Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan

Hakan
@Hknozbktrk
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Marmara Üniversitesi
Ağrı
Zonguldak
34 okur puanı
Ağustos 2019 tarihinde katıldı
Büyükanne, ölü insanı kolayca tanıyabileceğini söyledi. "Ölü insanlar" dedi, "bir kötü insana baktığın zaman pislikten başka bir şey görmezsin. Onlar öteki insanlara baktığı zaman kötüden başka bir şey görmezler. Ağaca baktıkları zaman kereste ve çıkardan başka bir şey görmezler; hiçbir zaman güzellik görmezler. İşte onlar yürüyen ölü insanlardır.
Reklam
Büyükanne dedi ki beden öldüğü zaman, beden aklı da onunla birlikte ölürmüş. bütün yaşamını bu şekilde geçirirsen başka her şey öldüğü zaman ruh aklı yaşadığından, bir ceviz büyüklüğüne düşürülmüş akılla kalırmışsın. sonra da "yeniden doğduğun zaman -doğmak zorunda olduğun için- hiçbir şeyden anlamayan bir ceviz akılla doğarsın", dedi.
Büyükanne beden aklını açgözlü ya da hırslı olmak için kullanılır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlacağımı düşünürsem; ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğimi söyledi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Stefan Zweig'ın bu novellası, bana kalırsa, başlangıç bakımından hikayesi ile insanı içine çekiyor. İnsanın sahip olduğu maddi ve manevi değerlerin gerçekten "gerçek mutluluğa" ulaşmasını sağlayıp sağlayamadığı, insanoğlunun yetinmeyi bilmediği ve macera tutkusu ele alınmıştır. Kitap, bir davranış silsilesi neticesinde, elindeki maddi/manevi gücü kaybetme ile bir vicdan azabı ve ahlaki çerçevenin yarattığı korkunun insanda ortaya çıkardığı davranış değişikliği ve iç huzursuzluğu kahramanımız "Irene'ye" yaşatıyor. Durum böyle olmakla birlikte kahramanımız derinlemesine bir imtihana da çekiliyor. Bu imtihandan geçiyor mu kalıyor mu? sorusunun cevabını yaklaşık bir buçuk saatlik bir okuma ile bulabilirsiniz. Ezcümle sahip olduklarımızı güçlendirmeli ve bunlara değer katmaya çalışmalıyız ancak macera peşinde koşuyorsak eğer sonuçlarına da yüce gönüllülük ile katlanmalıyız. Macera cesaret ister, öncesinde de sonrasında da...
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,8bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Korku
KorkuStefan Zweig
8.3/10 · 102,8bin okunma
Reklam
Korku cezadan daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Kendisiyle ilgili bir olayda da adil bir yargılayıcı olabilir miydi?
Tehlikeyle, dolayısıyla gerçek duygularla tanıştığından beri en uzağındakine kadar bütün hallerle bir ortaklık hisseder olmuştu. Kendini her şeyde hissedebiliyordu...
Sonra ışığı söndürdü. Irene, onun beyaz gölgesinin kapıda kaybolduğunu gördü; sessiz, soluk bir hayalet gibi ve kapıyı kapattığında Irene'ye bir tabutun kapağı kapanmış gibi geldi. Tüm yeryüzünü ölü ve boşalmış hissediyordu, sadece kendi donup kalmış bedeninin içinde yüreği göğsünü çatlatacak gibi atıyor ve her atış canını acıtıyordu.
Reklam
Yazgı...
Herhangi bir çekmecede yüzbinlerce kağıdın arasında bir kağıt vardı. Biliyordu. Günün birinde, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda bu çekmece çekilecekti - bu çekmecenin açıldığını duyuyordu, adını yazan daktilonun tuşlarının vuruşunu duyuyor ve biliyordu, bu mektup onu buluncaya kadar dolanacak, dolanacaktı.
Yazgısıyla böylesine yapayalnız mıydı? Binlerce insanın aynı yazgıyı paylaştığını, yaşamında meydana gelen şeylerin her gün yaşanan bir trajedi olduğunu biliyordu; ama yine de daha önce kimsenin bu acıyı böylesine keskin hissetmediği duygusuna kapılıyordu. Şu dünyada ne çok avare vardı!
Hiçbir şeyin benim için gerçekleşmediği, ama yine de her şeyin bana dahil olduğu duygusunu taşıyordum yalnızca...
...burada yabancı olduğumu, tanımadığım bir yerde her şeyden müthiş bir biçimde arınmış olarak durduğumu duyumsuyordum yalnızca; hiçbir amacım, mesajım, bağlantım olmadığı halde çevremdeki hüzünlü yaşamı derimin altından akan kanım kadar yoğun algılıyordum.
94 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.