Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meltem Bige

96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Magda Szabó, Agota Kristoff’tan sonra Macar Edebiyatı’ndan kalemini çok merak ettiğim bir yazarla selamlıyorum sizi. Henüz okumadığım #işinaslıjudithvesonrası eserinden önce tercihim olan Eszter’in Mirası ile… Sevdiği erkeğin yıllar önce kendisini aldatarak kız kardeşiyle evlenmesine göz yuman Eszter, uzak bir akrabasıyla birlikte sakin bir
Eszter'in Mirası
Eszter'in MirasıSandor Marai · Yapı Kredi Yayınları · 2023234 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Pazar günü paylaşımımda kulağını çınlatıp çınlatıp yer vermeseydim açık ara haksızlık yapacaktım, hem kendime hem #Auster'a … Melankolik adam... Kaybedip kaybedip acıdan kendini kanırtıp yaralarına tuz basarken karındeşen, yazdığı karakterlerin illâ birinde kendini ifşa etmekte huzur bulan #loser Bir başucu kitabı değil, tek atımlık … Haa, ben topuğuma sıkmak istiyorum diyorsanız o başka! Amerikan toplumunun 3 kuşaklık, 70-80 yılının #zraporunu veriyor. Bittabi, #karmakarışık bir kurguyla… Örüntü, üvey ağabeyini kaza sonucu öldüren kahraman ile başlayıp Sunset Park'a taşınma süreci, öncesi ve sonrası şeklinde devam ediyor. Hayatına dahil olan ev arkadaşları - ki her birinin analizini didik didik yazmış- ailesi, ve sosyal hayatıyla #kırkyama yani... Ekonomik krizin zirve yaptığı dönem ana sahne. Arka planda ise, savaş kuşağı mağdurları ,ince bir nüansla #hayatımızınengüzelyılları filmiyle anılmış. Hayatının aşkına, aynı yerde, aynı kitapla rastlamış olduğu bölümde #muhteşemgatsby ile süper bir metafor var, hakkını teslim etmem lâzım. Tabii, Amerikan Edebiyatı'nı da araya sıkıştırdığı Beckett’in #mutluyılları , #lee'nin #bülbülüöldürmek 'i, ve #miller 'ın #klimalıkabus'unu da unutmamalıyım. Hülasa; yine , aşkın, sanatın ve herşeye rağmen hayatta kalabilmenin #mucize sini anlatıyor.
Sunset Park
Sunset Park
Paul Auster
Paul Auster
Dinlemek isteyene...
Sunset Park
Sunset ParkPaul Auster · Can Yayınları · 2010536 okunma
131 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Saçma tiyatro’ geleneğinden beslenerek yaşamın absürdlüğünü, birey-birey, birey-aile, birey -toplum iletişimsizliğini vurgulayan birbirinden güzel öykülerle selamlıyorum sizi. “Elalem örgütünün” dayattığı otoriteyi ve kabuğunu kıramamış bireyin içsel şartlanmalarını ironinin dayanılmaz hafifliği ile kuşatarak nahif ama çarpıcı cümleleriyle yerle yeksan eden Jane Bowles ile… Niceliğin değil niteliğin öne çıktığı, rüzgarı yazmanın acı verici hazzından menkul öyküler. Okumaktan en çok keyif aldığım Araf’tan “ikilemler” dünyasından seslenmiş bize. Düş ile gerçeğin, dişil ile erilin, günahın baştan çıkarıcılığı ile arınmanın kefaretinin ve daha nicelerinin dualitesinden … Demem o ki bunca edebi yeteneğine rağmen hayatı boyunca bir roman (Ağırbaşlı İki Hanımefendi), bir oyun (Yazlık Evde) ve bu kitaptaki altı kısa öykü harici bir şey yazmayan, tasarladığı iki romanını da tamamlayamadan felç geçiren Jane Bowles’ın literatüre armağan ettiği eserleri ıskalamayalım.
