Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazin

Hazin
@Haziiinn
Lisans
Eskişehir
4 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.
Sayfa 51
Reklam
Bütün gece vicdan muhasebesine giriştikleri için uykusuz kalan hakimler, ancak duruşmada uyuyabilirler..
Sayfa 118
Kendimizi bulmak için yürüyeceğimiz bu yeni yolda Franz Kafka’nın şu sözü bize rehber olacaktır: “Dışarıya kapanmak esasen içeri açılmaktır. Huzur mu istiyorsun? Az eşya, az insan.”
Sayfa 23

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sisteme köle olmuş modern toplum bireyleri tükettikçe tükenmiş ve sonunda kendilerini çokluk bataklığının içinde çırpınırken bulmuşlardır. Mutlu bir yaşam için hep daha fazlasına sahip olmak ve sürekli tüketmek gerektiğine inandırılmış çağımız insanı vadedilen mutluluk yerine ancak havayı kucaklamıştır.
Reklam
Hazin tekrar paylaştı.
Insan, aklıyla herşeyin üstündedir; kendisinin bilincinde olan yaşamdır; kendisinin, öteki insanların, geçmişinin, gelecekte olabileceklerin farkındadır. Kendisini ayrı bir bütün olarak görmesi, payına düşen yaşam süresinin kısalığını bilmesi, istemeden doğduğunu, istemese de öleceğini, sevdiklerinden önce öleceği ya da sevdiklerinin onu bırakıp gideceklerini düşünmesi, yalnızlığının, ayrılığının, doğanın, toplumun güçleri karşısında çaresizliğinin bilincinde olması: bütün bunlar onun ayrı, bütünlenemeyen varlığını dayanılmaz bir hapishaneye çevirir. İnsan kendisini bu hapishaneden kurtaramasa, öteki insanlarla, dış dünyayla şu ya da bu yolda tamamlayamasa çıldırır.
Hazin tekrar paylaştı.
"...senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım."
Kişi,başkasına ne verir? Kendisinden verir ; kendisinde bulunan en değerli şeyden,yaşamından verir. Bu , o kimsenin yaşamını öbür insan uğruna harcaması demek değildir - kendi içinde yaşattıklarından vermesi demektir, sevinçlerinden,ilgilerinden,anlayışından,bilgisinden,nüktesinden,üzüntülerinden-içinde yaşayan şeylerin dışa dökülen her türlü belirtisinden bir şeyler verir karşısındakine.
Sevgi bir etkinliktir ; edilgen bir olay değildir ; bir şeyin içinde olmaktır,bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir: sevgi vermektir,almak değil. Vermek, güçle dolu olmanın en iyi anlatımıdır. Verme eylemi sırasında gücümü,zenginliğimi,üstünlüğümü duyarım. Bu yüceltilmiş canlılık ve doluluk yaşantısı beni çoşkuyla doldurur. Kendimi taşıyor,harcıyor,yaşıyor, bu yüzden de çoşku içinde yüzüyor gibi duyarım. Vermek, almaktan daha çoşku vericidir;bir yoksullaşma olmasından değil,verme eylemiyle canlılığımın ortaya dökülmesindendir bu.
Sevgi,iki insanın birbirlerine varlıklarının özünden bağlanması,dolayısıyla herbirinin de kendisini varlığının özünden tanıması durumunda doğabilir ancak. İnsan gerçekliği de,canlılığı da, sevginin temeli de işte bu “Özden tanıma” yaşantısında yatar. Böyle yaşanan sevgi sürekli bir meydan okumadır;bir dinlenme yeri değil,tersine,birlikte oluşma,büyüme ve çatışmadır;uyum ya da çatışma,neşe ya da üzüntü olup olmaması bile önemsizdir artık; temel gerçek şudur: iki insan birbirlerini varlıklarının özünden tanırlar,kendilerinden kaçmak şöyle dursun, kendilerini buldukları için bir olurlar. Sevginin var olduğuna bir tek kanıt vardır ancak; bağlılığın derinliği,seven kimselerin canlılığı ve güçlülüğü:Budur sevginin bulunduğu gösteren meyve.
Sayfa 98
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.