Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşegül Yeni

Ayşegül Yeni
@Isegul
%38 (702/1833)
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İngiliz Edebiyatı Tarihi
İngiliz Edebiyatı TarihiMina Urgan
9.4/10 · 185 okunma
Reklam
“Meditation upon a Broomstick” (Bir Süpürge Sopası Üzerine Derin Düşünceler) adlı düzyazı parçası küçük bir başyapıttır: Bir köşeye atılmış bir süpürge Swift’in gözüne ilişir. Bunun eskiden özsuyla dolu, yemyeşil, capcanlı bir bitki olduğunu düşünür. İçini çekip, “surely man is a brommstick” (insan kesinlikle bir süpürge sopasıdır) der kendi kendine. Doğa insanı da taptaze ve canlı olarak dünyaya getirir. Ama insan yapraklarını, çiçeklerini yitirir zamanla, sararıp solar, bir süpürge sopasına dönüşür. O zaman bile iddialıdır, her şeyi temizleyip düzelteceğini sanır. Sonunda, karşısındaki şu süpürge gibi ya bir köşeye ya da başkaları ısınsın diye ocağa atılıp yok olur.
.... Milton bizlerin artık çok doğru bulduğu bir tutumu benimser evlilik konusunda. Milton’ın gözünde evlilik ayrıca soylu ve yüce bir kurum olduğu için, bu kurumun yüceliğine uymayan evlilikleri boşanmakla bitmesinden yanadır. Çünkü Milton karı-koca beraberliğinin yalnız cinsel bir birleşme değil, sevgi ve saygı üzerine kurulu bir anlaşma olmasını ister. Ailelerin gençleri sevemeyecekleri kişilerle evlenmeye zorlamasını, “insanlığa aykırı bir vahşet” sayar. Sevgisiz bir evliliğin, “bir insanın katlanabileceği köleliklerin en adisi, en rezili” olduğuna inanır. Milton’a göre, aralarında ruh ve kafa anlaşması olmayan karı kocalar ya “birbirlerine bağlanmış iki ceset” ya da –daha beteri– “aynı zincire vurulmuş bir ölüyle bir diri” gibidir. Böyle bir durum ise, ölümle sonuçlanabilen bir işkencedir insan için. Milton sevişmeyen, kafaca anlaşamayan kadınlarla erkeklerin, salt cinsel bir istekle birleşmelerini hayvanlara özgü aşağılık bir davranış olarak suçlar, bu tür çiftleşmelerin Tanrı’nın gözünde bağışlanmaz bir günah sayılacağını ileri sürer...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
youtu.be/Z6zDeI0ItSI Leyla ben zaten mecnun degilim Sen de artik beklenen degilsin Yoklugun yanimda daha samimi O da cok durmaz zaten gidici
399 syf.
·
Puan vermedi
Yeşil Yol
Yeşil YolStephen King
9.2/10 · 7,9bin okunma
Reklam
Shakespeare’in büyük tragedyalarında insanın alınyazısı sadece kişiliğinden kaynaklanır ve “character is destiny” (kişilik alınyazısıdır) formülü tamamıyla yerindedir.
youtube.com/watch?v=B1yn3rP... adeta uyuşmuş beynin hırsından ama yok inan mutluluğu satın alan. daima neden meşgulsün, hep yaman çelişkiler içinde kafan. bu nedenle zaman kaybettin durmadan ve içinde unuttuğun biri vardı çocuk kalan. o tükendikçe kaybolup kalırsın ya darmadağın. anlarsın nedir lazım olan; nedir mühim olan. kainatın tüm dertleri üzerimde yığılsa da üzülmem asla. değirmenlerin ardında uzak nehirlere düştüm çıkasım yok hala. güneyin yağmuruyla doldum bunca yıl, birikmiş sorunlarım dökülmüş satır satır, kırılgan ucundayım sanki tüm zamanların. ve anladım nedir lazım olan; nedir mühim olan. ne plan kalır ne macera dünyan kararınca, ama sen yine git ne kaçırdıysan ona ağla! seni yenemediysem de razıyım azınlığa, düşlerimle firar ettim en azından. dünüm yarınım uzak, yegane varlığım bugün olmuş e ne yapayım daha, düşünmem zaten cehalet yasak değil benim hala durduğum hata. bilirim varlığın ölmekten korkuyor, alın yazın mest olmuş uzaktan gülümsüyor. hadi sor toprağa bak neler neler diyor. anlatsın nedir lazım olan; nedir mühim olan.
youtube.com/watch?v=-fNc9zy... Yalnız ve kapkaranlık gölgem Bilmem ne kadar sürer ki ölmem Bir saniyenin onda biri mi Dünya cesaretin bu kadar mı Söyle ölsem biri ağlar mı Sindir beni de al toprağına Dünya
XI. yüzyılda ilkel bir biçimde görülmeye başlayan tiyatro, yalnız İngiltere’de değil, tüm Avrupa’da Katolik Kilisesi’nin törenlerinden doğdu... profesyonel oyunculukla ilgisi bulunmayan kişiler tarafından sokaklarda temsil edilirdi. Sahne sokaktan sokağa çekilen, tekerlekli ahşap bir yapı ya da büyük bir arabaydı. Bu araba iki katlıydı. Perdeli alt katta oyuncular giyinirler ve rol sıralarını beklerlerdi. Üst kat da sahne olarak kullanılırdı. Bir sahne oynandıktan sonra, araba başka bir sokağa çekilirdi. On ikiye yakın durak yeri vardı ve araba her durakta durup aynı sahneyi oynar, sonra ikinci araba gene ilk durağa gelip başka bir sahneyi oynardı. Oyunda ne kadar sahne varsa, o kadar da araba hazırlanırdı doğal olarak.
Reklam
Ayşegül Yeni
@Isegul·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett
8.3/10 · 8bin okunma
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.