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir Gün
Açık Havada Bir GünJane Bowles · Metis Yayıncılık · 200513 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Nefes” adıyla anılan ölümsüz bir varlığın (şahsiyetin ) rivayetleriyle selamlıyorum sizi. Asırlar boyunca kimi yazılı kimi sözlü kaynaklarla bahsedilen günümüze de değişe dönüşe ulaşan birbirinden esrarengiz hikayelerle. Kimdir bu Nefes? Gerçekten aramızda yaşamakta mıdır? Yoksa pireyi deve yapan zamanın mübalağası ile efsaneştirilmiş midir?
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20245 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Son derece zarif ve alabildiğince incelikli bir eser ile selamlıyorum sizi. Seyahatın gerçekten bir sanat olduğuna kalbinizi kani, aklınızı ikna edecek Alain de Botton’ın Seyahat Sanatı ile… Bu metin bir yolculuk kitabı değil; adeta koca yaşlı şişko dünyamızı başka bir gözle keşif. Aynı zamanda bir içsel dönüşüm rehberi. Yazar, aralarında Flaubert, Edward Hooper, Wordsworth ve Van Gogh’un da bulunduğu bir dizi sanatçı, yazar ve düşünürün de yardımıyla seyahatin güzel manzaralar görmekle ilgili olmadığını, aynı zamanda ruhsal ve kişisel bir yolculuk olduğunu iddia ve ikrar etmiş. Felsefe ve sanatı ustaca harmanlayan Botton seyahatin dönüştüren doğasını fevkalade zeki ve samimi üslubuyla okuruyla buluştururken yolculukların derin anlamlarını aramaya davet ediyor. Seyahat etmeyi sevenler ve yolun değil yolculuğun önemli olduğuna kanaat edenler için biçilmiş kaftan.
Seyahat Sanatı
Seyahat Sanatı
Seyahat Sanatı
Seyahat SanatıAlain de Botton · Everest Yayınları · 2024348 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İlk romanı Permafrost’la ülkesinin son yıllarda en çok konuşulan yazarlarından biri olan Katalan yazar ve şair Eva Baltasar ile selamlıyorum sizi. “İsyan ve nisyan” ı zarafetle buluşturan metin …
Permafrost
Permafrost
Permafrost… Sürekli olarak donmuş halde bulunan toprak ve/veya kayaçlardan müteşekkil zemini ifade etmek için kullanılan bir terim. İlk kez 1947 yılında S.W. Muller tarafından ortaya atılmış bir terim üstelik. Tıpkı ruhumuzun derinliklerinde donmuş halde var olan ve ne vakit eriyerek ortaya çıkacağı belli olmayan kimi duyum ve duygularımız gibi… Tıpkı romanın anlatıcısı olan kadını mecazi olarak sarmalayan bir katman gibi… Hiçbir yere uyum sağlayamayan, yaşadığı kişisel krizleri cinsellik, edebiyat ve sanatla savmaya çalışan bu kahraman, ailesindeki kadınların yol açtığı travmaları sevgili olduğu kadınlarla yatıştırmaya çalışıyor. Peki, onu sarmalayan bu donmuş katman tahayyül edilen kadar sert mi? Yoksa yaşanılan onca duygu ve ilişkiden, arayışında olduğu duygusal eksiklikten mütevellit çok daha mı kırılgan? gizemli bir buz katmanının altında hassas ve tutkulu bir varoluş sorgulaması.
Permafrost
PermafrostEva Baltasar · Can Yayınları · 202421 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Adadan adaya, sahilden sahile, koydan koya başkalık gösteren, karmaşık ruhunu asla anlayamayacağımız “Ege” ile selamlıyorum sizi. Hataya tahammülü olmayan, kimi zaman kindar bir düşman kimi zaman kulaklara bir efsane fısıldayan Ege Denizi’nin Yosunlu Köy’ünden… “Suyun mükemmel bir hafızası vardır ve sonsuza dek, eskiden neredeyse oraya dönmeye çalışır,” der #tonimorrison Tıpkı Azra gibi… O da, tıpkı su gibi ait olduğu topraklara, Ege Denizi’nin terk ettiği Yosunlu Köy’ün kıyılarına dalgaların yeniden vuruşunu izleyebilmek için yola koyulur. Azra, çıktığı bu macerada; hafızalardan silinen geçmişlere, kâbusların saklandığı yere ve can verdiği savaşta kimin galip geldiğini öğrenmek için rüyalara musallat olan bir denizcinin tuhaf hikâyesine şahit oluyor. Bu bir özlem ve özveri hikayesi. Sıradanmış gibi görünen gizemli olayları, karakterlerin gerilimleri ve iç hesaplaşmaları ile masalsı bir anlatı.
