Halil İnalcık 80 yaşında iken, kendisinden 30 yaş genç Halil Berktay'dan, belirli alanlarda 5 yıllık bir okuma listesi tavsiyesi alır.
Kitap tavsiyesi alabilirim arkadaşlar? ☺️
Uzun uzun kitap isimleri yazmak yerine okurken ufkumun açıldığını hissettiğim bazı yazarları bırakmak istiyorum buraya..
Necip Fazıl Kısakürek
Sezai Karakoç
Cahit Zarifoğlu
İsmet Özel
Cemil Meriç
Rasim Özdenören
Yavuz Bahadıroğlu
Aliya İzetbegoviç
Seyyid Kutup
Muhammed İkbal
Nurettin Topçu
~Kalbime iyi gelen yazarlar ise~
Muhammed Emin Yıldırım
Nureddin Yıldız
İhsan Şenocak
Fatih Duman
Nuriye çeleğen
Mustafa Kutlu
~Ve bonus olarak~
Yoldaki Mühendis
Toprağımızın Kokusu
Uçurtma Avcısı
Bülbülün Kırk Şarkısı
Hayatımda ilk kez kitap hediye alıyorum :)
Ondan dolayı bu kitabın ve kardeşimin yeri hep farklı olacak hayatımda ️
Muhammed Emin Hocamızın dilinden yazılan kitap nasıl olabilir sizce ? Anlatımı, tarzı, düzeni ile muhteşemdi. Sindire sindire okumak istedim her bir satırını. Altını çizdiğim çok yer oldu henüz alıntı olarak paylaşamadığım..
Sevginin ne demek olduğunu anlıyor insan..
Ne kadar şükür etsek az.. Okunması gereken bir kitap. Öneriyorum.
Rabbim bizi öncelikle kendisine layık bir kul olarak yaşam sürmemizi, ardından Efendimize (sav) layık ümmet olmamızı nasip etsin. Kalbimizi onun sevgisiyle doldursun..
Ah Efendim ah.. bizi görmeden sevdin, haykırarak ömrün boyunca dua ettin.. Oysa biz ne derece de sana layık ümmet oluyoruz acaba ?
Bu kitabı okuyalı yıllar oldu ama okurken kalbimin nasıl bir huzurla dolduğunu hâlâ hatırlarım ve kitabı her gördüğümde yüzümde ufak bir tebessüm oluşur. En sevdiğin kitap hangisi diye sorulduğunda istisnasız bu kitabı söylerim. İlk önerdiğim kitaptır her zaman. Ee ne de olsa kitap güzel, anlatan güzel, anlatılan zaten çok güzel..
Müslümanlar her savaştıkları alanda din yayıcılığı yapmışlardır. Kendileri için iyi bildiklerini, onlarla savaşanlara da vermekten çekinmemişlerdir. Bu yüzden Müslümanların girdikleri her yer Müslümanlaşmıştır. Osmanlı orduları Balkanlara kendileri için güzel olanı aşılamıştır. Kore'de bile Müslümanların mevcudiyetinin orada çarpışan Türk askerlerinden ötürü gerçekleşmiş olması başka türlü nasıl açıklanır? Müslümanlar inançlarının bayrağı altında dövüşürler.
Mostar köprüsü, Mostar şehrini ikiye bölen Neretve Nehri'ne kafa tutarcasına şehrin iki yakasını bir araya getiren bir Osmanlı eseri.
Bu yaşlı yapı Mimar Hayreddin tarafından XVI. yüzyılda inşa edilerek o zamandan bu zamana kadar gören herkesin hayranlığını kazandı. 1658'de Mostar'a uğrayan Fransız seyyahı A. Poullet "bu köprünün inșasının mukayese kabul etmez bir cüret eseri" olduğunu söyler. Evliya Çelebi'de oe güne kadar 16 ülke gezdiğini, böyle yüksek bir köprü görmediğini hayretlerle belirtir. Alman Türkolog Hans Joachim Kissling, "kıyamet günündeki sırat köprüsünü bir mecaz olmaktan çıkarıp elle tutulup gözle görülebilir bir sembol haline, başka hiçbir eser hiçbir yerde büyük Üstad Mimar Hayreddin'in Mostar köprüsü kadar dile getiremez."diyerek hayranlığını dile getirmişti. Ekrem Hakkı Ayverdi ise köprüyü özetler nitelikte şöyle der." Bu köprü mimari dehanın terkibiyle taştan yapılmış değil de muhayyilenin cisim halini almasıyla meydana gelmiş gibi efsanevi bir mana ve ruh kazanmıştır."
