Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suna

Suna
@Laa_edrii
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
27 Nisan
25 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
"Mahremiyet ve güvenin ortaklaşa yaşantılarla, bir davaya baş koyuşla, bir ömrü birlikte yürüyüşle elde edildiği zamanlar geride kaldı. Artık mahremiyet ve güven kendini açmakla, hayatını başkalarına ifşa etmekle sağlanıyor. "
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
"İnsan için mevki, servet ve şöhret gaye değildir; gaye olan saâdettir. Saâdetin şartı ise, insanın kendi içi ile mutabık yaşamasıdır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Mekânın sahibi ne sensin, ne ben, ne de öteki. Mekânın sahibi, Ötesi."
"Zaman ikidir aziz arkadaşım; ya sana yar olur ya aleyhine döner. Yar oldu mu aldanıp gaflete düşme; aleyhine döndü mű de dayanmaya bak."
Reklam
Sakın terk-i edepten kûy-i mahbub-i Huda'dır bu Nazargâh-ı ilâhîdir makâm-ı Mustafa'dır bu. Nâbî
"İnsanın içinde tedirginlik ve korku yerine umut ve sevinç var ise hayatın anlamı da değişiveriyordu."
"Dünyaya ait her bir ilgi, insanın eteğine farkına varılamayacak kadar ince ve gizli bir çengel atar. Evlatlar, arzular, mal mülk kaygısı, varlığa hükmetme ihtirası, benlikler, yönetme ve emretme hâkimiyeti... Bir uçtan diğer ucu koca bir dünya işte... O küçük küçük çengeller gitgide bizim yürüyüşümüzü, ilerlememizi, farkında olsak da olmasak da geciktirmeye başlar."
"Şecaat arzederken merd-i kıptî sirkatin söyler. "
"A canım! Altın istedin toprak buldun! Bil ki altınla oyalanmaktan toprakla ovalanmak yeğdir. Toprak, altından değerli hazinedir. Kim kendini toprak görürse yücelir, altın olur. Benliğini toprağa göm ki tohumun yeşersin, altın olsun. Unutma; umut kestiğin şeye karşı özgür, tamah ettiğin şeye karşı tutsaksın."
Reklam
"Aşk içinde mâşuk her zaman kayıp sayılır, uyu artık! "
Mûsâ yenilip yanılıp bir hata işlemiş, bir tokatla bir adamı öldürmüş, katil olup elini kirletmişti. Eli kirlenen Músá artık elim işe yaramaz karamsarlığına düşmedi. Eğer düşseydi elini kaldırıp atması gerekirdi. Oysa Mûsâ elini temizlemenin çarelerini aradı. Tövbeye yöneldi, ettiği zulmü Allah'a arz etti, af diledi. Allah da onun kirlenen elini rahmetiyle Yed-i Beyza'ya dönüştürüp pırıl pırıl bir el yaptı. İmdi, insana düşen, kirleneni atmak değildir, kiri atmaktır! Kirleneni dışlamak değildir, kiri dışlamaktır.
"Simone Weil'in dediği gibi "Ağacın kökleri gerçekte göktedir." Bütün ağaçlar hayat enerjilerini güneşten alırlar. Gökyüzü ile bağını kopartmış bir ağacın yaşaması mümkün değildir."
Düşünmenin dereceleri, varlığın mertebeleriyle uyum halindedir. Varlıkların fiziksel özelliklerini beş duyuyla algılarız. Soyut ve genel bir kavram olarak varlığı, akılla idrak ederiz. Hakikat olarak varlığa, şehadet ederiz. Hakikatin kendisini ise bütün varlığımızla tecrübe ederiz.
... Nitekim harikulade kelimesi Arapçada hârik ve âde kelimelerinden oluşur ve sıradan (adi) olanın bir yüksek gücün müdahalesi ile delinmesi/parçalanmasını (harik) ifade eder. İlahi varlığın zuhuru, böyle bir hâriku'l-âde durumun husule gelmesine sebep olur.
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.