Babam bizi yokluğa mahkûm etmiş, hiçlikle var etmişti ve bu bizim normal halimizdi. Hayatım boyunca tek bir sevgi sözcüğü duymadığım, başımı okjadığı bir tek ânı hatırlamadığım, sevgi dolu bir bakışına bile tanık olmadığım babam
Babam hep yatak odasında döverdi annemi, ben bir alt kattaki odamdan herşey duyardım.
Bazen yorganın altında yastığı kafama bastırarak " La la, la..."diye bağırır, böylece sesleri yok etmeye çalışırdım. Çok daha küçükken...
Biz seninle aynı kitabı okuyan, fakat farklı cümlelerin altını çizen iki yabancıyız. Bundan ötesi de olmaz. Ben bu kitabın hangi sayfasını okursam okuyayım, hiçbir cümle senin sokağına çıkmaz...
"Kadın erkeğin gelincik çiçeğidir."
Hz.Muhammed(S.a.v)
Dalından koparıldığı anda birkaç dakika sonra parlaklığını, canlılığını ve güzelliğini yitiren bir çiçektir gelincik çiçeği. En ufak sarsıntıda yara alıp zedelenecek kadar hassastır.
Ve Peygamber Efendimiz'in böyle güzel bir çiçeğe kadınları benzetmesinin üzerine hiçbir yorum yapılamaz.
Kiminle daha hızlı çarpıyorsa kalbi, ona göre yönlendirmeli hislerin.
Camın yağmurlu tarafına da denk gelsen, güneşli tarafınada hiçbir şey fark etmiyor. Her yağmurlu akşamın güneşli bir sabahı, her güneşli sabahın da yağmurlu bir akşamı var.
Bu yüzden mühim olan tek şey, yol arkadaşın...
Onu iyi seç. Camın iki tarafına da seninle bakabilecek cesareti ve duyguları olsun...
Çıkılan yola ayağa değen her taşta, kendinden önce yanındaki yol arkadaşının acımalı canı. Acıyabilmeli ki daha bir başka gidilesi olsun yollar.
"İnsanın zekâsına ilişkin hayalimin göz açıp kapayana kadar gelip geçtiğini düşünmek beni kederlendirdi.
İnsanoğlu zekâsını kendi elleriyle öldürmüştü."
H. G. Wells
"Yapma ama bazen benim de hayal kurmaya hakım var."
"İyi de hayalinde bana yer vermedin ki."
Keyifle gülümsedi.
"Ben bütün hayallerimde sana yer veriyorum.
Peki, insanlar nerde? dedi küçük prens.
İnsan kendisini çölde çok yalnız hissediyor.
İnsanların içinde de öyle hissedersin dedi yılan.
Arada pek fark yoktur.