SAHNE 3: Zühtü Hoca sınıfa girer ve “Geçen ders verdiğim vazifeyi (ödevi) ezberlediniz mi?” diye sorar. Öğrenciler “Sular seller gibi” cevabını verir. Bir öğrenci, hocanın karşısına geçip Atatürk’ün Gençliğe Hitâbe’sini okumaya başlar. Zühtü Hoca bunu değil, Ziya Paşa’nın Terkîb-i Bend’ini ödev verdiğini söyler. “Hayır, Gençliğe Hitâbe’yi
İzlediğimiz, okuduğumuz, dinlediğimiz her şey bilinç altına ilmek ilmek işlenir. Okuduğumuz kitaplarda, izlediğimiz filmlerde ki alt metinlere dikkatle bakmalıyız. Bu yüzden dikkatli bireyler olmalı, dinlediklerimizi, okuduklarımızı incelemeliyiz. Bugün tarihinizi (kendi hikayenizi) yazamazsanız, tarih yazamazsınız. Kendiniz olmadan bir hikaye inşa edemezsiniz. Bizler bu çağda yaşasak da gelecek çağlar içinde faydalı olmalıyız. Normalarınız yani medeniyetiniz yaşıyorsa, formalarınızda yani değerlerinizde diridir. Sizi yaşatacak formlar üretir. Eğer normlarınızı kaybetmișseniz başka kültürlerden aldığınız formlar sizin normlarınızı delik deşik eder. Bizler 14 asırlık İslam Medeniyeti, 6 asırlık Osmanlı medeniyetine de sahibiz. Sinema, çağı anlamamızı sağlayacak en büyük araçtır. Biz ise sinemada kendi değerlerimizle alay ederek kendi tarihimizden, normlarımızdan, kültürümüzden uzaklaşmayı bir iș bilmişiz. Kendi tarihini yok sayan, dalga geçmeyi güldürmek olarak gören tek milletiz malesef ki!
"Ne tuhaf bir kitap"
Arthur Dent
Kitabın yazarı Douglass Adams bir gece kamp kurduktan sonra bölgeye ait bir otostopçu rehberini incelemiş daha sonra yıldızlara bakarken Otostopçunun galaksi rehberi fikirleri aklına gelmiş. İlk önce BBC için radyo formatında kaleme alıyor ardında da fikir çok sevilince sinema filmi ve kitabı çıkıyor.
İyi ki böyle bir kitap çıkmış diyorsunuz okuyunca. Bir kaç yıldır okumak istediğim ama sıranın gelmediği bir seri idi. Meğer okumak için ne çok geç kalmışım.
5 ciltlik bir serinin ilk kitabı otostopçunun galaksi rehberi. Hiç vakit kaybetmeden ikinci kitabına başlamak istiyorum. Bu arada bahsetmeden geçemeyeceğim bir karakter var ki;
Kendisini uzay gemisinin dış bağlantısına bağlayıp evren hakkındaki görüşlerini uzay gemisine anlatarak uzay gemisini intihar ettiren, onu kimsenin sevmediğini düşünse de benim en sevdiğim karakter oldu Marvin.
Kitap çok çılgın ve ben böyle kitapların içerisinde olmayı çok seviyorum.
Absürt mizah ve ya komedi denebilir kitap için. Sizde bu tarzı ve bilimkurgu seviyorsanız mutlaka okuyun.
Magrathea gezegenine iyi yolculuklar..