Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Helin

Helin
@HelinDemirel
Lisans
19 okur puanı
Ağustos 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Bedenim ruhumun betonu gibi, çık içinden çıkabilirsen.
Reklam
Bizim uygarlığımızın başı, ta en başından beri, acı çeken bedenle dertte olmuştur. Acının anlamı apaçık, kaçınılmaz ve üstesinden gelinmez bir deneyim olduğunu bir türlü kabul edememişizdir.
Helin
@HelinDemirel·Bir kitabı okumaya başladı
Ten ve Taş
Ten ve TaşRichard Sennett
8.9/10 · 151 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Helin
@HelinDemirel·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Buzdolabı Vatandaşları
Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan
9/10 · 134 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar
9.1/10 · 4.278 okunma
Reklam
420 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Daha
DahaHakan Günday
8.6/10 · 13,7bin okunma
Peki, kim kimden sırf var olduğu için nefret ederdi? Tabii ki ırkçılar ve mezhepçiler ve de kendi dinlerinden olmayan her insanı yok etmeye ant içmiş olanlar!
Yapabileceğim başka bir şey yoktu. Belki bir de kendimi öldürebilirdim ama ona da zamanım kalmıyordu. Çünkü tam kendimi asacakken uyuyakalıyordum.
Ağladım. Hem de istediğim kadar! İnsanın gerçek özgürlüğü buydu: İstediği kadar ağlayabilmek. Belki bir de, istediği şeye ağlayabilmek...
Çünkü bir savaştan ibarettim ve içimden ölü çıkıyordu!
Reklam
Türkiye, doğusundaki aynaya bakınca şişman olduğunu, batısındaki aynaya bakınca da kemiklerinin sayıldığını düşünen, üstüne giydiği hiçbir şeyi kendine yakıştıramayan, bulimik ve depresif bir genç kızdı. Yirmi yıl boyunca boğulacakmış gibi yiyip sonra pişman oluyor, bir yirmi yıl da boğazını kanatana kadar kusup sonra yeniden yemeye başlıyordu.
"Diyor ya Âşık Veysel, 'iki kapılı bir han' diye? Ondan cereyan yapıyor bu hayat! Onun için üşüyorum hep. Gideyim de kapatayım birini!"
Meğer önce yarını unutmak gerekiyormuş... Her doğanın yeni bir güneş olduğuna inanacak kadar unutmak. Her güneşi ilk ve son kez gördüğüne emin olacak kadar unutmak.
Ne de olsa şöyle düşünüyorlardı: Eğer savaştan sağ çıkılsa bile açlıktan ölünen bir cehennem varsa bu dünyada, elbet bir cennet de vardır. Ama yanılıyorlardı. Hepsi de kandırılmıştı. Cehennemin varlığı cennetinkine kanıt değildi! Ama onları anlayabiliyordum. Böyle öğrenmişlerdi. Hatta sadece onlar değil, herkes... Bütün dünya nüfusuna ezberletilmiş olan, varak çerçeveli ve gösterişli bir tablo vardı. Ve o tabloda, iyiler kötülerle ve cennet cehennemle savaşıyordu. Oysa böyle bir savaş yoktu ve hiç olmamıştı. İyiyle kötünün kıyamet gününe kadar sürecek olan ölüm kalım savaşı, insanlığın yediği en büyük kazıktı.
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.