Jorge Amado – Kızıl Tarlalar
Kızıl Tarlalar kitabı, yazarın okuduğum ilk kitabı. Çoğumuzda oluyordur, ilk kez okuyacağımız ya da ön bir bilgi sahibi olmadığımız yazarların eserleri biraz isteksizlikle biraz soğuk bir merakla başlanır. Bu durum da çokta olağandır.
Bu kitabı mevsimlik işçilere dair okumalar yaptığım sıra keşfetmiştim. Mevsimlik işçilerin ülkemizdeki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki durumlarına dair incelemeler yaparken bu kitap da bana Brezilya’ya dair tarihsel bir zemin sağlamıştı.
John Steinbeck’in Gazap Üzümleri’ni okuyanlar için çok da yabancılık çekmeyecekleri bir roman olacaktır. Yanlış hatırlamıyorsam Gazap Üzümlerinde Oklahama’dan Kaliforniya’ya umut yolculuğuna çıkan bir aile söz konusuydu. Kızıl Tarlalar da ise Brezilya’nın kurak bir coğrafyasından yine Brezilya’nın en büyük şehri Sao Paulo’ya bir yolculuk söz konusu.
Jorge Amado’nun, bu kitabı, 1946’da yazdığı da göz önünde bulundurulduğunda; bu tür edebi yayınları doğuran ortak zeminin, hiç kuşkusuz, 1929 Büyük Buhranı ve akabininde 2.Dünya Savaşının sona ermesinin ardından, kırsal ekonominin toprak ağaları lehine yeniden düzenlenmesi olduğu aşikârdır.
Kitabın dili hiç şüphesiz çevirenin (Çeviri: İpek Gürsoy Manavbaşı) de etkisiyle oldukça akıcı. Kitap, okuyan da pişmanlık hissi uyandırmayacağı gibi, bol bol birbiriyle zıt duygular içine sokacaktır. Kimi yerde gülecek, kimi yerde öfkeden çıldıracak, kimi yer de ise gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.
Kitaba başlayanlar, anlatının içinde merak duygusuyla kaybolacak ve kolay kolay kitabı ellerinden bırakmayacaklardır.
Şimdiden iyi okumalar herkese