bulduktan sonra ondan vazgeçmeye mecbur olmaktır. Bu vazgeciş Sabahattin Ali'nin kalemiyle müthiş anlatılmıştır. Kürk Mantolu Madonna bu yüzden özeldir. Ben okuduktan sonra kendime şu soruyu sorduğumu hatırlarım: Hangisi daha kötü; kendini hiç bulamamak mı, yoksa bulmuşken yitirmek mi?
Yorumunuz gerçekten farklı..benzer soruları, bahsettiğiniz noktaları bende hep düşünmüşümdür o yüzden mi bilmiyorum ama bir kez daha dalmamı sağladınız :) kitapla ilgili iki cümleyi çıkarsak o haliyle bile beğenirdim sanırım..tebrikler incelemeniz için .)