Kül Ormanı
Kül Ormanı
Kül Ormanı
Kül OrmanıGüzide Ertürk · Ketebe Yayınları · 20246 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
20. yüzyıl Alman tiyatrosunun temellerini atan Karl Georg Büchner ile selamlıyorum sizi. Bütün toplumları etkilemiş Fransız Devrimi'ni ele alan #dantonunölümü ile tanınan yazarın uzun öyküsü “Lenz” ile… “Fırtına ve Coşku” dönemi şairi ve yazarı Jakob Michael Reinhold Lenz, çılgınca saplantılardan kurtulmak üzere perperişan bir halde Vosges Dağları’na sığınır ve üç haftalığına papaz Oberlin’in misafiri olur. İşte, muhtemelen şizofreniden mustarip Lenz’i misafir ettiği süre boyunca şairin ruh halini ayrıntılarıyla kayda alan Oberlin’in günlüğü, bize Büchner’in Lenz’ini armağan eden kaynakların başında gelir. Tam da temsil ettiği akımla müsemma, fırtınalı ve coşkulu ömründe akıl sağlığını tamamen yitiren J. M. R. Lenz, 4 Haziran 1792 tarihinde Moskova’da bir sokakta ölü bulunur; gömüldüğü yer bilinmemektedir. Modern edebiyatın leitmotivi olan kaygı, dünyaya fırlatılmış olma hissi, gerçekliğin parçalanması gibi temel ontolojik meseleler karşısında derin bir anlamsızlığa ve ıstıraba gömülen protagonistlerin öncülü sayılabilen bu eser Lenz’i ölümsüzleştirir. Goethe ile yolları kesişmiş yazar onun “Yaşamımdan. Şiir ve Hakikat” adlı eserinden ilham almış. Goethe’nin Lenz hakkında yazdıklarını da okuyabileceğiniz bu yükte hafif pahada ağır ezber bozanı umarım teğet geçmezsiniz.
Lenz
Lenz
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Everest · 202420 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en anlamlı ve en yaratıcı kurgu ile selamlıyorum sizi. “Her Kötü Günden Sonra” isimli öykü kitabı ve başarılı editörlükleriyle tanıdığımız @oykuduroyku ‘nün sağlam omurgalı, gerçeklikle bağını yitirmemiş enfes #postapokaliptik romanı ile… Daha ilk cümlesinden okuyucusunun zihnine ve kalbine hükmeden metin çizdiği muazzam kıyamet tasvirinin yanı sıra hayatın içinden, hayata dair betimlerle her sayfada güçlenerek artan bir bağ ile ilerliyor. Metnin taşıyıcı kolonu, eril tahakkümlü dünyada kadının yeri. Patriyarkal (ataerkillik) düzen yüzünden her yıl yüzlerce kadını kurban verdiğimizi düşündüğümüzde metnin imlediği toplumsal zemine şapka çıkarmamak imkansız. Bu bir intihar pandemisi, sadece kadınları vuran… Trans kadınların bu salgından etkilenmemeleri, daha doğrusu yazarın da ifade ettiği gibi “bu konuda da ayrımcılığa uğramaları” romandaki en güçlü sistem eleştirilerinden biri olarak beni derinden etkiledi. Karakterleri, gerçeklikle bağı devam ederken havada kalmamış yaratıcı kurgusu, kullanım dili ve üslubu hakkında saatlerce sohbet edebilir, sayfalarca yazabilirim. Ama hiçbir cümlem, hayatla ölüm arasında salınan bir pandül misali tutunacak kimsesi kalmamış ama “tutunmaya çalışan” anlatıcısı ve ezber bozan hikayesi kadar kalbinize dokunamaz.
