Meryem
@Meryem_mauriac
Fen lisesi,Koc University
13 Kasım
38 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Derin duygularda büyük yapıtlar gibi bilinçli olarak söylendiklerinden daha fazla anlam taşır her zaman bir ruhta bir devinimin ya da bir tiksintinin sürekliliği yapma ya da düşünme alışkanlıklarında da görülür ruhun kendisinin bile bilmediği sonuçlarda sürer gider.
Avrupa yalan dünya Avrupa Mengele ve kuru kafalı kara tarikatın hizmetkarları tarafından yıkılmış bir uygarlığın kabristanı 1914 te atılan bir okun zehirli ucu
Mücadele, her şey mücadele yalnızca en iyiler hayatta kalır, Tarihin değişmez yasası bu, güçsüzler ve alçaklar saf dışı bırakılmalıdır
Okur Takip Önerileri
Toplumun ışıklı yanı olduğu gibi gölge yanı da vardır ve umudunu yitirmiş insana en karanlık çekilmiş resimlerini gösterir
Nitekim yıllarca içimizde ne kadar korkunç hainler beslediğimizi ve o hainlerin bizleri nasıl ele geçirdiklerini okuyarak, görerek, yaşayarak büyüdük.Hatta Ortadoğu'da gazeteciliğin "papa'sı olarak bilinen Lütfü Akdoğan şöyle anlatır: "1956'da savaş başladığında, tüm bilgileri bölgedeki bir gazeteci olarak topladım. Ankara'ya döndüm. Once istihbarat sonra da başbakanlık beni kabul etti. Her şeye hâkimdik. Daha sonra verdiğim bütün bilgilerin ABD'ye gittiğini görünce çok üzüldüm."
Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir, gelip geçen bir iki uçak dışında pek reklam almıyorlar ve asıl önemlisi akşamları gök gürültülü sürpriz programlar var. Filmler genellikle kırlangıçların hayatı üzerine ve belki biraz monoton, ancak oldukça realist
What our troops are doing is positively unimaginable. Not knowing the great news, how will our soldiers who are at present on the way home-feel when they're once more on German soil? In comparison with Russia, even Poland looked like a civilised. country. If time were to blot out our soldiers' deeds, the monuments I shall have set up in Berlin will continue to pro- claim their glory a thousand years from to-day. The Arc de Triomphe, the Pantheon of the Army, the Pantheon of the German people..
Sosyal Demokrasi basınının özellikle Yahudiler tarafından kontrol ve idare edildiğini zamanla fark ettim. Bu duruma özel bir mana veremiyordum. Keza diğer gazetelerde de durum aynı idi. Şu husus özellikle dikkatimi çekiyordu. Terbiyemin ve kanaatlerimin milli kelimesine verdiği manaya uygun düşecek şekilde hakikaten milli olabilen ve yazarları arasında Yahudilerin bulunduğu tek bir gazete yoktu. Artık kendi kendimi zorlayarak, Marksist basının yazılarını okumaya başladım. Bana öyle bir nefret duygusu verdiler ki sonunda bu hiyanet ve alçaklık koleksiyonlarımı meydana getirenleri daha yakından tanımak üzere harekete geçtim. Bu heriflerin hepsi istisnasız Yahudi idiler. Temin edebildiğim bütün Sosyal Demokrat broşürleri okudum, imza sahiplerinin hepsi de Yahudi'den başkası değildi. Hemen hemen her işte şef olanların isimlerini tespit ettim. Bunların çoğu da Yahudi idi. Bazı milletvekilleri, sendikaların sekreterleri, parti başkanları veyahut sokak hareketlerinin liderleri hep o seçkin ! ırkın mensupları idi. Austerlitz, David, Adler, Ellenbogen ve diğerleri... işte bu adları hiçbir zaman aklımdan çıkarmayacağım
