BABAN GİDERSE;
Başı dumanlı dağın gider
Atan gider, sırtın gider
İki kapılı bu handa
Menzile erişen yolun gider.
BABAN GİDERSE;
Darda yetişen elin gider
Aklın gider, canın gider
Şu dağlanmış yüreğinde
Çocuk kalan yanın gider.
BABAN GİDERSE;
Öpülecek elin gider,
Bayram gider…
Can YÜCEL
"Bir duvar vardı. Bütün duvarlar gibi iki anlamlı iki yüzlüydü. Neyin içeride neyin dışarıda olduğu duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı ."
Mülksüzler..
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden
Sizin hiç babanız öldü mü
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı.
Cemal süreya