Korkudan da Büyük Bir Şey
Korkudan da Büyük Bir Şey
Baran Güzel
Baran Güzel
Korkudan da Büyük Bir Şey
Korkudan da Büyük Bir ŞeyBaran Güzel · Everest Yayınları · 202418 okunma
260 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ülkemizde çok tanınmayan ama Amerikan edebiyatında Edgar Allan Poe ve H. P. Lovecraft’ın mirasçılarından olan Edward Lucas White ile selamlıyorum sizi. Bu kitabı bir atasözüyle ifade etseydim, kesinlikle “Korku dağları bekler,” derdim. Korkunun ne menem ne amansız bir düşman olduğunun altını dokuz öyküsüyle çizen yazar nerede ve nasıl karşınıza çıkacağı belli olmayan korku ile kişinin gerçeklikle bağının nasıl kırılabileceğini de fantastik, gotik, grotesk ve doğa üstü ögelerle tamamladığı öykülerle okuruna sunmuş. Afrika’nın en ıssız bir bölgesinde büyü yapan bir yerel büyücü (cadı) doktorun gazabına maruz kalsaydınız mesela ve vücudunuz sizi inleten yaralarla kaplansaydı? Ve bu yaraların aslında bir tür homunculus olduğu ortaya çıksa ve vücudunuzu başka canlıların işgaline açan bir hastalığa neden olduğunu öğrenseydiniz, ne yapardınız? Çocuğunuz kaybolsa peki? Onu bulmak için mucize gördüğünüz her şeye sarılmaz mıydınız? Şahsi iradesiyle şahsi iradesinden vazgeçen yazarın bu ve bunun gibi enteresan öykülerini okumak isterseniz farklı bir okuma deneyimi olacak bu kitabı listenize ekleyebilirsiniz.
Lukundoo ve Başka Korkular
Lukundoo ve Başka Korkular
Lukundoo ve Başka Korkular
Lukundoo ve Başka KorkularEdward Lucas White · Dedalus Yayınları · 201923 okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Korkunun gölgesinde yeşeren umudun, aşkın ve akıp giden zamanın izini süren bir kitapla selamlıyorum sizi. Bu öyle bir hikaye ki kahramanları hayatın içinden… “Kusurlu” addedilen var oluşlarıyla zorlu hayat mücadelesinin içinde devinirken bazen devleşen bazen yitip giden… “Kusur görenindir” sözünü mihenk ederek asıl kusurun, sahibinde değil,
Unutulmuş Zamanların Hikayesi
Unutulmuş Zamanların HikayesiBayram Taşkın · Metinlerarası Kitap · 202411 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Eski Yunan tragedyasının babası Aiskhylos ile selamlıyorum sizi. Tragedyanın geilşmesini sağlayan, “tragedyaya ikinci bir aktör kazandıran” eserlerinde gelenekleri ve ahlâkı savunan Aiskhylos ile … Persler adlı oyunu, İÖ. 472 yılında Atina'da kent Dionüsia şenliklerinde oynanmıştır. Oyun, Pers kralı Serhas/Kserkses üzerine kuruludur. Kserkses, yani “Kahramanların Kralı” demiş ona Yunanlar. Aiskhülos'un Persler adlı eseri de diğer bütün tragedyalar gibi, aşırı gururun ve tanrılara saygısızlığın nasıl cezalandırıldığını anlatır.
Persler
Persler
Zamanında Darius'un tesis ettiği saadet ve refah, gururuna yenilen ve savaşta bozgunu gören oğlu Serhas yüzünden nasıl heba olduğunu anlatır.
