Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mineoloji

Mineoloji
@Mineoloji
11 Mayıs 1997
5 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Başlangıçta güçlü görünen kadın, sürekli vermiş olmaktan ötürü sonunda tükenir ve iki tarafın da sorumluluktan kaçmaya çalıştığı bir ilişki ortaya çıkar. Toplumun erkek rolüne tanıdığı haklar, erkeğin çözümü bir başka kadında aramasını pekiştirici bir etmendir. Ancak kendi cinsel kimliğini gereğince oluşturamamış bir erkek, seçenekleri de olsa, kadınlara bir çocuk gibi gittiğinden sonunda onların egemenliğine girer ve bu kez de ilişki içinde yok olma kaygılarını yaşar. Bunun sonucudur ki bazı erkekler kadınlarla ilişkilerinde bencil ve kaypak tutumlar gösterirler. Böyle yapmakla, birlikte oldukları kadını bunalıma soktuklarını ve kaçan erkek - kovalayan kadın biçiminde bir rol değişimine neden olduklarını göremezler.
Reklam
İlginç olan bir yön de ortakyaşam ilişkisi kurma eğilimi gösteren kişilerin birbirlerini bulmada gösterdikleri çabukluk ve beceridir. Bu, bilinçli bir seçim yapmaksızın olağanüstü bir sezgi yoluyla, iki kişinin birbirine doğru yaklaşması biçiminde gerçekleşir. Herkes kendi benliğinin ulaştığı olgunluk derecesine eşit olgunlukta birini bulur.
Dolayısıyla, narsisist eğilimleri olan insanlar daima birbirlerini bulurlar. Çünkü özerk ve bireyleşmiş bir insan bu tür bir ilişkiyi zaten sürdüremez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçi, toplum normlarını hiçbir değerlendirmeden geçirmeden ve kayıtsız şartsız kabul eden biri yeterince bireyleşmiş sayılamaz, ama bir insanın bireyleşmesi ancak diğer insanlar tarafından da kabul edildiğinde gerçekten yapıcı bir nitelik kazanır ve böyle bir insan bireyleşmiş olmaktan ötürü suçluluk ve yalnızlık duyguları yaşamaz.
Bu denli yoğun yaşanan yalnızlığın özelliği, kişinin kendisinin de yalnızlığına yabancı olmasıdır.
Reklam
Bir insanın kendi seçimiyle ve "geçici" olarak yalnızlığa çekilmesi ise çoğu kez yapıcı ve yaratıcı sonuçlar doğurur. Yaratıcı insanlar yapıtlarını ya da buluşlarını ancak böylesi yapıcı bir yalnızlık süresinde ortaya çıkarabilirler. Bir başka deyişle, yaratıcı kişi, gerektiğinde yalnız kalabilmekten korkmayan insandır. Yaratıcı insan ancak yalnız kalabildiği zaman içsel dünyasının zenginliklerine inebilir ve bunları sonradan, müzik, görsel sanatlar, edebiyat ya da bilimsel ve teknolojik buluşlar olarak bize ulaştırabilir. Bundan ötürü, gerçek anlamda yaratıcı bir insan yaratıcılık sürecini yaşarken kendisini yalnız hissetmez..
Yapıcı ve yaratıcı düşünce yeni yaşantılara açılmanın hazırlığıdır. Eleştirici düşünce ise geçmişte yapılmış hataları yinelememeyi sağlar. Oysa günümüzde pek çok insan soyut kavramlar içinde kendilerini yitirerek gerçek benlikleriyle yüzleşmekten kaçınmaya çalışmaktadır. Duygusal yakınlıktan ürken bu kişiler, incinme olasılığını azaltmak için düşünce aracılığıyla ilişkiye geçerler.
