Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlbilge Hatun Tuncay

İlbilge Hatun Tuncay
@Ilbilgekatun
Reklam
Kadın
Kadınlar bütün yüzyıllar boyunca erkeği olduğundan iki kat daha büyük gösterme gücüne ve sihrine sahip aynalar olarak hizmet gördüler.(...) Kadın doğruyu söylemeye başlarsa aynadaki suret küçülür, yaşama kabiliyeti azalır. Eğer erkek, kahvaltıda ve akşam yemeğinde olmak üzere kendini gerçekte olduğundan en az iki kat daha büyük göremezse hüküm vermeye, yerlileri medenilestirmeye, kanun çıkarmaya, kitap yazmaya, giyinmeye ya da ziyafetlerde konuşma yapmaya nasıl devam edecek? (...) Aynayı erkeğin elinden almayagörün, kokainden yoksun kalan madde bağımlısı gibi ölebilir.
Sayfa 42 - Kızıl PandaKitabı yarım bıraktı
Çarşıda, okulda, kadim Süryani, Müslüman, Yahudi, Mecusi, Zerdusti, herkesin ahbaplık ettiği, birbirinin kutsal günlerini kutladığı şölen günleri... Ama şimdi iyice içine kapanmış, sertleşmiş öfkeli bir İslam'ın gölgesi altında kararan bir şehir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dedemin öğrettiği bir Arap şiiri geliyor aklıma: Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en değil zamanda bile neselidir.
Sağlıklı kadın tıpkı kurt gibidir: Sağlam, kunt, diri, hayat verici, konumunun bilincinde, yaratıcı, sadık, göçebedir. Ancak vahşi doğadan ayrılmak kadının kişiliğinin zayıflamasına, bir hortlak ve hayalet halini almasına yol açtı. Postu kolay deldiren, çelimsiz, sicrayamayan, avlanamayan, doguramayan, bir hayat yaratma yeteneğinden yoksun biri olmak için burada değiliz. (...) İçgüdüsel doğayla yan yana olmak, hayat alanını belirlemek, kendi sürüsünü bulmak, yetenek ve kusurlarına bakmaksızın güven ve gurur duyarak bedeninin içinde olmak, kendi yararına konuşmak ve hareket etmek, farkında ve uyanık olmak, sezgi ve algının doğuştan gelen dişil güçlerine dayanmak, kendi dongulerine girmek, ait olunan yeri bulmak, vakarla yükselmek, mümkün olduğunca yüksek bir bilinç düzeyini korumak demektir.
Reklam
Vahşi sözcüğü burada denetimden yoksun anlamına gelen günümüzdeki küçümseyici kullanımıyla değil, doğal bir hayat, criatura'nin (yaratığın) doğuştan bir bütünlüge ve sağlıklı sınırlara sahip olduğu bir hayat sürmesi anlamına gelen özgün haliyle kullanılmıştır.
Dans etmelerineyse neredeyse hiç katlanilamadi, öyle ki, kimsenin onları göremeyeceği ormanda ya da gizli köşelerde veya çöpü boşaltmaya çıkarken dans ettiler. Suslenmelerine kuşkuyla bakıldı. Neşeli bedenleri ya da giyecekleri, incitilme ve cinsel saldırıya uğrama tehlikelerini artırdı. Çocuklarını istismar eden ana babalara yalnızca "katı" denildiği, iliklerine kadar sömürülen kadınların ruhsal yaralanmalarına "sinir krizi" adı verildiği, sımsıkı korselere sokulan, sımsıkı gemlenen ve sımsıkı dizginlenen kız ve kadınların "edepli", "zarif" görüldüğü bir zamandı..
Sağlıklı kurtlar ve sağlıklı kadınlar belirli ruhsal karakteristikleri paylaşırlar: Keskin bir duyarlık, oyuncu bir ruh ve yoğun bir kendini adama kapasitesi.
Benim neslim mistik milliyetciligi Nurettin Topcu'dan, İlim milliyetçiliğini Mümtaz Turhan'dan ve Erol Güngör'den öğrendi. Yine öğrendi ki, san'at ve ona karışmış fikir milliyetçiliğinin en büyük temsilcisi Ahmet Hamdi Tanpınar'dir. (Ön sözden, Birol Emil)
Cevdet Paşa'yı tekmil ve tekrar tekrar okumayan Yeni Türk edebiyatcisi olamaz. (Ön sözden, Birol Emil)
Reklam
(1914-1916) Evet, o yıllarda hakikaten çok okuyordum. (...) Sadece bir rekor kırar gibi okuyordum. (...) Yani okumak ve hülya ile yaşıyordum. (...) Yeni Mecmua'yi okuyordum. Ziya Gokalp'in makaleleri üzerinde geçirdiğim saatler... Bu büyük alimi behemehal anlamaya karar vermiştim. Bu yüzden neredeyse yaşımı unutacaktim. Bereket versin edebiyat ağır basiyordu. Yeni Mecmua'da Yahya Kemal'in gazellerini ezberliyordum.
Sayfa 341Kitabı okudu
Günün birinde kendimi edebiyattan başka bir işe yaramaz buldum. (Ben de öyle 🤭)
Sayfa 340Kitabı okudu
-Söyle toprağım bana, neden seni bırakıp gideyim? Sen benim toprağım değil misin? Benim atalarım burda doğdu, burda yaşadı, burda öldü toprağım! Sen kıraçtın toprağım, seni benim atalarım temizledi, ben temizledim. Ellerime bak, kuru çatlak ellerime! Ben senin taşını, çalını çırpını temizledim, seni cennet gibi güzel yaptım.
Sayfa 405 - BekirKitabı okudu
"Çıfıt da olsa Kırımlı" dedi. "Bu dağları Tanrı bizler için yarattı. Bu dağların arasında Türk de yaşar, Çıfıt da, Rum da! Eh, Ermeni de yaşar. Ama Rus? Ama Rus?
Sayfa 404 - BekirKitabı okudu
-Kendiniz okumadınız, bizi de okutmadiniz.(...) Siz evvelce okuyup bizi de okutsaydiniz bugün o yolu Ruslar değil biz yapardık.(...) -Eh! Şimdi neye yaradik ? Taş taşımaya, Ivan gibilerin emirlerini dinlemeye!
Sayfa 304Kitabı okudu
Fakat Kırım... Burada her şey bambaşkaydi, buranın insanları, havası, toprağı, hayatı, her şeyi başka idi.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün.
Sayfa 373 - Ana karakter ElizabethKitabı okudu