Persler
PerslerAiskhylos · Pinhan Yayıncılık · 201583 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zamanda edebi bir seyahat ile selamlıyorum sizi
Murat Menteş
Murat Menteş
Derde Deva Randevu 4
Derde Deva Randevu 4
. Dünyadan ve memleketimizden on bir müteveffa üstat ile… Hem edebiyat hem felsefe adına muazzam bir antoloji. İster bir kültür gezisi deyin ister üstatlarla fikir teatisi. Kimler kimler var bu bilgi dolu çalışmada Büyük düşünür Antisthenes’in öğrencisi, dünya vatandaşı
Derde Deva Randevu 4
Derde Deva Randevu 4Murat Menteş · Alfa Yayınları · 202434 okunma
94 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
“Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri! Bir başkası olmak süresiz, Yalnız görmek için yaşamaktır Köksüz bir ruhu olmak! Kimseye ait olmamak, kendime bile! Durmadan gitmek, sonu olmayan Bir yokluğun peşinde Ve ona ulaşma isteği içinde! Böyle yola çıkmaktır yolculuk. Ama ben açık bir yol düşünden öte, Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda. Gerisi sadece gök ve toprak.” “Yalan Çağı Öyküleri’nin, ikinci öyküsü “Albay Buendia’ya Mektuplar”ın, onuncu mektubundaki çok sevdiğim #fernandopessoa ile selamlıyorum sizi. Gönen Esmer beş öyküden müteşekkil kitabında okurunu hayal ile gerçeğin birbirine karıştığı #büyülügerçekçilik ile gerçeğin büyülü dünyasına davet ediyor. “Kendini bu zamana ait hissetmeyen okurlar için özel bir eser” diyor arka kapakta. Bence kime sorsanız çağının insanı değil, kimse yaşadığı çağa ait hissetmiyor kendini. Ben de… Elbet istisnalar vardır. Lâkin hep bir özlem içinde değil miyiz? Ya gerçekten bu donanımla yaratıldık ya da şimdi de yaşamayı beceremiyoruz. Derealizasyon bir nevi… Ne demişti Goethe : “Dünya hassas kalpler için cehennemdir.” Yazar nihai gerçeği değiştirmeyecek zamanın öğüten çarkları arasından kâh bir ses kayıt cihazıyla sesleniyor bize kâh mektuplarla… İster dediklerine yalan deyin ister gerçek ! Sizi her iki olasılık için de ikna çabası yok. İster inanır ister inanmazsınız. Ya gerçeğin ölümü ya da dirilişi Logos’un …
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı Öyküleri
Yalan Çağı ÖyküleriGözen Esmer · Metinlerarası Kitap · 20246 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Post-yapısalcı cinsiyet teorisyeni ve filozof Judith Butler ile selamlıyorum sizi. 1990’da yayınlanmasından bu yana, çağdaş feminist teorinin temel eserlerinden biri haline gelen ve cinsiyet, queer teorisi veya kültürde cinsellik politikası ile ilgilenen herkes için önemli bir çalışma haline gelen Cinsiyet Belası ile… Büyük bir tartışma konusu olan Cinsiyet Sorunu, modern dünyada heteronormativite ve cinsiyetin işlevi hakkında güçlü bir eleştiri sunmaya devam ediyor. Peki, Judith Butler’ın Cinsiyet Sorunu için ana argümanı nedir derseniz. Cirmimce ifade etmeye çalışayım. Butler, cinsiyetin kişinin sahip olduğu bir şey olmadığını, daha çok kişinin yaptığı veya gerçekleştirdiği bir şey olduğunu savunarak, cinsiyet kimliğinin bazı içsel gerçeklere değil, bunun yerine tekrarlanan cinsiyet performansının bir yan ürünü olduğunu savunuyor diyebilirim. Bu metin Judith Butler’ın “performatiflik teorisi” olarak yer bulmaya devam edecek fikirleri ve yıkıcı cinsiyet uygulamaları olasılığının ilk eklemlenmelerinden bazılarını ilerletmeye başladığı metindir. Butler, sorgulamaya “kadın” kategorisi ile başlamış, “eril” ve “kadınsı” incelemeleriyle devam etmiş. Daha önce “Çözülen Cinsiyet” kitabını okuduğum yazarın bu metni için son tahlilde diyebilirim ki yeni bir cinsiyete dayalı yaşam tarzını önermek için değil, cinsiyet için olasılık alanını açmak gerektiği düşüncesini savunuyor.
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası
Cinsiyet BelasıJudith Butler · Metis Yayıncılık · 2020600 okunma
534 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.