Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mehmet Amanvermez

O VAR
Gözlerimizin önünde İlginç bir yaşam sürdürdü. Anlattı, dinledi, güldürdü, Ölümü düşünmüyorduk, Düşündürdü.
Reklam
İKEN
Gelmen bir iyiliktir deyecektim.. Kapıyı hep başkaları açtı.
Incognito
Seni görünce Aynı anda geçer aklımızdan Aynı düşünce.. Bir duvar gibi aramızdan.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Avrupa, hayallerini gerçekleştirmek için kuran insanların ülkesidir. Orada gerçekleşmeyen hayal bir acı kaynağı, bir tragedya konusudur. Doğu'da ise hayal bir keyif, bir gerçekten kaçma vesilesidir. Doğulu, geviş getirir gibi, kendi içinde başlayıp kendi içinde biten, hedefsiz, başıboş hayaller kurar.
Reklam
Ölüm kapını çaldığı gün ona ne ikram edeceksin? Misafirimin önüne hayatımın dolu kabını koyacağım - onu hiç bir zaman elleri boş çeviremem.
Govinda
Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.
Sayfa 137Kitabı okudu
Istırabın derinlerine indikçe sevincimizi kaybetmek korkusu kalmadığı için, yeni bir sevinç başlıyor: Istırabın ilacı ıstıraptır. İkisinin neticesi: Sevinç.
Her şeyi yanımda götürmek isterdim seve seve ama nasıl? Ses, onu kanatlandıran dili ve dudakları taşıyamaz. Tek başına bulmalıdır yolunu.
Ne ben Sezarım Ne de sen Brütüssün Ne ben sana kızarım Ne de zatın zahmet edip bana küssün... Artık seninle biz “DÜŞMAN” bile değiliz...
Reklam
“En iyi planları fareler ve insanların / Sıkça ters gider...”
Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindenKitabı okudu
MAVİ LİMAN
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Kubbeli, çınarlı mavi bir liman. Beni o limana çıkaramazsın...
Dönüp bakmaya cesaretim yok, kıpırdamaya bile cesaretim yok, çünkü mumlar titrediğinde yüzüne ve kapalı dudaklarına peş peşe gölgeler düşüyor, sanki yüz hatları oynamış gibi görünüyor ve ölmediğine inanasım geliyor; tekrar uyanıp o berrak sesiyle bana çocukça sevimli bir şey söyleyecek sanıyorum.
Belki bu halin fizyolojik, psikolojik filan izahı vardır. Belki de sebep buna bana aylardır kendi sesimden başka insan sesi duyurmayan bu demirli pencere bu toprak testi bu dört duvardır...
Eğer olmadığın biri olmaya çalışırsan, kendi “hakiki kendiliğini” (true self) küçültmüş ve gayet doğal bir şekilde mükemmel olabileceğin alanlarda gelişebilmene bir son vermiş olursun.
Yemek sırasında : "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz! Efendiler, görüyorsunuz ki, Cumhuriyet ilânına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabiî olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki, o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyetin ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.
Reklam
Denizi.... “Onu sevenler kimi zaman hakkında kötü şeyler söyler ama daima sanki bir kadınmışcasına söylenir bunlar.” .... “Ama yaşlı adam onu daima dişil ve muazzam iyilikler bahşeden veya esirgeyen bir şey olarak düşünürdü; eğer vahşi ya da fena şeyler yaparsa bu, engel olamadığındandı.”
Sayfa 34 - Yaşlı adamın gözünden denizKitabı okuyor
“Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz”
“İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil.”
“Lanet olası hayat! En acı ve kırıcı olan şey, bu hayatın acılara karşılık olarak mükâfatla sona ermemesi. Operadaki gibi zaferle değil, ölümle son bulacak olması.”
“Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?”
“O ana kadar neler yapacağını söylemekle kendi geleceğini çizmişti. Tasarlamak gerçek bir şeydir; açığa vurulmuş düşler, denenmiş demektir. Bir hayal bir kere düşünülmeye görsün, öbür gerçeklerin arasındaki yerini alır ve bir daha asla yıkılmaz ama kolaylıkla saldırıya uğrayabilir.”
Reklam
“Beğenmek, sahip olmanın en iyi şekli, sahip olmaksa beğenmenin en kötü şekli olsa gerek”
“Kim olduğunu bilmiyorsan kendin olabilmen mümkün değildir”
Kendimizden çıkmadıkça kendimizi görmemizin mümkün olmadığını düşünüyorum