Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan

Hakan
@Hknozbktrk
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Marmara Üniversitesi
Ağrı
Zonguldak
34 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Ama hayır; Yaradan'ın belirlediği düzeni uygulayan müthiş büyücü (zaman) dönüştürdüğü şeyleri asla eski haline çevirmiyor.
Reklam
"Kendimizi yaşatalım. Denizde yüzüyormuş gibi özgür olma duygusunu bir kez olsun yaşamak. Her şeyden özgür olarak. Zamandan, dünyadan."
Sayfa 85
Ben daha mütevazı mutluluklara alışkınım - çoğu zaman akşamları bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler. Çoğaldıkları zaman onlarla ne yapacağımı bilemiyorum - başkalarıyla paylaşmak istiyorum... Avuçlarımın içleri kaşınıyor. Alplerde yaşayan bir İsviçreli olsam Alp usulü şarkı söylerdim; gerçek bir Fransız ise bu durumda şarap içer.
Sayfa 77

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önemli olan ne ve niçin verdiğimiz değil, bilakis bize kalan ve nasıl kaldığımızdır.
Sayfa 66
İzin verilince fazla konuşması insanın bir zayıflığıdır.
Sayfa 60
Reklam
Her insanın, düşün insanının bile ve hatta özellikle düşün insanının beyninde karanlıkta kalmış, kendi aklının aydınlatamadığı bir bölgesi vardır - Napoleon'un aile takıntısı, Dostoyevski'nin kumar, Balzac ise hem oyun yazarı hem de iş adamı olmak konusunda takıntılıydı. Bilgi hiçbir işe yaramaz. Kişisel takıntıları konusunda yardımcı olunabilecek herhangi biriyle daha tanışmadım, kendim de dahil olmak üzere.
Sayfa 46
Her insanın bir takıntısı vardır ya da en azından takıntılı olmaya müsait genleri ve bunlar herhangi bir yerde kendini gösterme dürtüsüyle hareket eder, bu dürtüyü kesip atmak mümkün değildir, kendini boşluğa yansıtma arzusu olan bu aptal dürtü olsa olsa başka yönlere kaydırılabilir.
Sayfa 46
Ne var ki o an Edgar'ın içinde bir şeyler yıkılmış, son inanç kıvılcımı da sönmüştü. Hakikatin bu denli basitçe, yanan bir kibrit gibi ayaklar altına alınıp çiğnenmesini anlamıyordu. İçinde buz gibi bir çekilme oldu...
Görüyorsun küçük ağaç öğrenmenin yapmaktan başka yolu yok. Senin buzağıyı almanı engelleseydim her zaman bir buzağın olması gerektiğini düşünecektin. Sana satın almanı söyleseydim, öldüğü için beni suçlayacaktın. Yaşam içinde öğrenmek zorundasın.
Sayfa 111Kitabı okudu
Sonra da yaz vardı... Bir de yaşlanma, zamanın gerisinde kalma, ruhen üşüme... gibi tuhaf ve benzersiz duyguları hissetmemizi sağlayan güz vardı. Bazı insanlar buna eskiye özlem ve hüzün derdi. Kış... Ölen ya da ölü gibi görünen her şey ile birlikte kış... Kıştan sonra baharın doğuşu gibi yeniden hayat bulan bedenimiz...
Reklam
Büyükanne, ölü insanı kolayca tanıyabileceğini söyledi. "Ölü insanlar" dedi, "bir kötü insana baktığın zaman pislikten başka bir şey görmezsin. Onlar öteki insanlara baktığı zaman kötüden başka bir şey görmezler. Ağaca baktıkları zaman kereste ve çıkardan başka bir şey görmezler; hiçbir zaman güzellik görmezler. İşte onlar yürüyen ölü insanlardır.
Büyükanne dedi ki beden öldüğü zaman, beden aklı da onunla birlikte ölürmüş. bütün yaşamını bu şekilde geçirirsen başka her şey öldüğü zaman ruh aklı yaşadığından, bir ceviz büyüklüğüne düşürülmüş akılla kalırmışsın. sonra da "yeniden doğduğun zaman -doğmak zorunda olduğun için- hiçbir şeyden anlamayan bir ceviz akılla doğarsın", dedi.
Büyükanne beden aklını açgözlü ya da hırslı olmak için kullanılır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlacağımı düşünürsem; ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğimi söyledi.
Korku cezadan daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Kendisiyle ilgili bir olayda da adil bir yargılayıcı olabilir miydi?
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.