.. Yapılması gerekeni yapmak yerine, sürekli kendini lanetlemek de bir uyuşturucu olarak kullanılabilir. Bu tür tutumlarda içinde yaşadığımız kültürün de payı önemlidir. Ancak bir dolmuş kasetinde "Tanrım beni baştan yarat, kaderimi baştan yaz!" şarkısını söyleyen kadının haykırışı toplumun değer yargılarını yansıtsa da, geleneksellikten çağdaş olmaya zorlanan bir toplumun ve bireylerinin sorunlarına çözüm getiremez. Yüzyıllar boyu kahır ve üzüntüden doyum sağlamayı bir yaşam biçimi olarak benimseyip bunu türkülerine, şarkılarına ve edebiyatına yansıtmış olan bir toplumun bireyleri, çağdaş dünyanın farklı beklentilerinin kendilerini uyanmaya ve etkin olmaya zorlamasını kızgınlıkla karşılayabilirler. Ama bir diğer bölümde de belirtilmiş olduğu gibi, sürekli kızgınlıkla yaşamak da bir tür uyuşturucudur. İnsanı hiçbir yere götürmez.
Duygusal olaylara nesnel bir yorum getirerek tepki verme sorumluluğundan kaçınma, daha çok aydın kişiler arasında görülür. Çünkü, düşünce ve mantık, çağdaş insanın duygusal yaşantıların olumsuz etkilerine karşı geliştirdiği etkili bir korunma aracı durumuna gelmiştir. Günümüzde çoğu aydın, bir araya geldiklerinde duygularını yaşayacakları yerde, soyut kavram tartışmaları aracılığıyla ilişki kurma eğilimi göstermekteler. Bunun sonucu bazen bir insanın duygu ve düşünceleri arasındaki kopukluk öyle boyutlara ulaşabilir ki, kişinin savunduğu düşüncelerle duygusal tepkileri arasında önemli çelişkiler ortaya çıkabilir.
Çağdaş toplumlarda incinmek ve diğerlerini incitmek eskiden olduğundan daha kolay. İnsanlar birbirleriyle eskisine oranla daha çeşitli biçimlerde ilişki kuruyorlar. Bunun sonucu kendimizi koruyacak savunma sistemleri geliştiriyoruz, incinmemek için diğer insanlara tereddütle yaklaşıyoruz. Diğer insanlara zarar vermemek için onlarla ilgilenmemek, her insanın kendi başının çaresine bakmasını gerektiriyor. Bunun getirdiği yalnızlığa dayanamayan birçok kişi alkol, uyuşturucu madde, vb. araçlarla çevresine yabancılaşmasının verdiği acıdan kurtulmaya çalışıyor. Hiçbir şeye bağlanamamak insanın boşluk ve anlamsızlık duyguları yaşamasına neden oluyor.
Reklam
“Gerçekten bize ait olan bir şeyi Adine, hiç kimse elimizden alamaz. Gerçekten bize ait olan, er veya geç bizim olur. Bu yüzden, senindi benimdi cinsinden bütün hasisçe kaygılar değersizdir. Yapmamız gereken tek şey yolumuza devam etmektir; bize ait olan birlikte gelir, bizimle beraber yürümeyeninse bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.”
Hayat kaçmaya çalışanlar için ağırdı. Durup yüzleşmek, kendin olmak için çaba göstermek, gerekirse yeniden doğmak için yaşarken ölmek şarttı.
"Ben bir kraliçeyim Penelope, bir kalpsizin tuzağına düşebilirim ama kendime yenilemem. Savaşı kaybedebilirim ama acıya boyun eğemem. Kendi nefesimle var ettiğim bir ölümlünün hayali önünde diz çökemem. Kendi gözümden düşersem bir daha ayağa kalkamam. Şimdi yürümeliyim Penelope, durursam nefes alamam. Beni takip etmeyecek askerler. Bir tek sen! Başka kimse bilmeyecek gittiğimi. Sen benim kardeşimsin Penelope. Benim için yalan bir tarih yaz tanrılara ve ölümlülere. Kandır onları Penelope ki kimse düşmesin peşime. Haydi git şimdi, seç benimle yola çıkacakları. Ve sakın ağlama. Bu yol, bir zaferin habercisi. Ağlama Penelope, yeniden başlıyor Dido'nun efsanesi. Kimse bilmese şimdilik daha iyi."
45 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.