Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba Hilal

Tüm dinsiz ruhlar içinde, bana en az yük olan şeytandır #Tanrı
Reklam
Ama insanların sıkıntılarını görüyorum. Dünyanın küçük tanrısı hep aynı halde, Ve ta ilk günkü gibi anlaşılmaz. Aslında biraz daha iyi yaşardı, eğer, Gökışığının yansımasını vermemiş olsaydın ona; O buna akıl adını vermiş ve ondan yalnızca, Hayvandan daha hayvan olmak için yararlanıyor. #Mefisto
Zavallı Şeytan, bana ne verebilirsin ki? Yükseklere göz dikmiş insan bilincini, Senin gibiler kavrayabilir mi hiç? Sendeki gıda doyurmaz insanı, Elindeki kızıl altın, civa gibi, Avucun içinden akıp gider, Senin kumar masalarında, Kimse kazanmaz, Daha sarılırken başkalarına bakar, Göndereceğin kızlar, Vereceğin itibarın tanrısal gururu, Kuyruklu bir yıldız gibi, Kayar gider; Bunları mı sunacaksın? Göster bana bakalım, Koparılmadan çürüyen meyveyi, Hergün yeniden yeşillenen ağacı!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben herşeyi bilen biri değilim ama çok şey bilirim. #Mefisto
Ben ömrümü sadece oyunla geçirecek kadar genç, arzusuz yaşayamayacak kadar da yaşlı değilim
Reklam
Birlikte olduğun en kötü insan bile, sana insan olduğunu ve diğer insanlar içinde bir yerin olduğunu hissettirir
İfrit bir bencildir ve başkasına faydası olan bir şeyi kesinlikle Tanrı rızası için yapmaz
Tuğba Hilal
@Hi_LaL43·Bir kitabı okumaya başladı
Faust
FaustJohann Wolfgang Von Goethe
8.1/10 · 13,6bin okunma
"Bazen hayal kurarken, insanlık uğruna katlanacağım fedakârlıklar konusunda tutkuya varan isteklere kapılırım, hem de belki günün birinde insanlığın uğruna, gerekirse gerçekten kendimi bile feda edebilirim. Ama hiç bir insanla aynı odada iki gün olsun kalamam. Bunu daha önce denediğim için biliyorum. Bir insan bana biraz yaklaştı mı, kişiliği özgürlüğümü sıkıyormuş, onurumu zedeliyormuş gibi olurum. Bir gece içinde dünyanın en iyi insanından bile nefret edebilirim. Kimine sofradan bir türlü kalkmadığından, kimine nezlesi olduğu için durmadan burnunu siliyor diye sinirlenirim. İnsanlar bana ellerini değdirdikleri anda onlara düşman kesiliyorum. Gelgelelim garip bir durum meydana çıkıyor; tek tek insanlardan ne kadar nefret edersem, tüm olarak insanlığa karşı duyduğum sevgi o kadar ateşli oluyor." Fyodor Dostoyevski / Karamazov Kardeşler
160 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum
8.7/10 · 26,3bin okunma
Reklam
hepimizin içinde büyük bir kabul görme ihtiyacı vardır
Çocuklar etrafında toplanınca Keating, "Millet," dedi,"ödevlerinize tehlikeli bir benzerlik unsuru sızmakta. Bay Pitts, Cameron, Overstreet ve Chapman, şurada sıraya girin lütfen." Dördüne yanına gelmelerini işaret etti. "Dörde kadar sayınca birlikte avluda yürümeye başlamanızı istiyorum. Dü­şünecek bir şey yok. Not vermeyeceğim. Bir, iki , üç, başla!" Uygun adım yürüyen dört çocuk tempolarına hemen ayak uydurmuşlardı.Bacakla­rını yukarı kaldırıp kollarını öne arkaya savurarak ritmi canlı tutuyorlardı. Sınıf da alkışla ritim tutmaya başlamıştı. Keating yürüyüşçülere, "Pekala, durun," diye seslendi. "Bay Overstreet ve Bay Pitts'in adımlarının başlangıçta di­ğerlerinden farklı göründüğünü fark etmiş olabilirsiniz -Pitts yalpalayarak uzun adımlar atıyor, Knox hafifçe yayla­nıyordu; ama çok geçmeden bir uyum yakaladılar. Bizim ce­saretlendirmemizle daha da belirgin hale geldi bu. "Bu deneyin amacı Pitts'i ve Overstreet'i seçip ayırmak değil. Bu deneyin bizlere gösterdiği şey başkalarının yanın­da kendi sesimizi dinlemenin ya da inançlarımızı koruma­nın ne kadar zor olduğu. Eğer içinizde ben olsam farklı yü­rürdüm diye düşünen varsa kendisine neden el çırptığını sorsun. Çocuklar, hepimizin içinde büyük bir kabul görme ihtiyacı vardır, ama özgün ve farklı olan şeylerinize de gü­venmek zorundasınız; tuhaf ya da rağbet görmeyen şeyler olsalar da. Frost'un dediği gibi, 'Yollar ikiye ayrılmıştı or­manda ve ben -daha az katedilmiş olanı seçtim, Bütün ay­rımı yaratan da buydu.'
"Kendi sesinizi bulmaya uğraşmalısınız çocuklar ve hare­kete geçmek için ne kadar beklerseniz onu bulma şansınız o kadar azalır. Thoreau der ki, 'Çoğu insan hayatını sessiz bir çaresizlik içinde yaşar.' Bunu kabullenmek niye? Risk alıp yeni yerlerde gezinin. Şimdi..."
"inançlar ve okullar bir yana ... Her felakette söylerim, Gücü dizginsiz doğa ... " "Yine Walt amca," dedi Keating. '' Ah,ama bu inançları ve dersleri hiçe saymak zor; çünkü ailelerimiz, geleneklerimiz ve modern çağ tarafından koşullanmış durumdayız. Peki bizler nasıl Walt gibi kendi gerçek doğamızın konuşmasına izin veririz? Kendimizi ön yargılardan, alışkanlıklardan ve baskılardan nasıl soyutlarız? Cevap, sevgili çocuklar, sürekli yeni bir bakış açısı kazanmaya çalışmaktır." Çocuklar dik­katle dinliyordu. Derken Keating birden zıplayıp masasının üzerine çıktı. "Neden burada duruyorum?" diye sordu. "Kendinizi daha uzun hissetmek için mi?" dedi Charlie. "Kendimizi her şeye sürekli farklı şekillerde bakmaya zor­lamamız gerektiğini kendime hatırlatmak için masamın üzerinde duruyorum.Dünya buradan çok farklı görünüyor.inanmıyorsanız gelin de bakın.Hepiniz. Sırayla." Çocuklar yavaş yavaş yerlerine dönerken, "Eğer bir şey­den eminseniz," dedi, "başka bir şekilde düşünmeye zorla­yın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yorma­yın,durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Gelin benim dostlarım, Çok geç değildir henüz yeni bir dünya aramak için.. Çünkü benim amacım Ölünceye kadar yelken açmaktır ötesine gün batımının ... Eski günlerdeki gücümüz olmasa da artık O yeri göğü titreten, biz yine de biziz; Hâlâ mangal gibi yüreğimiz var, Zaman ve kadar yıpratsada bizi,irademiz kuvvetli Çabalamak,araştırmak,bulmak ve pes etmemek için." "Ulysses'ten, yazan Tennyson," diye bitirdi sözünü. Neil'ın coşkulu okuması ve Tennyson'ın amaç tanımından çok etki­ lenmişlerdi.
466 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.